Yükleniyor . . .

KADIN KADININ KURDU MUDUR?

KADIN KADININ KURDU MUDUR?

Kadınların birbirlerine yaptıklarını hep konuşuruz. Kimi zaman kadın kadını kurdudur deriz, kimi zaman da en büyük dostu. Peki, hangisi gerçek?

Diyelim ki, dört arkadaş bir yerde oturmuş dertleşiyorsunuz, herkes de ilişkilerden yana dertli. Dayanışma için inanılmaz bir ortam! Biriniz bir derdini anlatıyor, diğeri bin kere hak veriyor… Kimin neye ihtiyacı varsa seferber olunuyor. O kadar iyi arkadaşsınız ki, kimse bir diğerinden maddi manevi hiçbir şeyini esirgemiyor. Buraya kadar her şey güzel.

Mutlu haber!

Arkadaşlarınızdan biri evlilik kararı alıyor, heyecanını, sevincini sizinle paylaşmak istiyor. Siz ne yapıyorsunuz? Tabii ki onun mutluluğuna seviniyorsunuz önce. Dostluk bunu gerektirir çünkü. Ama daha derindeki düşünceleriniz gün yüzüne çıkmaya başlayınca ne oluyor?

Ya sonra?

İşte en büyük çıkmaz… Sonrasında kıyaslamalar, kıskançlıklar gelmeye başlıyor. Hâlbuki evlenen kişi aranızdan birisi olmayınca, yorum yapmak daha kolaydı. “Bu da mı evlenmiş?” “Bu da mı iş bulmuş?” “O da buralara geldiyse…” Gibi yargılarda bulunup, birbirinize destek olabiliyordunuz. Neyse ki işteki başarısını ya da evleneceğini söyleyen arkadaşınız da sizden bir süre sonra uzaklaşmaya başlıyor. Çünkü hepimiz aynı hikâyeyi yaşıyoruz bir yerde. O da sizinle artık ortak bir derdi olmadığını düşünüyor ve kendini ortamdan soyutluyor.

Kötü gün dostu olmak kolay, mühim olan iyi gün dostu olmak!

Yanlış okumadınız, bunu yaşadık, deneyimledik. Biraz önce anlattığım hikâyeyi belki birçoğunuz yaşadınız. O halde bir tabuyu daha gelin birlikte yıkalım: İyi gün dostu olmak zordur. Bilinenin aksine, insanın kötü gününde yanında olmak daha kolaydır. Arkadaşınıza ağlayacağı bir omuz vermeniz sizi de güçlü hissettirir. Başarılarınızı, sevinçlerinizi yürekten paylaşabileceğiniz dostlarınız var mı? Bir düşünün… Egoların bir kenara bırakıldığı, koşulsuz bir sevginin kadınlar arasında yaşanabileceğini hayal edin. Hayır, hayır bırakın onun saçını, diğerinin ayakkabısını, kocasını, düğününü, parasını… Güzelliklerle anmayı deneyin. Kıskaçlık zehrini atın içinizden! Neden mi? Mutluluk orada çünkü.

Kadınların amansız rekabeti!

Konu aşk olunca kadınlar arasındaki rekabet oldukça sert gerçekleşiyor. Bir erkek bir kadın için mücadele edebiliyor ancak kadın, o erkeği seçmediyse yoluna devam ediyor. Erkekler mücadelelerini açık ve ortada yaşıyorlar. Kadınlar da ise durum tamamen farklı. Hedefe ulaşma yolunda psikolojik savaş başlıyor. Kadınlar en büyük kötülüğü nerde yapıyor biliyor musunuz? Erkeği elde etmek için yapılan rekabette. Çünkü erkekler bu sayede çok eşli bir yaşam sürebiliyor. Böylelikle de kadın kadına kötülük yapmış oluyor.

İş hayatındaki kadınlar da kadınlık özelliklerinden sıyrılıp erkekleşmeyi tercih ediyorlar. Gücün erkte olduğunu düşünmek, kadının koruyucu, şefkatli özelliklerini yok saymasından geçiyor. Çalışma yaşamında da erkekler kadınlarla çalışmak istemiyor, hatta kadınlar da kadınlarla çalışmak istemiyor. Buyurun size yeni bir düşmanlık daha…

Kadınların birbirini sevmemesi, hızlı akan bu çağda günlük hayatta hazmedememe sorununa yol açıyor. Sosyal medyada paylaşılan mutlu anların kıskançlığı yiyip bitiriyor. Dahası öfke biriktiriyor. Ancak tuhaf olan kimsenin 7/24 mutlu olamayacağını, gördüklerimizi de sürekli kendimizle kıyaslamanın huzur getirmeyeceğini bilmememiz.

Kadın kadının kurdu değildir!

Kadınların birbirlerine verebilecekleri o kadar çok ki… Erkeklerle kıyaslanamaz bile. Kadınların, erkeklerden daha güçlü olan doğaları, yetenekleri, hoş görüleri, anaç ruhları, değil birbirlerine şifacı olmayı, dünyayı değiştirmeye bile yeter! Ataerkil bir toplumda yaşadığımız kabulünden hareketle, söylüyorum. Kadınlar zayıf değildir ama zayıf olmamız gerektiğini düşünenler var öyle değil mi? Belki de bu kişiler, mesela erkekler, kadınları zayıf olduklarına inandırıp onları daha kolay yönetebiliyorlardır. Kadın kadının kurdu olmayabilir sevgili okuyucularım, bu tamamen kadınların elinde. Mesele kendi gücünü keşfedebilmekte ve elbette gerçek ve yürekten dost olabilmekte…

Zeynep Turan

Yazının tüm hakkı saklıdır

04.08.2016

Günün Ruh Hali
Ay Başak burcunda. Sorumluluk sahibi olmak başka dediğimiz bir gün olacak. Sevgilisinden ilgi görmek isteyenlerin sayısı artıyor! Duygusallığımız pik yapabilir!
Zeynep Turan
Hakkında
Astroloji bir yol haritasıdır. Hayatınızla ilgili keskin bir viraj aldığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Peki, o zaman size bir soru; İçinde bulunduğunuz dönemin hayatınızdaki en zor dönem olduğuna nasıl karar veriyorsunuz? Astroloji bunları yıl yıl cevaplıyor! Zeynep Turan; doğum haritanızda yani horoscope haritanızda, size özel olayları anlatırken, olayları nasıl yöneteceğinize dair danışmanlık da veriyor…Siz doğum bilgilerinizi veriyorsunuz, Zeynep Turan doğum anınızdaki gezegen konumlarından hayatınızda neyin öne çıktığını anlatıyor.
Yükselenini Hesapla
2023 Karar
Gezegen hareketleri 2023’ün seçilmiş bir yıl olduğunu iddia ediyor...