OĞLAK BURCUNDA DOLUNAY (2 TEMMUZ 2015)
Bir hafta boyunca sürecek olan ‘ihtiraslı’ Dolunay’a hoş geldiniz…
Gökyüzü bu Dolunay'a yaklaştıkça kadınlar, çocuklar, haksızlıklar daha çok kalbimizi acıtacak. Dinler, tarikatlar ve inanışlar uğruna ne türlü zalimlikler sergileyebileceklerini göreceğiz. Dünyanın eş zamanlı birbirine sergilediği acımasızlığa bir kez daha tanık olabileceğimizi işaret ediyor ihtiraslı Dolunay...
Kadınlar ve çocuklar her zaman her durumda ilk kurtarılanlar oldu, kadınlar uğruna savaşlar yapıldı, çocuklar uğruna asla yapmam denilen fedakârlıklar yapıldı. Peki, kadınları ve çocukları gözümüzün görmesi için illa bir savaş mı olması gerekir? Kadınların hakları ve çocukların istismarı her an korumamız ve kollamamız gerek bir konu değil mi?
Peki, bu Dolunay bizi nelere şahit edecek?
Nereye sürükleyecek?
Neleri düşünmemizi sağlayacak?
Yoksa Bu Dolunay bütün bu es geçtiğimiz konuları yeniden fark ettirmeye mi çalışacak bize?
Dolunay gerçekleşirken anın görünüşünü Yengeç temsil edecek!
Bu da; herkesin kendini kontrol edemediği anlar olduğunu bize gösterecek. Yaşamı temsil eden Güneş 9 derece Yengeç burcunda hareket ederken, Dolunay ise 10 derece Oğlak burcunda Güneş’e meydan okuyacak…
Kadınlarla yüzleşme…
Dolayısıyla gökyüzü hiç olmadığı kadar; heybetli, cesur, inatçı, sıkıştırıcı, sinirli bir o kadar da gelenekçi bir ruh haline bürünecek. En çok konuşulan konu ise kadınlar olacak. Çünkü yaşam kaynağımız, Güneş; şefkatli kadını ve anneyi temsil eden burçta yani Yengeç’te hareket ediyor olacak. Dolunay bu döngüde kadınlar ve çocuklarla ilgili konularda yüzleşmeye işaret ediyor!
Yenilikler ile geleneklerin savaşı! Evet, doğru duydunuz…
Eskilerle yeniler, tecrübelerle farklı görüşler, karşı karşıya kalacak.
Gökkuşağı misali bir Dolunay…
Bu karşıtlık; cesaret, kavga, gerginlik, konuşma, tartışma, iddia hepsini barındırıyor. Adeta bir gökkuşağının renklerini andıracak bize insanların davranışları...
Dolunayın gerçekleştiği anı; Tepe noktasında bulunan, keskin bakış açısı ile bildiğimiz Balık burcu yönetecek. Bu da Dolunayın rengini keskinleştirirken, su grubunun baskınlığının altını çizecek.
Farklı kimlikler…
3. Evde şansı ve bereketi temsil eden Jüpiter, 10. Evde dönüştürücü Uranüs ile 120 derecelik açı yapıyor olacak. Bu da; önümüze çıkan fırsatları nasıl farklı bir kimliğe dönüştüreceğimizi işaret ediyor. Tabii değerlendirebilene...
Aynı zamanda sahnede kadınlar olacağına göre bu iletişimin hiç olmadığı kadar cüretkâr olabileceğini de özellikle vurguluyor!
Davranışlar meydan okumaya dönüşürken; günlük yaşantımızda öne çıkanlar ise şu şekilde; siyasetçiler, entrikaya veya şova yatkın kişiler ve göz önünde hayat yaşayan insanları ise direkt etkileyebilir… Bu Dolunay’ın ruh hali; parayı, cebbarlığı ve cüretkârlığı içeriyor. Aynı zamanda, Güneş’in geri giden Neptün ile yapacağı 120 derecelik açı, sanat camiasını, televizyoncuları, oyuncuları etkiliyor ve yeni teklifler doğuruyor. Öyle ki; bu dönemde başlayan projelerin çok konuşulacağını, bu dönemde yapılan evliliklerin aniden müdahale göreceğini de ifade edebilirim. Aynı zamanda birçok markanın da atağa geçeceğini söyleyebilirim.
