SONBAHARDA BURÇLAR

 

İşte geldi çattı sarı renklerin hakim olduğu mevsim Sonbahar… Güneş eski tadında değil, gün daha çabuk bitiyor. Kışın habercisi sonbahar, bizi adeta soğuklara hazırlıyor. Bir gün sıcak, bir gün soğuk... Dengesiz demeyelim biz ona, geçiş dönemi diyelim. Vücudumuzu da, ruhumuzu da çetin koşullara hazırlıyor; sadece insanoğlu değil; doğa da değişiyor. Ağaçlar yeşilliklerini kaybediyor, bitkiler sararıyor, hayvanlar bile kışa hazırlık yapmaya başlıyor. Serin yağmur damlaları ve toprak kokusu… Sonbaharı sevdiren özellikler belki de.  Güzel bir geçiş dönemi bu, öyle abartıldığı gibi depresif değil. 

 

Bu mevsimde sadece ağaçlar değil sararan, aynı zamanda aşkın rengi de sarıya dönüyor. Yazın hızlı geçen aşklar ve yorgun kalpler bu mevsimde kendini nadasa bırakıyor. Artık daha sağlam adımlar atıyor ve istediğinin ne olduğunu çok iyi biliyor. 

 

Peki, bu mevsim geçişlerinin burçlar üzerinde etkileri nasıl oluyor, hiç düşündünüz mü? Astrolojide mevsimin başlangıcındaki burç “öncü”, mevsimin yaşandığı ikinci burç “sabit”, mevsimin bitişi ve yeni mevsime geçişin habercisi olan üçüncü burç ise “değişken” olarak adlandırılır. Sonbahar mevsimi Terazi burcuyla başlar. Akrep ve Yay ise onu izler. Onların mevsimi başlıyor belki ama diğer burçları da es geçmemek lazım. Herkesin sonbahar algısı farklı, kimi yağmurda yürümeye bayılırken, kimi ıslanmaya dayanamayıp, sıcak bir kahve eşliğinde yağan yağmuru penceresinde izlemeyi tercih ediyor. 

 

Mevsim, yazdan sonbahara döndü diye hemen kendimiz “hüzün mevsimi” konseptine kaptıracak mıyız? Sararıp, solacak mıyız? Depresif bir hale mi bürüneceğiz? “Yaşamak değil, beni bu telaş öldürecek.” diyen Özdemir Asaf’tan mı sözler paylaşacağız, yoksa “Günler gitgide kısalıyor, yağmurlar başlamak üzere. Kapım ardına kadar açık bekledi seni. Niye böyle geç kaldın? diyerek Nazım Hikmet’ten sonbahar şiirleri mi armağan edeceğiz giden sevgiliye? Tabii ki hayır! 

Sonbahar demek sadece hüzün demek değil. Huzuru ve sakinliği de bulabileceğimiz bir mevsime hoş geldik… 

 

Mevsimleri başlatan burçlar, “öncü burçlar” olarak adlandırılırlar. Bu burcun insanları, ilgilendikleri konu ne olursa olsun, öncü olmaya meyillidir. Koç ve Terazi; şimdiki zaman ile Yengeç ve Oğlak ise geçmiş zaman ile ilgilenirler.

 

İnsanoğlunun içine kapanmaya başladığı bu mevsim, ilkbaharın aceleci çocuğuna uygun gözükmeyebilir belki ama Koçlar her daim eğlenmesini bilir. Öncü ruhlu Koç burçları, meraklı yapıları ile dünyayı keşfetmek ister. Bu dönem de kendilerini meşgul edecek bir uğraş bulacaklardır elbet… 

 

Keskin mevsimler yerine ara mevsimler onların ilgisini daha çok çeker. Yazın sıcaktan, kışın soğuktan şikayet eden Koçlar, baharda kendini bulur. Yağmur yağdı diye eve mi kapanacak sandınız? Onun için bu mevsim, uzun yürüyüşler yaptığı ve arkadaşlarıyla film seansları düzenlediği bir mevsim olarak görülür. Fit yapısını yaz kış koruyabilen Koç burçları, sonbaharda da mutlaka yağmur sonrası dışarı çıkıp temiz havayı içine çeke çeke, yürüyüşünü yapacaktır.

