Yükleniyor . . .

YALNIZLIK BİR SEÇİM Mİ, YOKSA SONUÇ MU?

YALNIZLIK BİR SEÇİM Mİ, YOKSA SONUÇ MU?

 

 
YALNIZLIK
 
Bazen herkesten ve her şeyden kafamızı sıyırıp, kendimize uzaktan bakma şansı yakaladığımızda, zamanla yaşamaya alıştığımız küçük bir şeyi fark ederiz. Öyle bir şeydir ki bu kendimizden, yaşamdan, sahip olduklarımızdan kısacası kendi gerçekliğimizden uzaklaştığımız ve yalın bir şekilde özümüzü görebildiğimiz nadir anlardandır. Evet, bildiniz; kendimiz ve yalnızlığımızla baş başa kaldığımız anlardan bahsediyorum. 
 
Peki, dillere destan, şarkılara konu olan kasvetli yalnızlık söylendiği kadar üzücü müdür? Kimi zaman evet… Ama kimi zaman da bir bakarsınız en sadık dostumuz oluvermiş… 
 
“Yalnızlık” kelimesinin insana çağrıştırdığı anlam; tek başına olmak, etrafındakilerden ve sevdiklerinden ayrı kalmak olsa da aslında bunun böyle olmadığını çoğumuz tecrübelerimize dayanarak biliyoruz. Yeri geldiğinde çok kalabalık bir ortamda, yalnızlığı en derinden hissedebiliriz. Hayatta birçok şey istediğimiz şekilde giderken de…
 
Yaşamı algılayış şeklimize göre değişen, oldukça bireysel bir kavramdır yalnızlık. Ne zaman, nerede ortaya çıkar işte bu değişir. Bazen aşama aşama gelişir, etrafınızdakilerin sizi bir bir terk etmesiyle mesela. Birçoğumuz içinde yeni bir başlangıç yapmak mesela yeni bir okula başlamak, taşınmak, boşanmak yalnızlığın kapısını aralayan nedenlerdir. Ait olduğumuz sosyal ortamdan koparak, daha fazla yalnız vakit geçirmeyle de başlar bu süreç.
 
Örneklere bakılırsa biraz can sıkıcı bir süreç olarak gözüküyor, değil mi? Aslında hayır, bu küçük tuzağa düşmemek hepimizin elinde. Yalnızlık aslında kendimizi bulabildiğimiz, bizi şekillendiren, itiraf edelim çoğu zaman taktığımız küçük maskelerden, statülerimizden sıyrıldığımız kendi kendimizle kalabildiğimiz en güzel alan aslında. Yalnızlığın sizi üzmemesini nasıl sağlarsınız, bu döngüye nasıl son veririsiniz, bir bakalım. 
 
Yeni başlangıçlara adım atın. Kendinizi sosyal açıdan izole edilmiş hissediyorsanız daha önce denemediğiniz, fırsat bulamadığınız hobilere, aktivitelere, gönüllü olarak katılacağınız topluluklara dahil olun. Artık eski alışkanlıklarınızdan kurtulun çünkü sizi yalnızlığa sürükleyen kafanızdan bir türlü atamadığınız daha doğrusu aşamadığınız düşünceleriniz.
 
Evet, şu “atamadıklarımıza” bir daha bakalım. Arkadaşlığı, varlığı bize mutluluk veren insanlardan uzaklaşmak ya da onların bizden uzaklaşması her zaman üzücü gelmiştir. Şimdilerde birbirimiz hakkında görüşmesek bile fikir sahibi olmak çok kolay, sosyal medya sağ olsun. O zaman şimdi arkadaşlarınız ve ya takip ettiklerinizi açın ve hayatınızda olmayan insanları birer birer silin. Evet, bu kadar basit! Onlar hakkında sürekli fikir sahibi olmak yaranıza tuz basmak olmuyor mu? 
 
