EVLİLİĞİM NEREYE GİDİYOR?
Neyin harbini yaşıyoruz, içimiz dışımıza çıktı. Eski dertlerimizi sarıp sarmalayasım var geçmişe bir avazda dönsek neleri düzelteceğiz? Kim bilir? Sevmek zulüm sevilmek bir lüks oldu. Evliliklerin ayarı kaçtı. Erkeklere rehavet çökerken kadınların gözü döndü. Kimsenin meydana çıkmayan foyası kalmadığı gibi, sosyal medyalarda sever, güvenir, seçer hatta boşanır, derdimizi unutur hale geldik. Pek bir yalnızız. Üstelik bu yalnızlığımızda kendimizi haklı, başkalarını suçlu görürken, bir sonrakinde değiştirdiğimiz hiçbir özellik yok. İş böyle olunca gelsin, tekrar kırılsın kalp. Hepimiz çare ararken niye çare bulamıyoruz? Niye çare olamıyoruz? Niye bahara dönmüyor yüreklerimiz? Gökteki yıldızların sevenlerle derdi ne derseniz; her an her gün farklı doğan güneş hepimize kendi sınırlarımızı göstermek için doğuyor. Ama yıldızlarda son 2,5 yıldır baktığımda size her gün yazarken, ofisime gelenlerle konuşurken, gökyüzünün hedefindekiler belli aslında. Belki benden çok dinlediniz, seyrettiniz okudunuz. Ama ben yine de 6 ay daha devam edecek açı için bile belki yüreklerinizde bir yol açabilirim, düşüncesiyle size yazmak istedim.
Her şeyin suçlusu Satürn!
Çünkü Satürn Yay burcuna 2015 kasım ayında geçiş yapıp 1970 – 84 arası doğanların Neptün’ünün üzerinde oturunca olanlar oldu. İlişkisi olanlara eziyet edip, evliliklerin tam ortasından geçecekti. Dinlemez ki Satürn, kocam işsiz ya da dur biz zor evlendik, filan yok. Maskesi de yok. Maskesi olanların canına okurken, ilişkisi olanların, evlilerin kalbini ezdi geçti. Yapmaz denilenler yapıldı, olmaz denilenler oldu. Kimbilir kaç kişi gözyaşı döktü, kaç kişi ayrıldı. Kaç kişi kalbine küstü. Bitti mi bitmedi, daha 6 ayımız var. Bir de yetmiyormuş gibi bu açıyla uğraşmak var. Gökyüzünün kara elması dünyaya soyut ile somut savaşı yaşatmak için uğraşırken, kalplerin kapısını verilen sözlerin tutulmaması ile ilgili çaldı. Çalmaz olsaydı.
Canımın sahibi yaradan, sevenleri koru!
Güneş’in İkizler burcuna geçmesi 1970-1984 yılları arasında doğanları yakından ilgilendirmekle sınırlı kalmıyor. İş işten geçmeden akıllanın, önünüzü görün diyor, süreniz kısıtlı, hayatınız ateş altına girmeden aklınızı başınıza toplayın diyor. Tabii bir yandan da Satrün, Neptün’ün üzerinde tepinirken o aradaki jenerasyonda doğanlara yok öyle şey arkadaş, diye kafa tutuma gücü veriyor. Hele bir de bu kişiler 2004 ve 2007 yıllarında evlilik yaptıysa. Çünkü bu iki kritik yılda Satürn’ün ters açıları var. Bugünlerde de Güneş’in İkizler burcuna geçmiş olması, Satürn’ün geçtiğimiz 2016’nın haziran ayındaki gibi bize meydan okuyacağı anlamına geliyor. Bir diğer taraftan bu jenerasyonu neden yakından ilgilendiriyor, onların evlilikleri neden zorlanacak derseniz şöyle ki; 70-84 arası doğanların Neptün’ü Yay burcunda. Satürn de Yay burcunda geri giderken adeta onların kalplerini, vizyonlarını, gelecek beklentilerini, hayallerini, nereden geldim nereye gidiyorum, emeklerimin karşılığı bu mu gibi köşeye sıkıştırıcı soruları içlerine zehir gibi akıtırken evlilikle ilgili meselelerden oluşan gündemlerini daha da sorgulatacak.
Tehlike çanları çalıyor!