 

Su elementine mensup bu burç, yazı başlatır; sıcağı sever. Ama hep diyoruz ya, sonbahar bir başka diye, bu mevsimi sevmeyen yok sanki… Yaz çocuğu olarak Yengeçler de Eylül ayına girdiklerinde kendilerine; “işte arınma zamanı geldi” demeyi ihmal etmezler. Dışarıdan sert görünüp, iç dünyası oldukça hassas ve duygusal olan Yengeçler, hayatın iniş çıkışlarından çok çabuk etkilenir. Mevsim geçişleri de onlar için önemlidir.

 

Havaların serinlediği günlerde en sık yaptıkları ve yapmaktan büyük zevk duydukları şey ise sıcak içecekleri eşliğinde kitap okumak ya da takip ettikleri diziyi izlemektir. Dizikolik değillerdir ama kahvelerinin yanında duygusal bir diziye de hayır demezler. Mutlaka takıldıkları bir dizileri vardır. Onlar için bu mevsim televizyon izleme mevsimidir…

 

Sonbaharın serinliğinde dünyaya gelen Teraziler, gece gündüz eşitliğini temsil eder. Aynen simgeleri terazi gibi dengeyi bulmakta oldukça başarılıdırlar. İnsanlarla iletişimi mesafeli ama samimi olan bu burcun insanları sanki sonbaharın özelliklerini üzerilerinde taşır. Ne yaparlarsa yapsınlar, çekici bulunurlar. Kendilerine has bir gizemleri vardır. 

 

Teraziler kendi mevsimleri geldiğinde evde oturmak yerine dışarıda bir şeyler yapmak ister. Kurumuş yapraklara basıp yürümek, deniz kenarında oturup bir şeyler içmek en büyük zevkleridir. Şalları ise boyunlarından eksik olmaz. Arkadaşlarıyla program yapmaya bu mevsimde daha yatkındır. Evde yalnız kaldığında ise arka fonda dinlendirici bir müzik eşliğinde dışarıda yağan yağmuru izlemeye bayılır. 

 

Toprak elementinin ayakları yere sağlam basan burçlarından Oğlak için sonbahar demek “huzur” demektir. Kışın öncüsü bu burç, sonbaharda da oldukça rahat eder. Sıcak hava onun mantıklı düşünmesini engellerken, serin havalarda kafası zehir gibi çalışır. Soğuk onu uyanık tutar. 

 

Giyim kuşamında klasikliği ve modernliği aynı anda kullanan Oğlaklar, özellikle deri giysilerden hoşlandıklarından, sonbahar onlar için istedikleri kıyafetleri giymekte özgür oldukları bir mevsimdir. Kahverengi ise vazgeçemedikleri tek renktir. Aynen bu mevsimin rengi gibi… Oğlak burçları için bu ay bir nevi “giymek istedikleri kıyafetlerin özgürlüğü” olarak görülebilir. 

 

Sabit burçlar; mevsimlerin ana karakterlerini oluşturan, mevsim ortalarındaki burçlardır. Toplumsal ve etik kuralları belirleyen, toplumun devamlılığını sağlayan, sağlamlığını koruyan bu burçlar; Boğa, Aslan, Akrep ve Kova’dır. Bu burçların tipik özelliği, şartları devam ettirmeleridir. 

 

Doğanın en bereketli döneminde dünyaya gelen Boğalar için sonbaharda renk değiştiren yapraklar çok ilginç gelebilir. Çünkü o, yeni filizlenen ve yeşeren yapraklara alışıktır. Genellikle sıcak havaları tercih etse de, bu mevsimde de eğlenecek aktiviteler mutlaka bulur. 

