SEVGİNİZ Mİ BİTTİ?
Sevgilinizin vadesi dolmuş olabilir mi?
Midenizde kelebeklerin uçuştuğu günlerin bittiğini düşünmeye başlamış olabilir ve artık midenizde koca bir arı kovanı taşıdığınızı düşünüyor olabilirsiniz? İlişkinin başında her şeye göğüs gerecek gücünüz varken, artık mantığınızı devreye sokup onu dinlemeye başladınız. Ve çok sevdiğiniz, her şeyi göze aldığınız sevginizin kalbinizi acıttığı yetmiyormuş gibi geleceğinizi de göremiyorsunuz. İşin en zor yanı ise bunun gurur ya da yapılan bir yanlışa bağlayamıyor oluşunuz. Birbirinize uygun olmadığınızı düşmeye başladıysanız sizin için ayrılık çanları çalmaya başladı demektir. Emek verdiğiniz birliktelik artık bir şey ifade etmiyor, üstelik heyecanınızı kaybettiniz ve ilişkinin içindeki sesler artık duygularınızı kırıyor. Bu da beraber olduğunuz kişiye karşı heyecanınızı kaybetmenize neden oldu. Birlikteyken ‘ Bir şeyler ters gidiyor, eskisi gibi değil.’ diye düşünüyorsanız hem kendinizi hem de birlikte olduğunuz kişiyi bu kangren ilişkiden kurtarmanın vakti geldi ama nereden başlayacağınızı bilmiyor üstelik birçok kere denemenize rağmen hiçbir yere varamadığınızı düşünüyor olabilirsiniz. İşin aslına bakarsanız bir ilişkide nedenlerden çok sonuçlar önemlidir. Birliktelikler karmaşıktır ve beklenmedik zorlu yollardan geçilir. El ele yıkılmadan geçip gidebiliyorsanız ne âlâ ama ya yarı yolda elini bırakmak istiyorsanız? Artık gücünüz kalmadıysa… İşte tüm sonuçlar bu noktada başlıyor. Bunu düşünebildiğiniz an artık ne kendinize ne de ilişkinize olan inancınız kalmamış demektir ve zoraki bir birlikteliği yürütmek, yalnız kalmaktan çok daha zor, her iki taraf içinde büyük haksızlıktır. Bazen ilişkiyi ne zaman bitireceğinizi bilmeniz de önemlidir. Mevcut durumu kabul etmeyerek kendinize daha büyük yaralar açarken, geleceğinize de derin yaralar taşıyacağınızı bilmelisiniz. Unutmayın her insan mutsuz olduğu mevcut durumu değiştirmek ister. Eğer siz bunu başaramadığınızı ve ayrı ayrı daha mutlu olacağınızı düşünüyorsanız ayrılık sürecine de bir an önce başlamalısınız.
Acısız ayrılık olmaz
Daha düne kadar sevdiğiniz kişi ile bugün ayrılık planını nasıl yürürlüğe koyacağınızı düşünüyorsunuz. Hayatın bu tezatlıkları içinde asla gardınızı düşürmeyin. Bu durumu yönetmek için öncelikle kendinize acımaktan ve üzülmekten vazgeçin. Zihninizde kendinize özel bir bölüm açın ve köşeye sıkıştığınız da kendinize şunu söyleyin ikimiz içinde en iyisini istiyorum. Hiçbirimiz ilişkilerimize bir gün bitecek diye başlamayız. Belki bilinçdışı olarak sonsuza kadar sürmeyeceğini biliriz, ama yine de bunun hakkında düşünmeyiz, çünkü düşündükçe adapte olamayız. Köprüleri yıkan bu düşünce tarzı hiçbir uzman yaklaşmadığı gibi insana körelten bir duygu durumudur. Korkularımız kadar umutlarımız da vardır; “hiç ayrılmayız belki, birbirimiz için yaratılmışızdır” diyerek ortak noktalar bulmaya çalışırız. Bu masum düşünce şekli hepinizde bulunan ve zamanla deneyimlenen bir duygudur.
