SEVMEK YETER Mİ?

SEVMEK YETER Mİ?

Hayatınızın bir döneminde mutlaka ‘seviyorum ama mutlu değilim.’ ilişkileriyle karşılaşmışsınızdır. Gözlerinize hayaller koyup başladığınız birlikteliğiniz nasıl oldu da içinden çıkılmaz bir hale geldi ve siz mutluluğunuzu kaybettiniz. Hem mutsuzluk sorununun üstesinden gelmek hem de birlikte olduğunuz kişiyi bu mutsuzluğa ortak etmemek için gösterdiğiniz olağanüstü çaba, artık birlikteliği size bir yük haline getirdi belki de. Peki, sevgi her sorunu çözmüyor muydu? Bir yere kadar evet. Ama sizin çözüm sandığınız şeyler, kendinizi tahammül etmeye zorladığınız gerçekler de olabilir. Çok sevdiğiniz için katlandığınız, olsun dediğiniz her ne varsa zamanla sizi yiyip bitirmeye başlayacak ve tükenmeye başladığınızı hissettiğiniz noktada aslında çoktan sona gelmiş olacaksınız. Kaçmaya çalıştığınız hazin son bir bakmışsınız ilişkinin içinde sizden önde gidiyor zaten. Kendinizden vazgeçebiliyorken, mutsuz olduğunuz bir ilişkiden neden vazgeçemiyorsunuz? Kişiye göre değişen nedenleri vardır mutlaka ya da herkes kendi nedenlerini yaratır. Ortak olan nokta ise mutlu olmadığınız yerde hala kalma isteğiniz.

Birçok şeyi öğrendiğiniz kişiden zamanla mutsuz olmayı ve acı çekmeyi de öğreniyorsunuz hatta karşısında içiniz çatlasa dahi güçlü görünmeye çalışıyorsunuz. Koşarak uzaklaşmak zorunda kaldığınız bu birlikteliğin içindeki tüm duygulara da sevgi diyorsunuz. Sevginizi gerçekten kendinizden çok çok daha üstün görüyor olabilirsiniz. Ama unutmayın, gerçeklerden kaçmak için girdiğiniz her yol sizi çıkmaz bir sokağa sokacaktır. Bir kere sevmenin bin kere ölmeye tekabül ettiği zamanlar geride kaldı artık. Sizi üzen, hırpalayan, göz göre göre kül eden bir ilişkiyi ama seviyorum diyerek devam ettirmek bağımlılıktan başka bir şey değildir. Bu bağımlılık karşınızdaki kişiye karşı olabileceği gibi, siz farkına varmadan ya da biri farkına vardırmadan anlamayacağınız bağlılıklar da olabilir. Mesela; kişiye değil ilişkiye olan bağlılık ya da beraber kurduğunuz düzene…

Bitişinizi bir insanın gidişine bağlamak yerine kendinizi hayata bağlayın. Sevginin her şeyi çözebileceği mantığı herkesin gidebileceği gerçeğini de hiçbir zaman değiştirmeyecek. Hayatta bazı şeyleri düzeltmenin mümkün olmadığını acı deneyimlerle öğreneceksiniz.

Yaşamak, başkalarının hayatını yağmalamak, belki de yaşayandan habersiz arzularını, hayallerini, umutlarını çalmaktır. Birlikteliğiniz de zaman zaman sevgiyi de aşacaksınız hatta belki saygıyı da ancak bu süreklilik arz ederse ortada sizin sandığınızdan çok daha büyük bir sorun var demektir. Ancak birlikte olduğunu kişi zor bir dönemden geçiyordur ve kendi sorunları içinde size önem vermiyor, haksızlık yapıyor ve gereksiz yere sinirini öfkesini sizden çıkarıyor… Bu durum yalnızca bir dönemlik olabilir, bu detayı da atlamamalısınız. Tüm etkenleri göz önüne aldığınızda saygı görmüyor, hayatınıza müdahale edildiğini düşünüyorsanız, sürekli haksız ve yersiz eleştirilere maruz kalıyorsanız, sizin istekleriniz asla beraber olduğunuz kişinin önceliği olmuyorsa, her tartışma da bir ayağı kapıya gidiyorsa ve siz hala seviyorum diyorsanız, hayatınızdan çaldırmaya devam ediyorsunuz demektir. Unutmayın bir aşkta pasif bağımlı olmak ve ilişkiyi bırakamamak aslında kendi gerçeklerinizle yüzleşmekten kaçmak demektir.

Hayatta bazen sevgiyle çözülemeyecek sorunlar vardır. Hepiniz kalbinize dönüp baktığınız zaman benzer şeyleri yaşadığınızı fark edeceksiniz.

Astrolog Zeynep Turan

Yazının her hakkı saklıdır.