Ancak şöyle değerlendirebileceğimiz durumlar da var tabii ki;
Bazen hemen silip atmak yerine, geçerli sebepleri olan kopuşlar da yaşanabilir. Bu ikisi arasındaki farkı yapabilmeniz çok önemli, çünkü aksi takdirde kendinizi yalnızlığa mahkûm bırakan yine kendiniz olmuş oluyorsunuz.
 
Listeye göz gezdirdiğinizde “onu da çok ihmal ettim gerçi” dedikleriniz mutlaka oluyordur. O zaman siz onlara geri dönüş yapın. Gerçekten sizin için önem taşıyan insanlarla aranızda zamanın mesafe yaratmasına izin vermeyin. Birlikte yapmaktan en çok hoşlandığınız bir şey için onu davet edebilirsiniz ya da sadece bir bardak çay, size anlatacağı çok şey olmalı.
 
Yalnızlık tuzağına çoğu zaman atılgan davranmayarak da düşebiliriz. İletişim kurmak günümüzde oldukça nadir hale gelirken, sanal dünyada oluşturduğumuz kişilikler sohbet ede dursun. Otobüsün bir köşesinde yanınıza oturan ve hiç konuşmadığınız insanın, sosyal medyada arkadaşlık listenizde olduğunu görmek bugünlerde çok da şaşırtıcı bir durum olmasa gerek.
 
Durum açıkça ortada... Yüz yüze konuşmaya apaçık ihtiyacımız var. Bilgisayarınızın başından kalkın ve ortak bir şeyler paylaşabileceğinize inandığınız ya da bambaşka hayatları olan insanlara, onun yaşamın bir rengi olduğunu düşünerek “Merhaba” deyin. Karşılık bulamamaktan korkmayın belki onlar bu yazıyı okumamışlardır. İlk adımı atabildiğinizde gerisinin ne kadar zevkli olduğunu, sizi ne kadar iyi hissettirdiğine tanık olabilirsiniz. 
 
Unutmayın her şey sizinle başlar.
 
Yalnızlığın tuzağından kurtulduğunuzda özgürlüğün tatlı kokusunu içinize çekin…
 
 
Burçların Yalnızlıkla İlgili Tavırları
 
-Yalnızlıktan hoşlanan, kalabalık ortamlardan çabuk sıkılan burçlar;
Koç, Başak, Akrep
 
-Çevresinin kalabalık olmasından hoşlansa da ara sıra ortadan kaybolan burçlar;
Boğa, Aslan, Oğlak
 
-Yalnızlık fobisi olan, çevresinde kimse olmayınca melankoliye kapılan burçlar;
İkizler, Yengeç, Balık
 
-Ne olursa olsun yanında sevdikleri olsun isteyen, yalnız kalmaktan nefret eden burçlar;
Terazi, Yay, Kova
 
Astrolog ZEYNEP TURAN
 
Günün Ruh Hali
Ay, 18.19’a kadar boşlukta hareket edecek. Baş ağrısı hepimizin derdi. İfşa olan mesajlar gündeme bomba gibi düşecek. Evliliğinde sorun yaşayanlar, gemileri yakmaya karar verebilirler.
Zeynep Turan
Hakkında
Astroloji bir yol haritasıdır. Hayatınızla ilgili keskin bir viraj aldığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Peki, o zaman size bir soru; İçinde bulunduğunuz dönemin hayatınızdaki en zor dönem olduğuna nasıl karar veriyorsunuz? Astroloji bunları yıl yıl cevaplıyor! Zeynep Turan; doğum haritanızda yani horoscope haritanızda, size özel olayları anlatırken, olayları nasıl yöneteceğinize dair danışmanlık da veriyor…Siz doğum bilgilerinizi veriyorsunuz, Zeynep Turan doğum anınızdaki gezegen konumlarından hayatınızda neyin öne çıktığını anlatıyor.
Yükselenini Hesapla
2023 Karar
Gezegen hareketleri 2023’ün seçilmiş bir yıl olduğunu iddia ediyor...