Ekim ayında bizi neler bekliyor? Ekim ayı mevsimlerden artık sonbaharın resmi açılışını yapmaya izin verecek bir ruhtadır. Denge, eşitlik ve adalet ister. Birbirini tamamlayacak bir idealizm, entelektüel ilişkiler ve bakış açısı arar. Hayatınızda inisiyatif kullanmak, yaşamın kalitesini tatmak ve ilişkileri değerlendirmek bir yeteneğin ürünüdür mesajı verecektir.
Affetmek de insana dairdir.
Affetmek de insana dairdir unutmak da ama sözde kalması değil kelimelerin yürekte yaşanması kutsal kabul edilecektir. Eğer bu dönem haklı haksız, ters düz, uç dip gibi ayrımları görmezlikten gelecek kadar pervasız davranabilen olursa tahterevallinin hep aynı ağırlıkta kalması gibi olur ve hiç dengeyi tutturamaz. Yani bu dönem tüm torpilleri unutun. Güneş, Terazi gibi bir hava elementinde geçmeye hazırlanırken iyi ya da kötü niteliklere neden olan ilişkileri sorgulamaya devam edecektir.
Gelelim bütününü kavramaya; bunları madde madde okuyarak Ekim ayının ruhunu yakalamaya hazırlanın. Emin olun, Mozart’ı gramofondan dinlemek kadar farkındalık yaşatacaktır, ruhumuza.
1-Misyonu: Her eylem için eşit ve zıt tepkiler vardır.
Öyle ya her hikâyenin birçok okuyucusu olduğu gibi yaşayanlar için deneyimlerde iki taraflıdır. Farklı bakış acısını hayatımıza kazandırmaya hazırlanan Ekim ayı, ilişkilere ve insanlara alternatif bir görünüm ve zihniyette kazandıracaktır. Bu yüzden yaşananları tek taraflı algılamamak gerekecek. Dünyadaki en eşsiz deneyimi yine insanın amaç edindikleri olacak. Tecrübeler, görüşler, inanışlar gerekirse değişen zihniyetler ile çarpışan arabalar görüntüsü oluşturabilir. Ama şunu da unutmamak gerekir. Sonbahar bize bu günlerde hayatta her insanın kendi yolculuğu olduğunu hatırlatacak. Yani bu dünya için geçici kazanımlar edindiğimizi görmeliyiz. Tek kağıt parçası olmayan bilet, insanın kendi seçtiği hayat yolculuğudur. Kazara ve amaçsız olmaması gerektiğini bir kez daha anlayacağımız günlerden geçiyoruz. Evet, bireysellik ön planda olacaktır ama bütünlüğü korumak zorunda olduğumuz akıllardan da çıkmayacak.
2-Amaçı: İlk on beş gün kişisel hayatlarımızda revizyon var…
Ayın ilk günü Yeniay’la günümüz aydınlanıyor. Aşk ve Para kadar gerçek bir hayatı solumaya hazırlanan fiziksel bedenimiz her türlü mücadelenin feleğinden bir yaz boyunca geçip ta ki bu günlere kadar gelebildi. Jüpiter’in Terazi burcundaki seyrinden etkilenen Güneşin konumu elbette bu döngüde hava gruplarına öncelikle göz kırpmayı unutmayacaktır. Birde üzerine zevk ve şehvet dolu Venüs gezegeni geliyor üstelik Akrep burcunda; kıskançlık, ihanet, gizli rekabet, tuttuğunu koparan sanat akımlarından dünya sergilerine taş çıkartacak şöhrete sahip olup yürekleri temizleyerek yoluna devam edecek. Geçmiş ilişkiler, insanlar, iyi ya da kötü ayrımı, her şeyi sil baştan yapmak için gerekli cüretkârlıklar oluşacak. Saplantılı aşklar, artık ölümcül bir cazibeye dönüşebilir. Yani ihanetin temelinde sadakat ararken sırlar ve gizli kalmış dokunaklı bakışlar garip yüzleşmelere neden olabilir. Terazi ruhunda çatışmayı sevmez ama Venüs’ün Akrep burcundaki etkisinde doğasına aykırı davranmayacağını düşünüyorsanız yanılırsınız. Doğruya ulaşmak için elinden geleni yapacağına kendi adıma söz veriyorum! Bir anda gelen geçmiş yaralar, herkes için kaçınılmaz olabilir. Bu durum hem kişisel ilişkilerde hem de iş ve benzeri ortaklıklarda kendini gösterecektir. Ne istediğini tanımlayabilmek gibi bir lüks var mı şu hayatta!
İlk yarıya kadar; hayal ve bilincin kaynağı ruhumuzu aydınlatmaya devam eder.
- İnsanları kontrol etmek: İlişkilerde mutluluk arayışı devam ederken, evlilik konusunda endişeleri olanlar fikirlerini rahatlıklar paylaşıyor.
- Dünyayı kontrol etmek: üretmek ve yaratıcı olmak adına tüm yetenekler ortaya dökülürken, arkamızdan konuşulanlar yüzümüze gözümüzün önüne geliyor. Kadınlar gücünü gösterir ve süpürgeleri son kullanım tarihine kadar unutur.
- Parayı kontrol etmek: İş ve para ilişkisinde bütünlük arayanlar, ortak işlerde sorgulamaya gidebilir. Ancak bazı gerçekler hayal kırıklığı yaratmanın ötesine giderken yollar bir daha birleşmeden ayrılır.
