ROMANTİK HAYALLERİNİZ EVLİLİĞE UYMUYOR MU?
Eğer cicim aylarını geçtiyseniz, evlilik hayatınızda günlük işleriniz, dertleriniz, eşinizin küçük de olsa hataları daha çok gözünüze çarpabilir. İlk zamanlarda her ikinizin de kendine gösterdiği özen, yaptığı bakım, giyimi, kuşamı yavaş yavaş yerini rahatlığa bırakabilir. Ama sakin olun, bunda korkacak bir şey yok! Hatırlayın, hastalıkta, sağlıkta bir ömür evet dediniz, o halde onu biraz dağınık görmenizde bir sakınca yok. Değişir diye düşündüğünüz bazı özeliklerinin yanı sıra, sorumlukları ile birlikte bana olan ilgisi değişti diyenlerden misiniz? Evliliğin ilk günlerinde uğraşacak birçok konu olduğu gibi herkes sizi her zamankinden daha çok merak ediyor olacaktır. Çevreden gelen sinerjiyle birlikte yeni bir hayata alışma sürecinin üst üste gelmesi, sizi afallatabilir. Bu noktada kendinize de eşinize de zaman vermekten başka çareniz olmadığı gibi paniğe kapılıp bir an önce işleri yoluna koyma psikolojiniz de eşinizi kaygılandıracaktır. Elimizden gelenin en iyisini yapmak için uğraşırken, bazen çok daha fazla hata yapabiliriz. Böyle durumlarda her şeyi baştan tane tane düşünüp, öncelikle sizi yoran sorunu ele almalısınız. Örneğin; alışkanlıklarınız birbirine benzemiyor olabilir. Biriniz çok titiz, biriniz de dağınık olabilir. Üstelik yaşadığımız ataerkil toplumda ne yazık ki, ev işlerinin büyük bir çoğunluğu hatta hepsi kadına kalıyor. Çağımızda erkekler, ne kadar modern olmaya çalışsa da, eve ait sorumlulukları almaya pek yanaşmıyor. Anlayacağınız hanımlar, yatağınıza kahvaltınız güllerle gelmeyebilir, hazır olun. Değişim, hepimizi sendeleten, yeni yaşama adapte olurken hatalar yaptıran bir durumdur. Bulunduğumuz ortamın sınırlarını ölçümleme ihtiyacı duyarken, kendi git gellerimizi de görürüz. Eşimizi yaşamı paylaştığımız alanı ne kadar iyi biliyor olsak da evlilik kelimesi altında artık her şey değiştiği gibi bizim de duygu durumumuz değişir. Ve tabii bu durumda, her şeyi yeniden kafamızda oturtmak isteriz. Kadınlar, daha kolay adapte olurken, birçok erkek evliliğin ilk aylarına adapte olamaz. Bu da kişilerde erken uyuma, kilo alma, daha önceki hayatına göre asosyal gündelik hayatı getirir. Bu sürecin üstesinden en iyi şekilde gelmek istiyorsanız, cesur olun. Eşinizin huylarını düşünün. Evlendikten kısa bir süre sonra nelerin onu rahatsız etiğini daha rahat bulursunuz. Eğer sorun sadece iletişim alt yapılı problemler ise bunu aşabilirsiniz. Gelmez dediğiniz dertler başınıza gelmiş gibi davranmayın. Sorunları gözünüzde büyüttüğünüz sürece davranışlarınız daha yaralayıcı olabilir.
İletişim problemlerini aşın!
Merak etmeyin, sevdanızın küçük sınavlara maruz kalması birbirinizi sevmediğiniz ve anlamayacağız anlamına gelmez. Aynı çatı altında bir ilişki yaşarken, belli ortaklıklar kurmaya çalışırken, beni niye anlamıyor duygusuna kapılabilirsiniz. Ancak unutmamanız gereken önemli bir konu var: Farklı ailelerden, yetiştirilme tarzlarından geldiniz. Ortak bir noktada buluşmak istiyorsanız bencil olmayın. Sürekli “ben” dediğiniz noktada yalnız kalmanız kaçınılmaz bir sonuçtur, bir ömür yürüyeceğiniz hayat arkadaşınıza, zaman tanıyın. Bu süreçte asla çevrenizin olumsuz yönlendirmeleri ile hareket etmeyin. Unutmayın, ne anlatırsanız anlatın, kimse sizin yaşadıklarınızı sizin gibi hissedemez. Çok eski ve problemlerinizi bilen kişileri bile dâhil ederken artık iki kere düşün. Yuvanızın, başkalarının dilinde söz olması, eşinize daha çok kırılmanıza sebep olabilir. Eşinizle başkalarının yanında konuşurken eleştirici tavırlarınızı eve saklayın. Müdahale etmem gerekiyordu gibi sözlerin arkasına sığınmak, ilişkinin büyüsünü bozan en sert iletişim problemidir.
İsteklerinizin hiçbiri olmuyor mu? Küsmeyin. İster erkek, ister kadın olun, birlikte olduğunuz kişiye sırtınızı dönmeyin. Onu değiştiremezsiniz ancak o isterse değişir. Eşinizi olduğu gibi kabul etmeye çalışmanız birlikte geçireceğiniz zamanın kalitesini arttıracaktır. Önemli olan farklılıklarınız değil, farklı yönlerinizi nasıl tolere ettiğiniz. Farklı özellikleriniz, alışkanlıklarınız, fikirleriniz bir birinizi tamamlamasa da birbirinizle gurur duyacak bir duruşa sahip olabilirsiniz. İlişkilerde eşlerin birbirine güven duymasından sonra gurur duyması ilişkinin en büyük temellerinden birini oluşturuyor. Eşinizi sizin gibi düşünmesi gerekmiyor, önemli olan düşüncelerinde ve hareketlerinde onunla gurur duymanız. Örneğin, işinde istikrarı, çalışkanlığı, dürüstlüğü size güven veriyor ve birey olarak kendini toplumda iyi ifade ettiğini düşünüyorsanız, ilişkinizin seyri zıtlıklarla bir bütünü oluşturabilecek demektir.
Güzel anlar hiç mi yaşanmayacak?
Tabii ki yaşanacak. Birlikteliğiniz zamanla daha derin bir anlam kazanacak. Yeryüzündeki varlığınız renk bulurken, kendinizi birine ait hissetmenin hazzı ile hayata çok daha farklı tutunacaksınız. Sadece sahiplenme aşamasında belli başlı pürüzlerle karşılaştınız. İç sesiniz ve sabrınıza burada iş düştüğünü unutmayın. İç sesinizin size muhalefet olmasına izin vermeyin. Aklınızın, kalbinizle kavga etmemesi lazım. Hepimiz sevilmek için geldik bu dünyaya! Bunu klişe olarak görmeyin. Hala dünya sevgi aramak için dönüyor. Eşiniz, kaderine size evet diyerek aldı bu kararı. Birbirinize yardımcı olarak işleri yoluna koyabilirsiniz. Konuşurken yanlış anlaşılmalara taviz vermediğiniz sürece güzel anlarınıza geri dönmeniz an meseli unutmayın.
Astrolog Zeynep Turan
04.04.2016
