YÜREĞİNİZİ HAFİFLETİN

YÜREĞİNİZİ HAFİFLETİN

Büyük günlerden geçerken ne yapmalı!

Hadi gelin bugün beraber hem yaşamımızı hem de yüreğimizi hafifletelim. Gezegenlerin seyri hızlarına hız katarken adeta yarışıyorlar. Hem de ön görülecek cinsten değil. Peki ne yapmalıyız derseniz, ilk olarak alışkanlıklarınızı düzenleyebilirsiniz. Nasıl yapacağım o da ne demeyin, rüzgârın sizi savurmasına izin vermeyin. Aksine rüzgârı arkanıza alın. Biraz astro koçluk yapacak ve kırılan, dağılan kalpleri toparlamanın küçük reçetelerini paylaşacağım sizinle. Hepimizin rutin, günlük bir hayat akışı var. Ancak yer yer bu rutinimizin içine gereksiz yükler alıyor ve deyim yerindeyse bu yüklerin altından kalkamıyoruz. Belli bir süre sonra, neyi yapmayı alışkanlık haline getirdiysek, ona dönüşüyoruz. Adeta kişiliğimizin bir parçası haline geliyor. Fakat bazıları da var ki, fark etmesek de en mutlu anımızı dahi etkisi altına alıyor. Tüm bu alışkanlıklarınızı değiştirmek için nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız, sizler için tavsiyelerim var.

Kendi hikayenizi yazın.

Hatta bu konuda oldukça cesur davranın. Kimin ne diyeceğini göz önünde bulundurmadan, hayatınızı başkalarının gözünden yaşamadan kararlar alın. Evet, hepimiz bir bütünün, bir toplumun parçasıyız. Ancak unutmayın ki hepimiz tek ve özel insanlarız. Yaşam yolunuzu sürekli başkalarının görüşlerine, eleştirilerine göre yönlendirmeniz yorgunluğunuzu daha da artırır, unutmayın.

Doğru zaman, cesaretinizin sizi desteklediği andır.

Hareket geçmek için kimi zaman doğru zamanı bekler, kimi zaman ise aldığımız kararı önce kendi içimizde içselleştirmek isteriz. Aslında bu durum bir nevi alınan kararı erteleme sürecidir. Zaman akıp giderken bu ertelemelerin, kendimize söylediğimiz küçük bir avuntu olduğunu fark etmelisiniz. İnanmanız gereken güç kendinizsiniz.

Ruhunuzda sevgiden daha güçlü hiçbir duyguyu barındırmayın.

Kalbinizi olumsuz duygulara teslim ettiğiniz an sizin için de bir huzursuzluk başlıyor demektir. Kim diyebilir ki ben hiç kırılmadım, kırmadım, üzülmedim, üzmedim… Hepimiz insanız ve insanî duygularla ayakta kalıyoruz. Ancak unutmamak gerekir ki nefret bu duygular arasında değil. Sürekli geçmişe dönüp, hayatımızda iz bırakan kişilere karşı olumsuz duygular beslemek aslında kendimizden bir şeylerin gitmesi demektir. Karanlığı, karanlığın içerisinde kalarak yok edemeyiz. Nefreti de ancak sevgiyle yenebiliriz.

Astrolog Zeynep Turan

03.09.2018