Sevgilinizin vadesi dolmuş olabilir mi?
Hiçbirimiz ilişkilerimize bir gün bitecek diye başlamayız. Belki bilinçdışı olarak sonsuza kadar sürmeyeceğini biliriz, ama yine de bunun hakkında düşünmeyiz, çünkü düşündükçe kötü oluruz. Korkularımız kadar umutlarımız da vardır; “hiç ayrılmayız belki, birbirimiz için yaratılmışızdır” diyerek ortak noktalar bulmaya çalışırız.
İşte belki de bu yüzden affedilmeyecek şeyleri affederiz, tahammül edilmeyecek tavırlara tahammül ederiz.
Gösterdiğimiz hoşgörü, bazen ilişkimizi kurtarır. Fakat bu durum, yalnızca karşımızdaki zor bir dönem yaşıyorsa geçerlidir. Geçici bir bunalım ya da ilk tanışma anındaki birbirini tam tanımamadan kaynaklı anlaşmazlıklar dışında, hiçbir sebep boş yere yıpranmak için mazeret olamaz.
Sorunlar bir zaman sonra toplanır, toplanır ve kaçınılmaz sona doğru yaklaştığımızı hissederiz. Önceleri kabul etmekte zorlanırız, ayrılık düşüncesini aklımıza geldiği anda kovarız! Peki, inkâr etmek doğru bir davranış mı? Ya sevgilimizin vadesi dolmuşsa, sevgimiz bitmişse, sadece alışkanlık kalmışsa elimizde?
Yanlış bir kişiyle birlikte olmak, insanı yıprattığı gibi aynı zamanda da vakit kaybına sebep olur. Siz “sevgilim var” diye vadesi dolmuş bir ilişkiye devam ederken, kim bilir hayatınızın aşkı yanınızdan geçip gidiyor. Fark etmiyorsunuz bile… Peki, sevginizin bittiğini nereden ve nasıl anlarsınız? Biz bu sorunun cevabını burçların yaklaşımına göre vermek istedik. Yanlış bir ilişkide olup olmadığınızın sağlamasını yapmak istiyorsanız, buyurun size ufak ipuçları…
Ateş Grubu (Koç, Aslan, Yay)
- “Ailem ve arkadaşlarıma uyum sağlayamıyorsun” diyerek sizi, ortamından uzak tutuyorsa…
Ateşin çocukları Koç, Yay ve Aslanlar oldukça sosyal ve hareketli bir yaşama sahiptir. Bu da, onların çevresinin oldukça kalabalık olmasını sağlar. Genellikle arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi tercih eden bu burçlar aşık olduklarında “aşkın hakkını” sonuna kadar verir. İki tarafı da güzel idare eder, bir araya getirir. Ailesiyle sevgilisini tanıştırmak ise onlar için hiç de zor bir şey değildir. Çok kasmazlar, ya da ciddi bir durum gözüyle bakmazlar. Normal bir arkadaşını tanıştırıyor gibi sizi de ailenin arasına kolayca sokacaktır. Fedakarlıkları ise dillere destandır, vericidirler. Hiç bir şeyden kısmazlar, size hediye almaya bayılırlar. Kısacası ilişkide yapılması gereken her şeyi eksiksiz yaparlar.
Ama eğer ki, aşkları sona ermişse önce aramamaya, sonra sizinle ilgili konulara soğuk davranmaya başlayacaktır. İşin kötüsü, direkt bir şey de söylemez, konuştuğunuzda yine samimidir. Ama eskisinden farklıdır işte… Çözemezsiniz, anlam veremezsiniz. Sizden uzaklaşmak için hareketli çevrelerine geri dönecek, ailesini ise sizden uzak tutacaktır. Sizi onlarla bir daha bir araya getirmek istemediği gibi, haber verme gereği bile duymadan sevgili dostlarıyla program yapacaktır.
Toprak Grubu (Boğa, Başak, Oğlak)
- Siz, mutlu bir ilişkiniz olduğunu düşünürken o ise başkalarına “evlenmeyi düşünmüyorum, ciddi ilişki istemiyorum, bunları düşünmeyelim” türünden konuşmalar yapıyorsa…
Toprak grupları hep zor olmuştur zaten. Özellikle de aşkta… Ne hissettiğini, gerçekten aşık olup olmadığını, ne kadar ciddi olduğunu anlamakta ilk zamanlar çok zorlanırsınız. Bunu size direkt söyleme taraftarı değildir, sevgilerini iç dünyalarında yaşamayı tercih ederler. Eğer size hakikaten aşıksa bunu dillendirmese bile hissettirir. Anlarsınız size içinin gittiğini. İleriye dönük konuşmalar yapmaya bile başlar, planını programını sizin üzerinize kurar. Genellikle uzun ilişkilerden yanadır ama gönül bu ya, bir gün gelir ki artık eskisi gibi düşünmez. Aşkı bitmiştir…
Bunu en çok da ileriye dönük konuşmaların pat diye kesilmesinden anlarsınız. Arkadaş ortamında ani çıkışlar yapıp “evlilik neymiş yahu” demeye bile başlar, yanınızda siz olduğunu bile bile… Dışarı çıkma alışkanlığınız bile değişir. Birlikte etkinlik planlamak yerine, sadece sizin önerilerinize karşılık verir. O da istemeye istemeye… Eleştirdiğinizde ise iki dakika düşünmeden ‘’ben buyum’’ deyip geçer, çözüm bulmak gibi bir derdi olmaz. “Ya böyle kabul et, ya da terk et” modunda bir harekettir bu. Sizi ayrılığa zorlar, pes ettirmeye çalışır. E, siz de sevilmediğiniz yerde duracak değilsiniz ya. Sevginizi hakketmeyen bu insana “elveda” demenin vakti gelmiş, haberiniz olsun…
Hava Grubu (İkizler, Terazi, Kova)
- Onu aradığınızda, ihtiyacınız olduğunu söylediğinizde yanınıza koşarak gelmiyorsa ya da sizin iyi olduğunuzdan emin olmadan konuşmayı yarıda kesiyorsa. Daha sonra ise aramıyorsa…
İlk zamanlar ne güzeldi değil mi, her aradığınızda yanınızda biter, farklı plan ve programlarla aklınızı başınızdan alırdı. Onunla dışarıya çıkmayı bırakın, telefonla konuşmak bile eğlenmenize, gülme krizlerine girmenize neden oluyordu. Romantizm peşinde değildi belki ama elinizden tutup çılgınca fikirlerini anlatmasına bayılırdınız. Onla zaman çok hızlı geçer, tekrar buluşmak için gün sayardınız adeta.