3-Hedef: Hırslı ilişkiler tüm kirli oyunları yıkıp geçiyor.
16 Ekim tarihinde meydana gelen Koç burcundaki Dolunay, bir önceki gökyüzü etkisinin tam karşıt burcunda yer alıyor. Bir döngünün habercisi olduğunu buradan kestirmek zor olmayacaktır. Hayatları zirve noktasına taşınmış ya da taşınmaya aday her ne ve kim varsa toplulukları ilgilendiren uzlaşma için dünyadaki misyonu çok önemlidir. Güneş Terazi burcundayken meydana gelmesi ego ve cesur kimlikler arasında eksi kutuplar oluşturacaktır. Bu etki öncü bir burçta meydana gelirken maceracı ve savaşçı kimliğini bir yere bırakmaya niyeti olmayacaktır. Her ne pahasına olursa olsun dik başlı ve aklına estiğini yapmak istememiz bundandır. Artık bu saatten sonra mağduriyet edebiyatı yapan zihniyet ve fikirleri asla affetmeyecektir. Venüs ile ilişkisinde ise tutkulu aşklar ve kanıtlanmaya ihtiyaç sevgileri sorgulayacaktır. “Sen kendini bil” derken hayatta istediklerini elde etmek o kadar zor olmayacaktır. Sağlıklı ilişkiler için müzakere ve şartların belirlenmesi de işin cabası olacaktır.
4-Kazanımları: “eksik, yanlış yaptım, yanlışlıkla oldu” sözleri artık rafa kalkıyor.
30 Ekimde ayın ikinci Yeniayı Akrep burcunda gerçekleşiyor. Bundan hemen öncesinde 23 Ekimde Güneş Akrep burcuna geçiyor ve hayatının eksik olan yönlerini görmek, üzerinde çalışmak ve irdelemek gerektiği ortaya çıkıyor. Ardından Merkür ile yaptığı iletişim ona “Orta Dünyanın” hazinesini buldurur gibi mistik, gizli, keşifçi ve araştırmacı yapıyor. Zekâ ve kaliteyi ön plana çıkartırken, yazmak, derlemek, farklı konularda kitaplar, dergiler ve makaleler yayınlamak ve dikkat çekici konuşmalar yapan liderleri dinlemek merakımızı giderecek konuları temsil edecektir. Elbette tutkulu aşklar’da cabası! “Asla yapmam, buna karşıyım” dediğiniz tüm geleneksel yapıları ortadan kaldırmak bu etki içinde kolay olacak. Yani ağızdan çıkan sözlere “garantisi var” muamelesi yapmayın, olur mu!
İkinci yarıdan sonrası; yenilikler, zihinsel pratikler yeni buluşmalara kucak açar…
- Kendini yenilemek: Bitmeyen yaralı ilişkilerin artık bu saatten sonra kime faydası var dedirtiyor.
- Yeniden başlama: Sözlerin kıymeti artık artıyor. Yık baştan kur demek emin olun bu kadar zor olmayacak. Kariyer ve kişisel gelişimde güven ilişkisi paradan daha önemli olacak.
- Hem göze hem zihne hitap etmek, eskisine göre çok daha kolay ve reel olacaktır.
5-Sonuç: Her son aslında bir başlangıçtır!
Ekim ayı herkes için yılın en aktif geçecek günleri diyebilirim.
İstisnasız, dünya sakinleri yani bizler şaşırtıcı olaylar zinciri bitti diye hemen sevinmeyelim. Yani çorap söküğü kıvamında konular konuları, laflar sözleri açacak….Yaz dönemlerine göre her şey muhteşem olacak demek için biraz erken ancak toplam enerji bakımından aktif ve dinamik geçeceği de kesin. Kaderin cömert yağmurlarına hazırsak, fırsatları kovalamak ve elimizden giden şeylerin nedenlerini çözmek inanın daha kolay olacaktır.
Satürn, Ekim ayında kutsal savaşçı Mars’a karşı nehirlerin hükümdarı olmaya çalışırken daha az saldırgan olmayacaktır. Bu ne anlama geliyor? Rakiplerimizle sürtüşmek söz konusu olurken belki de bir kazanan olmayacak. Sadece pazılarımızı göstermek ile mücadeleyi kazanamayacağımızı şimdiden söylemeliyim. Gök kubbe anlaşmaların, uzlaşmaların tüm geçmişten gelen olumsuzluklara rağmen dönüştürebileceğini işaret ediyor. Yani dağ dağa küserken, aslında kurulan köprülerden kimler geçiyor gidiyor görmek daha rasyonel sonuçlar doğuracaktır.
Bugünden itibaren hemen hemen tüm burçlar hayatın çok parlak bir sahne olduğunu deneyimleyecek. İkizler, Terazi ve Kova burcu için göklerden onlara “gönüllerin lideri” olma şansı geliyor. Boğa, Başak ve Oğlak çalışma alanında ekstra “ikramiye” kazanır gibi kariyerlerini garanti altına alma şansı doğuyor. Koç, Aslan ve Yay için belirsizliklerden kurtulma ve net cevaplar alma zamanı geldiğini söyleyebilirim. Yengeç, Akrep ve Balık için ise kaynağı ne olursa olsun mutlak adalet bir gün gelecekse o da bugündür dedirtecek.
Hoş geldin Ekim!
Astrolog
Zeynep Turan
Yazının her hakkı saklıdır.
15.09.2016