 

Boğazına düşkünlüğü ile bilinen Boğalar belki de sonbaharı yemek çeşitliliğinden dolayı dört gözle bekler. Yazın rahat yiyemediği kuru fasulye-pilav ikilisini artık daha rahat tüketirken, arkadaşlarıyla evde toplanıp zengin bir yemek sofrasında sohbet etmekten de oldukça keyif alır. Vücut hatlarını ortaya çıkaran kıyafetler yerine, bol şeyler giymeyi daha çok seven Boğalar için “salaş ince kazak” mevsimi açılmıştır. 

 

Aslan için bolluğun, bereketin ve olgunluğun dönemi sonbaharda sona eriyor olsa da, hızlı geçirdiği yazdan geriye kalanları bu mevsimde telafi etmeye çalışır. Evine, yaşam alanına daha özenli davrandığı gibi, tadilat ve taşınma gibi işlerini de sonbahara saklar. 

 

Kendini daha düzenli bir hayata adapte olmuş gibi hissettiğinden, ilişkisinde de daha yapıcı ve sahiplenici olur. Bu dönemde uzun ilişkilere başlayabilir, kişisel bakımı için farklı ilgi alanlarına yönelebilirler. Spor salonlarına yazılabilirler mesela. Sosyal olmak onlar için her mevsim önemlidir. Kalabalık bir ortamda mutlaka yerlerini alacaklardır. 

 

Dayanıklılık ve mücadele kelimelerinin hakkını sonuna kadar veren Akreplerin mevsimi “kopuşların, kayıpların mevsimi” sonbahardır. Belki mevsimlerinin onlara verdiği bir özellik olarak Akreplerin de hep, kendini koruma ve hayatta kalma çabaları vardır. Doğada zorlu şartların baş göstermeye başladığı bu dönemde, onlar da kendisine zarar verebilecek her şeyden sakınmak ister.

 

Dışarıda olmak yerine korunaklı evinde sonbaharın keyfini çıkarmak hoşuna gider. Özellikle de yazlık kıyafetlerini kaldırıp dolabına, yağmurluklarını ve kazaklarını yerleştirme merasiminden oldukça zevk alır. Yaz sıcağında kullanamadığı aksesuarlarını, şallarını da artık çok daha rahat kullanabilecektir. 

 

Orijinal fikirlerin insanı Kovalar için değişik giyim tarzlarını yansıtabilecekleri bir mevsim daha gelmiş bulunmakta. Kış mevsiminin insanı olmasına rağmen, sonbaharda da tüm özelliklerini yansıtır. Sadece kendisi için değil, başkalarının iyiliği için de çaba gösterdiği ve aklını yorduğu bir dönem olarak görülebilir bu mevsim. 

 

Sonbahar demek onlar için uzun çizmelerini tekrar rafa dizdikleri, yazlık elbiselerini kaldırıp yerine sonbahar konseptli pastel renklerde elbiseler ve uzun çorapların aldığı bir mevsim. Yalnız kalmak bu dönemde pek de tercih edecekleri bir şey değildir. Çevresini kalabalık tutmak için elinden geleni yapar, her hafta farklı bir organizasyonla arkadaşlarının karşısına çıkabilir. Ayrıca seyahat çıkmak, şehir dışı programlar yapmak da bu dönemde en sık yaptığı şeylerden biridir.

 

Mevsimleri bitiren ayların temsil ettiği burçlar, “hareketli” (değişken) burçlardır. Bu gruba ait burçlar çok yönlü, rutinden hemen kurtulan, değişime direnmeyen, topluma esneklik kazandırıp iletişimi kolaylaştıran özelliklere sahiptirler.

 

Bahardan yaza geçişte doğan İkizler burcu, canlılık ve hareketi temsil eder. Sonbaharın durgun yapısı onu hareketsiz hale getirir sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Her daim dışarı çıkmaya, plan program yapmaya, evde oturuyorsa bile eğlenecek bir şeyler bulmaya hazırdır. 

