Yükleniyor . . .

İLİŞKİLERDE SÖYLENEN PEMBE YALANLAR

İLİŞKİLERDE SÖYLENEN PEMBE YALANLAR

Dünyanın en zahmetsiz işi, birbirini seven ve anlayan iki insanın aynı yolda ve aynı ritimle yürümesiyken; bizler bu zahmetsiz işi zorlaştırmak için, zaman zaman bilinçli veya bilinçsiz birtakım hatalar yapıyoruz. Aynen ilişkilerde söylenen pembe yalanlar gibi... Hatasız kul olur mu? Aşk kazansız gönüler bir olsun, diye verdiğimiz cabada belki de en büyük hatayı en başta yapıyoruz.  Her insanın en büyük arzusudur sevmek ve sevilmek; gelin görün ki aceleyle, telaşla, korkuyla, şartlanmayla verdiğimiz tepkiler istemediğimiz duyguları tatmamıza sebep oluyor.  

İlişkinin temelini sağlam tutun!

Evet ilişkiler dürüstlük üzerine kurulmalıdır, evet birbirimize her zaman her konuda açık ve şeffaf olmalıyız. Bu konuda hepimiz hem fikiriz fakat bazen ilişkimizin gidişatını belirlemek için minik pembe yalanlar söylerken karşımızdakinin iyiliğini hesaba katıyoruz. Ama kendimizce yani kendi kararımızla.  Belki de sırf onun için aslında kendinizden ödün veriyoruz. Ama onun gerçekleri bilme hakkını elinden aldığımızı hiç düşünmüyoruz. Bu minik pembe yalanlar karşımızdakini üzmediği, kırmadığı sürece oldukça kurtarıcı ve zamanı geldiğinde gerekli olur sanıyoruz. Hâlbuki bize yapılsa belki de ilişkiyi değil şehri yakarız.  Bu satırları okurken içinizden bin bir olay, hatıra, anı geçtiğinden eminim. Ama lütfen okurken iç sesinize şunu söyleyin hem de tekrar tekrar…  Yalan söylemekle, gerçeği gizlemek her zaman aynı şey değildir ve aynı kefede değerlendirilmemelidir, bunu da es geçmemek lazım.

Her doğru her yerde söylenmez ama mutlaka bir gün söylenmeli!

Eğer iyilik yaptığınızı düşünüyorsanız önce kendinizi ikna edin.  Gelecekte başınızı ağrıtıp ağrıtmayacağını düşünün. Kalbinizi ve geleceğinizi yıkık bir temel üstüne kurmak sizin için ne kadar doğru olur bir kez daha düşünün.  Unutmayın dinlemek, anlamak, anlamaya çalışmak sevgi eylemidir.  Sevgiliniz veya yüreğiniz bazı şeyleri dinlemeye hazır değilse, kendinizi bir oyunun içine sokmak üzere olduğunuzu görün ve asla bunun adının sevgi olmadığını bilin.

Evet, bu konuyu düşündürtmek istedim. Neden bu yazıyı kaleme aldığına gelecek olursak; bir süredir böyle bir akımın olduğunu danışmanlık yaptığım sırada fark ettim.  Son yıllarda ilişkinin arasına giren pembe yalanların ileri de nasıl sıkıntılar yarattığını dinledim. Hatta çözmek için de elimden geleni yapmaya çalıştım. Yalanın yalan getirdiğini ve ilişkilere ilerde deprem niteliğinde bir sarsıntı oluşturduğunu, yalanların toplamında bir dünya meydana geldiğine şahit oldum.  İlk okuduğunuzda belki şaşıracaksınız ama ilişkinin ileride dönemlerde baş ağrıtan pembe yalanlara bir bakalım istiyorum. Benden söylemesi, yalanın rengi yoktur!


