TEŞEKKÜR EDEBİLMEK

TEŞEKKÜR EDEBİLMEK           

Teşekkür edebilmek… Zamanın karmaşasını en güzel şekilde toplayan,  huzurla nefes aldıran, yüreğimize şifa gibi gelen bir kelime. Benim için çok basit ben zaten teşekkür ediyorum diyebilirsiniz gönül rahatlığıyla. Fakat bir gerçekten gerekli olan yerlerde etmek var bir de umarsızca, öylesine, laf olsun diye etmek. Artık teşekkür ederken bile insanlar, samimiyet arıyor, inanmakta güçlük çekiyorlar. Mimiklerinize dahi yansıttığımız duygu ve düşüncelerimizden dolayı böyle hissetmeleri doğal değil mi? Laf olsun diye de teşekkür etmeyin!

2026 yılına kadar teşekkür kelimesi önemini kaybedebilir.

2018 yılı aslında teşekkür ederim kelimesini yiyen bir yıl olacak. 2019 yılında ise vadesi dolan bir ürün gibi iletişimden kaldırılacak. 2020 yılında da zaten işi bu, teşekküre ne gerek var? diyerek bir de üste çıkacağız. Anlayacağınız teşekkür edilmeyen yıllar çok uzakta değil! Üstelik emir cümleleri dile yapışırken 2026 yılına kadar, öz Türkçenin yok olabileceğini bile vurguluyor gökyüzü. Bunlar hep Neptün’den diye söylenirken, mütevazıyı eziklik, sadeliği siliklik olarak algılayan Plüton’un da devrede olduğunu belirtmek isterim. Bu durum her ne kadar 2009’dan bu yana etkili olsa da, 2018 sırtını Satürn ile Mars’a dayarken;  sade, soft diye bir şey kalmayacak. Hatta ve hatta kavga edip küsüp hiçbir şey olmamış gibi barışmak popüler kültürün düsturu olacak. Ve ne yazık ki burada teşekkürün yeri olmayacak.  

Neden teşekkür etmeliyiz?

Teşekkür etmek neden bu kadar önemli?  Açmayan bahar dalları açacak,   yüzü gülmeyen ablalarımızın yüzü mü gülecek ya da iş bulamayan abilerimiz iş mi bulacak? diye söylenebilirsiniz kendi kendinize. Evet, belki bunları çözemeyecek ama insanlığın ruhunu kaybetmesini durduracak. Birbirimize teşekkür etmeyi bir borç bilirsek, hatta bunu hayatın bir parçası olarak görürsek; üzerimize yapışan kibrin çekip gittiğini ve özümüze döndüğümüzü fark edeceğiz.

Neden teşekkür etmek bu kadar zor?

Teşekkür etmekte zorluk mu çekiyorsunuz? Teşekkür etme konusunda zorlanmanızın neden kaynaklandığını gelin beraber düşünelim.  Teşekkür etmeye alışık olmadığınız için olabilir mi? Yahut nezaketinizden dolayı alay konusu olacağınızdan mı korkuyorsunuz? Belki de bazılarınız teşekkür edilecek bir şey görmüyordur ortada? Eğer teşekkür etmeye alışık olmadığınızı söylüyorsanız, yani çekiniyorsanız bir anlamda bu anlaşılabilir. Fakat alışkanlıkların bozulabileceğini, olumlu yönde alışkanlıklar kazanabileceğinizi hesaba katarak hareket etmelisiniz. Hep gittiğiniz marketin kasiyerine teşekkür etmek size hiçbir şey kaybettirmediği gibi;  geride mutlu bir kalbi kazanacağınıza emin olabilirsiniz.  Eğer nezaketinizden dolayı alay konusu olacağınızı düşünüyorsanız, umursamayın!

Peki, ya teşekkür etmeye değer bir şey görmeyenler var mı içinizde? Sizin için teşekkür etmenin sınırı ne? Teşekkür etme konusunda epey seçici olmak gerektiğini mi düşünüyorsunuz? Mesela patronu olduğunuz bir iş yerindeki çalışanınıza teşekkür etmemenizin nedeni;  emeğinin karşılığını maddi olarak zaten veriyorum, yapmak zorunda, düşüncenizden mi kaynaklanıyor? Teşekküre gerek yok mu sizce? Ya da sizden daha iyi mevkidekilere teşekkür ederken, daha alt konumda bulunanlara teşekkür etmek gururunuza mı dokunuyor?

Teşekkür etmenin yok olup gitmesine izin vermeyin!

Şahit olduğunuz olayları, tanıdığınız onlarca kişiyi, yaptıklarınızı ve yapamadıklarınızı en iyi yine siz bilirsiniz. Teşekkür edebilmenin önemini anlamak için, teşekkürden mahrum kalmayı beklemeyin.  Elbette ki her şeye teşekkür edemeyiz. Fakat saygınlığı ve nezaketi hakkıyla sunmak gerekir birbirimize. Hep uğradığınız marketteki kasiyere, varlığıyla bile destek olan sevdiklerinize, emek veren çalışanlarınıza… Teşekkür edin. Ve bunu başarabiliyorsanız bir kez de kendinize teşekkür etmeyi unutmayın.  Bu güzel kelimenin 2026 yılına kadar yok olmasına izin vermeyin.

Astrolog Zeynep Turan

03.04.2018

Yazının her hakkı saklıdır.