 

Yazın çok fazla yapamadığı alışverişi ise bu döneme saklar. Alışverişten oldukça hoşlansa da, çabuk bıkan yapısı yine galip gelir ve yaz sıcağında mağaza mağaza dolaşmayı pek de mantıklı bulmaz. Ama sonbahar öyle mi? Hele ki bir de sezon sonu indirimleri varken… İçindeki alışveriş canavarını bu mevsimde açığa çıkaran İkizler burcu arkadaşınıza, sık sık alışveriş merkezlerinde ve pasajlarda rastlamanız mümkün.

 

“İşte geldik hasat zamanına!” diyerek sonbaharı karşılayan Başaklar, aynı bir çiftçi edasıyla her şeyi kışa saklama moduna geçer. Özellikle maddi anlamda kışa kadar stok yapma çabasına girer. E, onlar sağlamcıdır ve riski sevmez. Kışın çetin koşulları için sonbaharda hazırlık yapması gerekir.

 

Ne yapması gerektiğini, planını programını en ufak ayrıntısına kadar hesaplar. Evinde ise sonbaharı büyük bir temizlikle karşılayıp, neredeyse tüm mobilyayı yerinden kaldırır, en uç noktaları bile temizler. Hayal kurma dönemi bitmiştir artık, çalışması üretmesi ve strateji belirlemesi gerekir. Tüm projelerinin inşasına bu mevsimde başlar. “Çalışma mevsimi” gözüyle baktığı bu dönemde eğlenceye ise evinde yer ayırır. Sevdiği filmlerden oluşan koleksiyonunu tüm arkadaşlarına göstermek isteyecektir. Hem de en iyi yaptığı yemekler eşliğinde…

 

Sonbaharla kış arasında kalan Yaylar için iki mevsimin de birbirinden pek bir farkı yoktur aslında. Onları sakinleştirmek, içlerindeki ateşi söndürmek sonbaharın görevidir. En azından onlar öyle düşünür. Kaygısızdır, meraklıdır ve araştırmacı tavrı bu mevsimde de sürer. İnternette vakit geçirmek ve sosyal medyaya ağırlık vermek için gayet uygun bir dönemdir.

 

Peki, sonbahar sadece bu mudur? Tabii ki hayır… Serin havalarda yürümeyi sevdiği gibi, evde dostlarıyla beraber vakit geçirmeye de bayılır. Kareoke ve pijama partileri, maç ve gerilim filmi izleme seansları, iddialı tavla geceleri, “evde sıkılıyorum” diyenler için en güzel cevabıdır. Onların lugatında “sıkılmak” yoktur, “hadi yapalım” vardır. 

 

Kışın zor şartlarından çıkıp ilkbahara adım atmışız, işte bu dönemde de Balıklar hayatımıza girmiş. Herkesin içinde bir umut, sevme isteği, rahatlama... Belki de bu yüzden bu kadar romantizm ve sevgi düşkünü onlar. Sevginin, aşkın değerini çok ama çok iyi biliyorlar. İşte bu yüzden, hüzünlü mevsim sonbaharda da aşklarını doyasıya yaşayabiliyorlar. E, konu aşksa eğer mevsimin ne olduğu önemli değildir. 

 

Sonbahar onlar için eskiyi unutup, yeni olana hayatında yer açtığı bir dönemdir. Ayrılık acısı rafa kalkar, yeni bir işe başlayabilir, yeni bir eve taşınabilir. Hayatında mutlaka yeni bir başlangıç olacaktır. Tek sorun, ne giyeceklerine bir türlü karar verememeleridir. Araf'ta kaldıklarını hissederler, ya çok ince ya çok kalın giyinirler. Ama yanlarında sevdikleri olduğu sürece sonbahar demek onlar için “yeni tecrübeler” ve “aşkın en romantik hali” demektir. 

 

 

 

Rahat kazaklar, hırkalar

Serin hava ve sıcak içecekler

Şallar, atkılar

Film geceleri

Renk değiştiren yapraklar 

Uzun yürüyüşler

Sezon sonu indirimleri…

 

Tüm burçlara tavsiyemiz; yağmurlu bir sonbahar sabahı, içinize toprağın kokusunu çekin ve yaşadığınız her gün için, bir kez daha şükredin…