SOSYAL JET-LAG

SOSYAL JET-LAG

Tatil günlerini hepimiz iple çekiyor, çalışma temposunun, hafta içinin getirmiş olduğu yorgunluğu üzerimizden atmak için kaçamakların yolunu tutuyoruz. Bu durumda da ister istemez mevcut düzenimizi terk ediyoruz. 1 - 2 günlüğüne kafamızı dağıtmak için çıktığımız molalar kulağa belki çok gelmiyor ama etkisi büyük.

Düşünmeden Hareket Ediyoruz

Hızlı dünyanın getirisi olan teknoloji ile iç içe yaşamlar, hayatımızın her alanına sirayet etti. İnternet ile birlikte de yaşamlarımız pek çok noktada kolaylaştı. Hal böyle olunca da kimse kötü etkisini konuşmaz oldu. Teknoloji bulunmaz bir nimet ama kullanabilene. Yaşamımızı kolaylaştıran yanı bir yana, tembelliğe alıştırdığı bir yana… Kötü etkisini belki düşünmüyor belki de düşünmek istemiyoruz ama getirilerini göz ardı edemeyiz. Duygularımızı körelttiği bir gerçek. Elimizdeki telefonla dünyayı fotoğraflayıp, sosyal medya platformlarında duygularımızı aktarmaya çalışıyoruz. Peki nereye kadar? Aklınıza, kalbinize ve bedeninize insan olduğunu hatırlatmanın faydasını emin olun göreceksiniz. Bu sizin duygularınızı da güncelleyecek.

“Koşan dünyaya yetişemeyeceğimizi kendimize hatırlatmalıyız!”

"Haftada Bir Kaçamaktan Bir Şey Olmaz"

Vücudun biyolojik saatinin bozulması, bütün dengenin değişmesi anlamına da geliyor. Örneğin; her gece saat 11 civarında uyuyup, sabah 7 gibi uyanma alışkanlığına sahipseniz vücudunuz da ona göre programlanır. Ama alıştığınız bu düzenin dışına çıkmanız, sizin için zor olduğu kadar, vücudunuz için de bir o kadar zordur. Çok uyuduğunuz zaman, baş ağrılarınız artması, üzerinizdeki isteksizlik, sebepsiz yere değil. Çünkü vücudunuz alışılmışın dışında hareket etmeye başladı.

Düzen İçin Neler Yapabiliriz?

• Erken yatmak, hayattan bir şey kaybetmenize yol açmaz. İlk olarak kendinizi bu yanlıştan kurtarabilirsiniz. Dinç bir vücut eşliğinde başlanacak bir gün, harcayacağınız gücün kaynağını size verir. Bir seferden bir şey olmaz diyerek, devamı gelecek bir kapıyı aralamış olursunuz. İp bir kere elinizden kayarsa, kontrol etmeniz de zorlaşır.
• Dağınık uyku düzeni beraberinde hastalıklara da yol açabilir. Arada uyandığınızda direkt telefona bakmayı kendinize yasaklayın.
• Vücudunuzun oksijen dengesini koruyun. Doğru bir nefes alışverişi oldukça önemlidir.
• Kimse bir günde sağlıklı beslenmeyi alışkanlık edinemez. Ama kendinizi abur cuburdan uzak tutarak işe başlayabilirsiniz. Zoru başarabilirsiniz, kendinizi seviyorsanız.
• Hiçbir konuda ihtiyacınızdan fazlasını tüketmeyin ya da kullanmayın! Stokçuluğa gerek yok! 

Kendi İyiliğinizi İsteyin!

Alışkanlık haline gelen bir davranış, bırakılmazsa zamanla ihtiyaç haline gelir. Evet, zaman zaman kendimize izin vermek zorunda olduğumuzu hissediyor, “Hafta içi çok çalıştım, gezmek, dolaşmak benim de hakkım!” diyoruz. Bazen fazla para harcıyor, bazen inanılmaz alışveriş yapıyor çoğu zaman da mideyi yoracak yemeklere imza atıyoruz. Hızlı ürettiğimiz çözümler, hayatı daha çok ertelememize sebep oluyor. Kontrollü olmayan beslenme, abartı alışveriş ve kontrolsüz yaşam. Bunların adı özgürlük ve kendini şımartmak, düşünmek asla değil! Kendimize vakit ayırmak, abartılı davranışlar sergilemek anlamına gelmiyor. Kendinize ayıracağınız anlamlı bir saat, büyük bir alışverişten daha fazla haz verebilir. Ama farkında değiliz. Hafta sonu çok çalışmanız, hafta için kaliteli bir plan yapmanıza engel değil. Kişisel bakım adı altında harcamalarımız, daha büyük borçlar ödememize sebep olabilir. Kalite ile lüksü karıştıran bu zaman diliminde sosyal jet-lag olmak istemiyorsanız, tüketerek değil, üreterek kendinizle ilgilenin.

Astrolog Zeynep Turan

Yazının Tüm Hakkı Saklıdır

Kaynak Gösterilerek Dahi Kullanılamaz

01.03.2022