İşte belki de bu yüzden affedilmeyecek şeyleri affederiz, tahammül edilmeyecek tavırlara tahammül ederiz. Sorunlar bir zaman sonra toplanır, toplanır ve kaçınılmaz sona doğru yaklaştığımızı hissederiz. Önceleri kabul etmekte zorlanırız, ayrılık düşüncesini aklımıza geldiği anda kovarız! Peki, inkâr etmek doğru bir davranış mı? Ya sevgilimizin vadesi dolmuşsa, sevgimiz bitmişse, sadece alışkanlık kalmışsa elimizde? Yanlış bir kişiyle birlikte olmak, insanı yıprattığı gibi aynı zamanda da vakit kaybına sebep olur. Siz “sevgilim var” diye vadesi dolmuş bir ilişkiye devam ederken, kim bilir hayatınızın aşkı yanınızdan geçip gidiyor. Fark etmiyorsunuz bile…
Mutlu olacağınıza inanın
Mutlu olmayacağınıza kendinizi ne kadar inandırsanız, o kadar problemli ve çıkmaza düşmüş bir ilişkiyi uzatırsınız. Kendinizi tanımak için bile en az bir deneyime ihtiyacınız olduğu gerçeğini kulağınıza küpe edinin. İstemek kadar istememekte en doğal hakkınız unutmayın. Yaşamadığınız ilişkinin içindeki çemberden ilk uzaklaştığınızda nefes alıyorsanız ve bu durumu sık sık yaşıyorsanız siz ayrılmış fakat nasıl bitireceğinizi bilmiyorsunuz demektir. Ayrılığın, soğuk, karanlık görüntüsü sizi ürkütecek sürekli ertelemeye itecektir. Unutmamak gerekir ki acısız ayrılık da olmadığı gibi haklı çıkan da olmaz. İçinizde hissedemediğiniz bir ilişkiyi daha ne kadar devam ettirebilir ve her iki taraf içinde çıkmaza sokabilirsiniz? Hayal kırıklıkları, duygusal kırgınlıklar olacaktır mutlaka ama hayatta devam edecek. Tıpkı daha önce devam ettiği gibi… İlişkiye başlarken yeni bir dünya keşfetmiş kadar heyecanlı olduğunuz anın bittiğini hatta bunu kalbinizin kabul ettiğini çoktan fark ettiniz. Şimdi aldığınız kararın arkasında durarak hareket etmeli ve ayrılığın sorumluluğunu acıyla kucaklamalısınız. Birbirinden ayrılmayan ellerinizin artık birbirini ısıtmadığını fark eden içinizdeki seni inkâr edemezsiniz. Tüm bunlara rağmen yıkıntıları canlandırmak, ilişkinizi toparlamak için elinizden geleni de yaptınız ancak ortada sizin tarafınızdan değişen herhangi bir şey olmadı. Birlikte yarım kalmaktansa, ayrı ayrı yarım kalmaya karar vermeye ne dersiniz? Böylece birlikte olduğunuz kişiye de umut dolu acılar çektirmemiş olursunuz.
Unutmadan, ikili ilişkilerde az sevmek ya da çok sevmek yoktur.
Birbirinize yetememek, zaman içerisinde birbirinizin öncekilerine tahammül edememek vardır.
Değişmek ve birbirinizin değişimine yetişememek vardır.
Yetinmemek ve birbirini yeren diyalogların yanı sıra, sık sık tekrar eden çalkantılı konuşmalar vardır.
Aitlik duygusu yoktur, güvensizlik vardır.
Ya seversin ya sevmezsin mottosunun üzerine alınan ayrılık kararının arkasında istenmeyen birçok davranışın yanı sıra umutsuzluk da vardır.
NOT: Yorumlarınızı merakla bekliyorum.
Astrolog Zeynep Turan
Yazının her hakkı saklıdır.