Ama işte her güzel şeyin bir sonu vardır. İşler tersine döndü, zor zamanlarınızda aradığınızda hep bir bahanesi var artık değil mi? Hele ki, hemcinslerinize karşı “kibar”, size gelince “acımasız” oluyorsa bilin ki artık başkalarına gözü kayıyordur. Ve sizin yanınızda bile kur yapmaktan çekinmiyordur. Onlar hava grubuna mensup unutmayın; havailikleri, gel gitleri, bir öyle bir böyle olmaları hep bu yüzden… Çok severken bir anda vazgeçiyorsa sizin değil, onların sorunu. Kendinizi suçlamayın ve gitmesine izin verin.
Su Grubu (Yengeç, Akrep, Balık)
- Sizinle vakit geçirmek, konuşmak yerine “uyuyacağım, yorgunum” dedikten sonra başkalarıyla konuşmaya devam ediyorsa, evde kendi başına vakit geçirmek istiyorsa…
Su grubu hassas ve duygusal olarak tanımlanır. Onlara aşık olmak o kadar yakışır, sevdiklerine öyle bağlanırlar ki… Hiç bitmesini istemediğiniz romantik bir film edasında geçer ilişkiniz. Tüm planını, programını arkadaşlarıyla değil sizinle yapar. Hayatındaki herkes artık ikinci plandadır. Daha ilk günlerde sizinle ve birlikte kuracağınız gelecekle ilgili hayaller kurmaya başlar. Kendi istekleri değil, sizin istekleriniz ön plandadır. Fakat bu filmin de sonu geldi işte.
Sizinle 1 dakika daha fazla konuşmak için dünyaları veren sevgiliniz artık size “yorgunum, başka zaman konuşuruz” diyebiliyor. Ama bir bakıyorsunuz ki arkadaşlarıyla sohbet muhabbet halinde… Sarıldığınızda ise sanki yabancı birine sarılıyormuşsunuz hissinize kapılırsınız. Tepki göstermez, elinizi tutmak istemez. Sürekli “off, pof” halinde yanınızda durur. Hep memnuniyetsiz ve olumsuzdur. “Bitse de gitsek” modunda geçen buluşmalarınıza artık daha ne kadar dayanacaksınız? O direkt söylemese de siz bunları hissediyorsanız bırakın gitsin. Büyük bir kayıp olmaz…
Özetle...
Aslına bakarsanız bu liste uzar gider… Hatta siz de yeni maddeler ekleyebilirsiniz. Fakat ne eklerseniz ekleyin, bunlar yaşanıyorsa üzülerek söyleyebiliriz ki artık ilişkiniz sonu gelmiş demektir. Farkında olun ve kendinizi kandırmayın, olmayacak dualara “Amin” demeyin.
Ama bir gerçek daha var ki, tüm maddeleri siler süpürür; ilişkinizin bittiğini tek bir “bakış” çok net özetleyebilir! Belki “seni sevmiyorum” dememiştir ama bakışı her şeye yetmiştir, ya da eskisi gibi bakmayışı…
Unutmayın siz de kıymetlisiniz, sizin de zamanınız kıymetli! Boşa kürek çekerek kendi mutluluğunuza geç kalmayın. “Neden beni eskisi kadar sevmiyor” diye düşünmek sadece kafanızda daha fazla soru işaretine neden olur ve bu durum da sizi her gün daha da yıpratır. Biten ilişkinin ardından “soru” üreteceğinize, önünüze bakıp kendinizi toplamak için “çözüm” üretin. Bunu da eski sevgilinizi arayıp sorarak değil, kendinizle baş başa kalıp, iç dünyanızda bu ilişkiyi bitirerek yapın. Kararlı olun, hayatınıza o olmadan önce de devam ediyordunuz. Hiç kimse vazgeçilmez değildir, unutmayın…
Astrolog ZEYNEP TURAN