Gökyüzü, eğer 70-84 yılları arasında doğmuş bir eşe sahipseniz bu aralar eşinizin ailesiyle ilgili olaylar veya onların problemleri, davranışlarının sizi yorabileceğini ve sıkıntıya sokabileceğini söylüyor. Artık yeter! Herkesin hayatı kendine, her koyun kendi bacağından asılır vs. şeklinde çıkışlarınız olabileceğini de vurguluyor. Aman dikkat edin, Güneş İkizler burcundan geçerken birçok kişiyi sosyal hayata itebilir, sizi de bireysel davranışlar sergilemeye itebilir. Tabii ki evliyseniz bireysel davranmak istemeniz gökyüzünün size kuracağı bir tuzak olabilir, size yaşatacağı biz illüzyon olabilir, temkinli olmanızda fayda var. Peki neden diyecek olursanız, unutmayın: evlilikler tek kişilik bir müessese değildir, evlilik iki kişiliktir ve hele de bu gökyüzü transitleri gerçekleşirken bireysel hareketlerin tam bir tuzak olduğunu anlamanız gerekiyor. O yüzden gökyüzü ‘’benim dediğim olacak, ben kabuğuma çekileceğim o fark etsin’’ gibi kişisel kararları tek başınıza aldığınızda ilişkinizden, evliliğinizden uzaklaşabileceğinizi, evliliğinizi sorgulayabileceğinizi, dolayısıyla yalnızlığın ilk adımlarını atabileceğinizi belirtiyor.
Peki ne yapmalıyız?
Aynı evin içinde yaşarken yalnızlığı hissetmek istemiyorsanız siz siz olun gökyüzünün evliler için kurduğu tuzağa düşmeyin. Benden söylemesi. Güneş’in İkizler burcuna geçişini suçlamıyoruz, Güneş’in İkizler burcundaki geçişinin -karşısına geçen Satürn’ün ve o yıllarda doğanların Neptün’ünün Yay burcunda olması adeta bu trafiğin ve kargaşanın başımızı ağrıtacağını vurguluyorum. Birtakım kişiselleşmelere, kabuğa çekilmelere, oldu canım bak sen söyledin ben yapar mıyım gibi inatlaşmalara, sürtüşmelere ve hiç olmadık yerde eski defterlerin açılmasına sebep olabilir gökyüzünün kurduğu tuzak. Tabii ki 70-84 arası doğanların Plüton’unun Terazi’de olduğunu da unutmayalım. Plüton’un Terazi’de olması şu demek: Plüton nefsimizi yöneten göstergedir. Dünyaya en uzak cüce gezegen demek. Ama astroloji dünyasında nefsimiz; egomuz, libidomuz demek. Plüton Terazi’ye düştüğünde de bizi kendi başına yolculuk yapan, bildiğini okuyan ama kolay kolay da gaza gelmeyen biri haline getirir. Çünkü gökyüzü durmuyor, zaman akıyor. Doğsak da ölsek de ayrılsak da sevsek de zaman tüm bunlardan bağımsız bir şekilde akıyor. Hele bir de bahsettiğim yıllarda doğduysanız tadından yenmez zamanlardan geçiyorsunuz demektir.
Kafamızda binlerce soru var!
Kimin en çok canı sıkılacak, evliliği sıkıntıya girecek derseniz daha spesifik bir yönden anlatayım: 83’lü varsa aranızda 83’lülere dikkat diyor gökyüzü. Aynı zamanda Aslan, Kova, Akrep ve Boğa burcuysanız bu aralar evliliklerini gözden geçirirken alacağınız kararları iki kere düşünün. Bireyselleşmeyin derim. Ama bizim zaten halihazırda sorunlarımız var, psikolojimiz zorlandı, kendi kanatlarımın üstünde uçmak istiyorum, kimsenin etimden sütümden faydalanmasını istemiyorum, özgürleşmek istiyorum diyorsanız kadın erkek fark etmez, gökyüzü paçanıza yapıştı. Başarılı yahut başarısız olmanın derdine düşmeden size kararlar aldırabilir. Ne olursa olsun bağımlılıklarınızdan kurtulmak, tamamen özgürlüğünüzün peşinden gitmek istediğiniz bir süreçten geçebilirsiniz. Gökyüzü, toplumun baskısı, evdeki çocuğun kaygısı, kıskançlıkların sınırı derken 2016’dan bu yana yorgun düşen evlilikleri ve kişileri bugünlerde zorlayacağını, sıkıntıya düşüreceğini vurguluyor. Çünkü gökyüzü diyor ki; gel bireyselleş, modernleş, köleleşme, başkası için yaşama. Gökyüzün bu etkilerinden de 1970-1984 kuşağında doğup Neptün’ü Yay’da, Satürn’ü Yay’da olanlar payına düşeni alacak. Dolayısıyla gökyüzü evliliklerin fabrika ayarlarıyla oynayacak ama sadece o kuşağı değil, 1960 kuşağını da, yaşını başını almış insanları da etkileyecek. Bugünlerde anne babanızı evliliklerini sorgularken, birbirlerine kafa tutarken, birbirlerini yargılarken bulabilirsiniz.
Ne oldu bu gökyüzüne, hani huzur vardı derseniz; birilerini aydınlıkta bırakan gökyüzü birilerini karanlıkta bırakacak ve gökyüzünün bugünlerde gözünü diktiği konu evliler, emekçiler ve emek vermekten yorulanlar. Bu çetrefilli, tehlikeli ve zorlayıcı dönemden sağ salim çıkmayı başaranlardan olmanız dileğimle…
Astrolog Zeynep Turan
Yazının her hakkı saklıdır.
14.06.2017