Ve şov zamanı…
Aslında semada ki Dolunay’ı bir ‘şov’ niteliğinde algılayabilirsiniz. Dedikodu yapmaktan korkmayan, orantısız zekâ oyunlarının olduğu bir gökyüzünü vadediyor! Biraz da 2 Haziranda yaşanan, adalet dağıtan gökyüzüne, cevap verir nitelikte. Kadınların hayatın her alanında, siyasette ve yönetimde aldığı yetkiler de bunun en büyük kanıtı…
Dolunay döngüleri aslında şöyle de tanımlanabilir; gündemimizi, kafamızı meşgul eden konuları, nihai sonuca taşımayı ve tam olarak ortaya koymayı temsil eder. İnsanların ve yakın çevrenin odaklandığımız konuya bakış açısını görmemizi de sağlar.
Keskin dönüşümlerin olduğu bu gökyüzünde, çocuklar, çocuklarla ilgili konular, kadınlar, kadın yöneticiler, kadınların alacağı kararlar, kadınların üzerine oynanan oyunlar, kadınların kadınlara yaptığı kötülükleri seyredeceğiz.
Aynı zamanda kadınların maddi hakları, haklarla ilgili konular, inançlar, gündem değiştirmeye ve kadını malzeme yapmaya dayalı olaylar silsilesini gözlemleyeceğiz.
Yok edici Plüton aynı zamanda Güneş’in tam karşısında savaşçı Mars’la dönen hesapları görmemizi sağlayacak. Kadın olurda çocuk olmaz mı? Çocuklar ve sularla ilgili iddialı günleri ve korunaklı programlar yapmamız gerektiğinin altını sıkıca çiziyor.
Bu Dolunay aslında bize bir şeyler öğretiyor ve Haziran ayındaki o cümbüşü boşuna yaşadığımızı hayatımızda çok ciddi, keskin kararlar alınması gerektiğini, işaret ediyor.
Ay duygularımızı Güneş yaşamımızı temsil ederken, bu Dolunay’ın Güneşi karşısına alıp da özellikle, kadınları ve çocukları temsil eden konumdan 6. Evden meydan okuması, gerçekten hiç olmadığı kadar ülkenin kadınları ve çocukları konuşabileceğini hatta yasal düzenlemelere gidileceğini işaret ediyor!
Bu Dolunay size daha başka hikâyeleri de hatırlatacaktır belki de, hatırlattığı hikâyeyi sosyal medya hesaplarımdan paylaşabilirsiniz benimle.
Benimse aklıma daha önceden karaladığım dörtlükler geldi…
Sizinle paylaşmadan geçmek istemedim…
Her ne olursa olsun iyi bakın kendinize, sevgilerimle…
Sadece, yürekleri doldurabilen bir kap sudur sevgi.
Sürekli akan ve hiç durmak istemeyen!
Kimilerinin bayramda gözü yaşlıdır, mendil vereni yoktur.
Kimileri sadece koklar; kaybolursa, kokusundan tanıyabilsin diye.
Kimileri sadece rehberdir, dünyanın pusulası niteliğinde.
Kimileri hisseder ve ne söylese doğru çıkar.
Kimileri bağırır, sadece boyu kendinden kısa olan, daha az zarar görsün diye.
Kimileri, geceler boyu öpmeye doyamaz.
Kimileri boynunu öper, ilk güne dönebilmek için.
Kimilerinin uykusu şekil değiştirir.
Uyuyamaz en sevdiği yakınında değilse…
Kimileri sesini duymadan ölecek gibi olur.
Kimileri çok ihtiyardır aslında bu hayatta, ama elleri her daim çorba karıştırır.
Kimileri çok dertlidir, askerdedir en sevdiği.
Kimilerinin gözlerinde çizgiler oluşmuş, tecrübeyle dolmuştur.
Kimilerinin elleri acı kokar ama yine de besler kucağındakini.
Kimileri uzaktadır ama hep karşılıksız sever.
Kimileri ise; ellerindeki hazinenin kıymetini asla bilemez...
O dünya üzerindeki en güzel taşıyıcıdır, Yaradanın tasarladığı!
Ve tasarladığı o kadın annedir. Dünyayı kurtaran…
Bir çocuk düşer rahme ama bir anne doğar dünyaya!
ASTROLOG ZEYNEP TURAN
Yazının Tüm Hakları Saklıdır
18.06.2015