İDEAL İLİŞKİ
İdeal insan yok ki ideal ilişki olsun diyebilirsiniz. İlişkilerin altında yatan mükemmellik insanların dört dörtlük olmasından kaynaklanmıyor aksine eksik yanlarını bir başkasında bulmasından ve tamamlanmaktan kaynaklanıyor. Aslında tanım kişinin ideal olandan anladığına göre de değişir. Beklentilerin karşılıklı olarak karşılanmasıyla kişi yaşadığı birlikteliği ideal ilişki olarak adlandırabilir. Herkesin farklı olduğunu düşünürsek ilişkilerin tanımının da kişiye göre farklı olması son derece normal. Kişi kendisinde olan ve normal gördüğü eksikliği bir başkasında da normal karşılayabilir. Bu durumda dışarıdan eleştirilen durumun aslında çiftler arasında uyum olduğu gerçeğini ortaya çıkarır. Böyle bir durumda çiftler için ideal ilişki olmadığını kim söyleyebilir?
İnsanın kendini olduğu gibi hissettiği ve karşı tarafın da öyle hissetmesini sağladığı bir ilişki kişiler için ideal ilişkidir. Birliktelikte her bireyin birbirini anlaması, anlaşılması, her türlü çatışmaya rağmen bir arada olmaktan vazgeçmemesi ve çözüm arayıp bulması, çözüm bulamasa dahi bunun için mücadele etmesi, karşılıklı sevgi ve saygının yerini hiçbir şeye bırakmaması gibi etkenleri barındırır. Teoride kolay görünse de uygulama bölümünde o kadar da kolay olmadığını hepiniz deneyimlediniz, biliyorsunuz. Her şeyden önce yaşanan birliktelik bireyleri duygusal anlamda beslemeli ve iç huzuru sağlayarak kişileri mutlu etmeli.
Sizi hayatta düşüren değil, düşerken elinizden, yakanızdan, paçanızdan tutan gerekirse sizinle beraber düşmeyi göze alan, ilişkiyi, cinselliği iki kişi ama tek beden olarak yaşayabilen kişiyle yaşanan bir ilişkidir ideal ilişki.
Sizinle gülmeyi seven ama siz ağlarken de asla sırtını dönmeyecek olan, dizlerinizin dibinde yaşlanmayı göze almış kişiyle yaşadığınız ilişkidir ideal ilişki.
Gitmekten, terk etmekten, terk edilmekten bahsetmeyen, sizin de asla bu tehdit cümlelerini kullanmaya ihtiyacınızın olmayacağı ilişkidir ideal ilişki.
İdeal ilişki deyince akla mutlu ilişki tanımı geliyor. Ancak herkes için mutluluk değişken bir durumdur. Bu da sevgi alış verişi diye adlandırdığımız bir durumdur. Örneğin alış verişe çıktığınız zaman her ne kadar aklınızda olmayan bir şeye yönelseniz de kendi bedeninize ya da zevkinize uymayan bir şey satın almayacağınız gibi eşinizi de seçerken kendiniz için hangi duygulara ihtiyacınız var ise o duyguları size yaşatacak insanlara şans verirsiniz. Her ne kadar kaderi eleştirseniz de aslında kaderi yönlendiren iradeyi bir şekilde ortaya koyar, seçimlerinizi yaparsınız. Bu durum eleştirilecek ilişkiler için bile geçerli bir bakış açısıdır. Toplumda genç bir kızın yaşından çok büyük bir erkekle birlikte olması dışarıdan bakıldığında çok ağır eleştirilirken aslında burada çiftlerin birbirlerinde aradıklarını bulduklarını da gösterir. Detaylı açıklamak gerekirse genç kız baba figüründe bir erkeğe ihtiyaç duyarken, erkeğinde kendinden yaşça küçük kişide ne bulur sorusuna sadece gençliği güzelliği olarak cevap vermek üstün körü bir cevap olur. Belki de o yaşına kadar, kimse sahiplenilme duygusunu tattırmamış hatta diğer ilişkilerinden bir şekilde mustarip olmuştur. Belki çevrenizde bunun gibi binlerce ilişki örneği çıkarabileceğiniz ilişki modelleri vardır. Önemli olan çiftlerin birbirleri ile ilişkilerini devam ettirme çabasıdır. Size bu örnekte bu ilişki modelinin göründüğü kadar soyut gerçeklere dayandırılmadığını göstermek istiyorum. Kaldı ki eğer soyut bir ilişki ise nasıl uzun sürebilir? Toplumun onay verdiği, birbirine yakıştırdığı birbirini seven çiftler neden beraberliklerinin 1. ve ya 5. yılında ayrılıyorlar? İlişkiyi sadece somut değerlere bağlayacak olursanız yine son yıllarda yapılan araştırmalara göre parası olan hatta zengin denilecek insanların boşanma oranı daha yüksek! Bu noktada iki insanın birbirinden aldıkları, birbirlerini anlama şekilleri sadece soyut temeller üzerine kuruluyor. Paranın mutluluğa giden altın anahtar olmadığını günümüzde görüyor ve duyuyorsunuz. Sevmek bir ihtiyaçtır, sevilmek davranış şeklini algılamaktır. Sizin ihtiyaçlarınızı sizde iyi hiç kimse bilemez. Eşinizin sizi sevme şeklini de siz belirlersiniz. Bu önce seçimlerinizle sonra ilişkinizi kendi ihtiyaçlarınıza göre şekillendirerek oluşur. Tabi karşı tarafında beklentilerine cevap verirken hem iradeniz hem kalbiniz devreye girecektir. Eğer hem kalbinizle hem aklınızla onayladığınız bir ilişkiyi yaşıyorsanız siz ideal ilişkiyi yaşıyorsunuz demektir. Zaten kalbinizin ya da iradenizin birbirinden ayrı düşüren bir ilişki içerisindeyseniz toplumun dikkatinden önce siz kendinizi yıpratıyor olacaksınız.
Her şeyden önemlisi, her ne kadar görmek istemesek de artık içinde bulunduğumuz yüzyıl dünyanın revizyondan geçtiğini, insana dair her alanın yıprandığını vurguluyor. Toplumların teknoloji sayesinde yapı değiştirdiğini düşünürsek insanlar kendi eksiklerine göre çözümler yaratıyor. Bunların başında da toplumsal değerlere başkaldıran yeni ilişki modelleri geliyor. Burada size ideal ilişkinin bile kalıplarının başkalaştığını görmeye davet ediyorum. Aslında bu yüzyılda ideal ilişkinin sınırlarını sizin korkularınız ve cesaretiniz belirliyor
Astrolog Zeynep Turan