1- Arkadaşları hakkında gerçekten ne düşündüğümüz:

Evet birlikte olduğumuz kişinin yakın arkadaşlarından bazen kıskançlıktan ötürü, bazen aldığımız kötü sinerji yüzünden, bazen de hiçbir sebep yokken nefret ederiz. Fakat bunu sevgilimize söylemek itici durabildiğinden söylememeyi tercih ederiz. Sevgilimizin en yakın arkadaşlarıyla anlaşmak ilişkimizin seyri açısından oldukça mühimdir çünkü. Kıskançlıktan tırnaklarımızı da yesek o yakın arkadaşlara en şirin gülümsememizle yaklaşmak zorundayız!

2- Onunla buluşmaya giderken neden geç kaldığınız:

Makyajınızı kaç saatte yaptığınız, saçınızı o hale getirmek için ne kadar uğraştığınız, çorabınızla, fularınızın uyumlu olması için kaç dakika harcadığınız, eyeliner'ınızın kuyruğuna verdiğiniz emeğin rakam cinsinden değeri sadece sizi ilgilendirir. Sevgilinizi böyle önemsiz detaylarla boğmak istemezsiniz değil mi? Bırakın o sizi uyandığınız gibi evden çıktınız sansın! Gecikmenin itibarında vardır bir karakter yapısı diye düşünsün, dursun…

3-Kendini anlatırken ailesiyle ilgili söylediği bazı küçük yalanlar:

Sanki aynamız, aksımız kale gibi güçlü ve itibarlı görünmek için kullanılan en etkili pembe yalan! Ne kadar özgür, ne kadar orijinal, ne kadar okumuş, ne kadar huzurlu olduğunu anlatmaya çalışırken aslında bazı gerçekleri abartarak ya da gözleri kaçırarak söylemek zaten mesajı direk olarak veriyor demektir. Engellere ve kısıtlanmaya gelemeyen ilişkilerin kendisi değil aslında kişinin kendini yerleştirmeye çalıştığı bir kalıptır. “Annem bana karışmaz”, “Baban beni çok özgür bıraktı”, “Eve erken gitmen gerekmiyor”, “Soy ağacımız öyle şaşalı ki” gibi kimlik kargaşası hem kendimizi hem de karşımızdakine yaptığımız bir haksızlık! Bırak seni olduğu gibi tanısın, kimin soyadını taşıdığının bir önemi olmasın.


4- Hafta sonunu gerçekte nasıl geçirmek istediğiniz:

Sevgiliniz sizinle of bile demeden saatlerce alışveriş yaptıysa, Avm’nin boğucu kalabalığında elinde çantalarla Avrasya maratonundaki gibi oradan oraya koşturduysa, bir es vermek isteyecektir. Öyle ya da böyle dinlenmek, daha neler var programda endişesi, biraz arkadaşlarımla kafa dinlesem, evde hiç bir şey yapmadan dursam gibi haklara sahip olduklarını unutmayın, yoksa ardından pembe, kırmızı ya da mor yalanlar gelecektir.


5- Eski sevgiliniz kesinlikle yakışıklı ve güzel değildi:

Eski sevgiliniz isterse tescilli kâinat yakışıklısı ya da harikalar diyarından bir güzel olsun bunun bilinmesine gerek var mı? Birlikte olduğunuz kişi bugüne dek hayatınıza giren en yakışıklı/güzel insan olsun, bu durum şu anda yaşadıklarınız ile ilgisi hiç yoktur. Önemli olan ne kadar harika göründüğü değil o ilişkinin ve kişinin geçmişte kaldığıdır. “Yanıma yakışan” sözü de aslında bu yüzden havada asılı kalan bir yalandır.

6- Aldığınız hediyenin fiyatı:

10 lira da verseniz 10. 000 bin lira da fark etmez, düşünmeniz yeter. Fiyatını söylemeniz değerini yükseltmez de düşürmez de. Sonsuza dek sır olarak kalmasında hiçbir problem yok. Ama ne kadar emek harcandığınızı bilmesi etiketinden daha kıymetli değil mi?

