Gök kubbe, bizi Uranüs’le tanıştırmaya hazırlanıyor. Uranüs’le tanışmaya hazır mısınız?
Uranüs sen kimsin ve ne istiyorsun bizden?
Zodyak’taki tüm burçları 84 yılda turlayan durağanlığı bozan, bildiğimiz, sindirdiğimiz doğruları baştan yazmamızı sağlayan günler kapıda. Uranüs, bir burçta yedi yıl kalırken o burcun ruhuna da bürünür. Seyir halinde olduğu zaman diliminde, gökyüzünde yakınında kimler varsa onları ya dönüştürecek ya da meydan okuyacaktır. Size biraz son yıllarda kendisinin neler yaptığından bahsedeceğim. Sınırsız açılım getirdiği yerler ve mücadeleye girdiği konular aslında bakarsanız yenilir yutulur cinsten değil… Uranüs’ten bahsederken ne kadar farklı olduğunu söylememe gerek yok sanırım. İçinde taşıdığı bilinç; idealist ve özgürlükçüdür. Açıkçası tam bir vizyon sahibidir. Ezelden beri toplum kurallarına karşı radikal çıkışları oldu. Şimdilerde ise tam 5 ay geri gidecek. Uranüs’ün getireceği düzenlemeleri nereye koyacağını karar verirken dikkatli olmalıyız. Kendisi toplumu ve radikal olayları temsil eden kardinal bir göstergedir. Değişime kucak açarsak ne ala… O zaman işimiz daha kolay olur. Yok direnirsek, ruhunda olan ateşe karşı direnç göstermiş oluruz. Düşünmeye zamanımız pek yok, siz karar verin ne kadar doğal ve sıradan kalabiliriz?
Değişime açık olma zamanı!
Uranüs’ün 2011 yılından beri Koç burcunda konumlandığını hatırlarsak asi ruhuna yakışır desteği nasıl oluşturduğunu anlamamız zor olmayacaktır. Plüton, kişisel anlamda temizlik yapan bir imaj sergilememize neden oldu. Uranüs, yeni düzeni temsil ederken “Hazır ol ya da olma umurumda değil, değişmelisin” dedi. 2015 yılının öncesinde evren ipuçlarını dünyaya göstermeye başlamıştı. Nasıl mı? Yeni trendler ile teknolojiyi kucakladı, her şey baştan olsun diye düşünmekten kendimizi alamadık. 2016 yılına geldiğimizde bu gezegenlerin aynı mesajlar ile yansımalarını görüyoruz. Daha da önemlisi, Plüton ve Uranüs açıları bu sefer hem güçlü durumda hem de yararlı etkiler yapmaya da aday. Doğada da değişim ve dönüşüm büyük bir gerçeklik içinde. Bunu asla aklımızdan çıkartmamamız gerekir. Şimdi gelin her ikisini de yakından tanıyalım.
Uranüs ve Plüton: Değişimin Tacirleri
Uranüs, Koç burcuna geçtiği günden bu yana kendi gücüne güç katmış, tüm dünyada alışıla gelmiş sistemleri köşeye sıkıştıracak değişimlerin öncülüğünü yapmıştı. Özelikle teknolojide ve uzun soluklu değişmesi mümkün olmayan sistemleri yıktı. Dünya büyük değişimlerden geçmeye başladı, dengelerin seyri sadece petrolün ve Orta Doğunun kaderini değiştirmedi. Dünyanın siyasi anlayışını da güncelledi. Tabii Uranüs sınırları zorlayan bir açılım yapmak için dört bir yandan uğraşırken, Oğlak burcunda hareket eden Plüton’u muhatap kılmak istemese de 90 derecelik bir mücadeleye girdi.
Uranüs-Plüton kare açısı 2011 - 2016 yılının Mart ayına kadar gök kubbede liderlik savaşını birbirlerine üstünlük taslayarak bir şekilde vermeye çalıştılar. Ama etkisi üzerimizden ayrılmadığı gibi bir de üstüne tam uzaklaştılar derken yine Uranüs’ün de geri hareketinin başlaması ile birbirlerine enerjilerini hissettirecekler. Bu iki güçlü gezegen çatışmayı ve devrimi sembolize ederken 2012 yılında “protesto” ruhunu başlatması ile tüm dünyanın gözü önünde tanık olacağımız konuların ateşini başlattı.
Kader yine hiç olmadık yerden kendini gösterebilir
Plüton’un Oğlak burcunda geri Retro’su, kamusal alanda görev yapan memurları, kuruluşları, emekçileri yakından ilgilendiren değişimleri, bu süreçte mayıs ayından itibaren zorluyor, zorlamaya da devam edecek. Plüton sert açı kalıpları ile özelikle Avrupa tarafından insanlık dramı verirken, dünya kendi içinde doğal kaynakları ile ilgili sıkıntılar yaşadığını görmeye başlayacak. Devrimci gezegen Uranüs’ün geri hareketi ile yeni doğal konjonktürler arayan dünyanın yörüngesinin değişebileceğini işaret ediyor. Özelikle beklenmedik, ön görülemeyen olayların habercisi olabileceğini vurgularken, kişisel hayatlarımızda ise sorgulamalar asilik, başkaldırma, sorumlukları başkasına yıkma, ayrıca maddi kaynaklar arayışını arttırma gibi konuları gündemimize getirecek. Bir yandan gizli ilişkileri açığa çıkarırken, bir yandan da gizli kapaklı ilişkileri daha çok yaşamamıza neden olacak. Dünya ise tarihinde yine kendi içinde anlaşılmaz sınavlar vermekle uğraşacak. Kimle mi diyorsanız: Amerika, İran ve Çin arasında. Bu üç farklı kıtada olan ülke, birilerinin sistemi çökmesin diye birilerinin yaşam hakkını elinden alabilir.
Risk alacağız!
İki dönüştüren gezegenin retro halinde olması, bir şekilde iletişim halinde olacaklarını işaret ediyor. Ancak etkisinin eskisi kadar sert olmayacağına vurgu yapıyor. değişikliklerin etkisini daha belirgin hale getirecek. Ancak etkisi eskiye oranla o kadar da sert olmayacak. Somut ifade edişler hız alırken talepler bu yönde artabilir. 2012 yılından bu yana değişim rüzgârlarının öncülüğünü yapan Uranüs, ön görülemez olayları tekrar tetikliyor. Teknolojiden, dünya düzenine, rejimlerden, dine kadar tek tek reformlar olacağını işaret ediyor. 2016 yılı, önemli ölçüde değişikliğe gökyüzü adına izin vermeye devam ediyor. Ancak daha fazla dönüşüm için risk almayı önümüze seçenek olarak sunmuyor. Bizzat bir gerçeklik olarak gösteriliyor.
Peki, Uranüs ve Plüton 2016 yılında nerede konumlanıyor?
- Uranüs Koç burcunda (Retro)
- Plüton Oğlak burcunda (Retro)
Uranüs’ün Plüton’la çatışmasını merak ediyorsanız, mutlaka ikinci yazımı okuyun.
Zeynep Turan
Yazının tüm hakkı saklıdır.
16 Haziran 2016