7- Kilo alıp almadığınız:

İşte ilişkilerde bıçak sırtında gezindiğimiz bir mesele. Bu konunun asıl muhatabı daha çok erkekler aslında. Sevgiliniz size "Sence kilo mu almışım?" diye sorarsa vereceğiniz cevap şu olmalıdır: " Bilmem güzelliğinden gözümü alabilseydim dikkat ederdim!" Sonra siz sağ biz selamet…

8- Onu ne sıklıkla düşündüğünüz:

Cevap: her zaman, her saniye, onu hatırlatacak her ne duyarsanız, görürseniz, hatırlarsanız. Onu düşünmeden uyuduğunuz tek bir gece, uyandığınız tek bir sabah yok ve aksi zaten insan doğasına aykırı olur. Oysa ki anlık hatırlatmalar sürpriz mesajlara ya da anılara dönse daha anlamlı olmaz mı?


9- Gelecekte ne kadar iyi bir anne/baba olacağınız:

Çocukları çok seviyorsunuz, zaman zaman bile olsa, ağlayan bir bebekten hiç rahatsız olmuyorsunuz, sorumluluğundan bir anlığına da olsa katiyen korkmuyorsunuz. Çünkü dünyaya anne/baba olmak için gönderilmişsiniz. Gördüğünüz her bebekle poz verip gerekli mecralarda paylaşacaksınız. Fotoğrafın arka planında ağlamaktan içi çıkmış bir bebekten ve üstü başı berbat olan kıyafetten kimsenin haberdar olmasına gerek yok analık/babalık emek ister!

10- Gece gezmeleriniz olup olmadığı:

Saçmalamayın tabi ki yok! Siz tam bir ev kuşusunuz ve eviniz dünyanın en eğlenceli yeri. Ne gerek var dışarda deli gibi para harcamaya ve gürültülü mekanlarda kafa şişirmeye. Evde patlamış mısırla film izlemek ve koltukta uyuya kalmak dururken. Özgürlük insanın kendi yarattığı alan ve sınırlardır. Bırakın gönlünüzce programınızın doğal akışını o da bilsin. Gizli saklı kaçamak gezilerin sonu büyük yalanlara meydan oluşturur.

 

11 Eski sevgilisi ile olan ortak arkadaşlarıyla görüşmesi:

Eski sevgiliden dost ya da arkadaş olur mu? sorusu aslında başka bir yazı konusu. Ama gelelim eski sevgilin arkadaş çevresine, hala görüşüp görülmediğine, kim inanır ancak bir süre geçecekte ikna olacak. Mantık tarafına sorunca cevap başka, duygusala bağlasa gönül ağlamaklı olacak. Bu yüzden arada sırada da olsa işin özünü kavramak için araştırıp, didinip sorgulamaktan bir süre vazgeçilmeyecektir. Ayrıca bu konunun temel bir pembe yalan moduna sokulup ilerisi için hafife alınmaması gereken bir konu olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.


Listeyi istediğiniz kadar uzatabilirsiniz çünkü her ilişkinin dinamikleri farklıdır. Evet yalan söyleyip karşımızdakini kahretmek dünyanın en kötü şeyidir fakat minik pembe yalanlar diye yola çıkıp bunu alışkanlık haline getirenlere ne demeli, bunu da düşünelim!

Sizin Pembe Yalanlarınız Var mı? Ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum. 

 

Zeynep Turan

22 06 2017

Yazının Tüm Hakkı Saklıdır.

Zeynep Turan
Hakkında
Astroloji bir yol haritasıdır. Hayatınızla ilgili keskin bir viraj aldığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Peki, o zaman size bir soru; İçinde bulunduğunuz dönemin hayatınızdaki en zor dönem olduğuna nasıl karar veriyorsunuz? Astroloji bunları yıl yıl cevaplıyor! Zeynep Turan; doğum haritanızda yani horoscope haritanızda, size özel olayları anlatırken, olayları nasıl yöneteceğinize dair danışmanlık da veriyor…Siz doğum bilgilerinizi veriyorsunuz, Zeynep Turan doğum anınızdaki gezegen konumlarından hayatınızda neyin öne çıktığını anlatıyor.
Yükselenini Hesapla
2023 Karar
Gezegen hareketleri 2023’ün seçilmiş bir yıl olduğunu iddia ediyor...