ASTROLOJİYE BİR DE BU GÖZLE BAKIN!
Burçların kayması ile ilgili söyleyeceğim en yerinde söz, bu tarz haberleri yılda en az bir kere okuyacağımız. Astrolojinin tarihçesinin çok eski uygarlıklara dayandığını belirtmek isterim. Siz de araştırdığınızda tarihte astrologlarla, astronomların beraber yol aldığını fark edeceksiniz. Dolayısıyla, yeni dünya düzenine onlar da ayak uydurmuş ve kendi bireyselliklerini ilan etmiştir. Peki, buraya kadar hiçbir sorun yok. Sorun ne diyeceksiniz? Sorun, sembolik olarak kullanılan milyarlarca yıl uzaklıktaki takımyıldızlarının, yani burçların kayması! Eğer böyle bir şey söz konusu olsaydı astrologlar, astronomlardan daha önce davranmaz mıydı sizce? Tabi bu işin latifesi… Astronomi evrensel bir bilgidir. Astroloji ise felsefe, metafizik ve öznel bilgileri de içerir. Aslında astrologlar evrensel bilgeliğe astroloji sayesinde ulaşıyorlar. Astroloji ile ilgili çıkan haberleri yalanlamak sizin için çok kolay; burada ikileme düşmenize bile gerek yok. Sadece uygarlıkları biraz kurcalasanız, sizi ikna etmeye yetecektir.
Şimdi anlatacağım bilgiler sizi biraz okul yıllarına götürecek gibi… Ama astrolojiyi değerlendirmeniz için olayı en basit haliyle sunmanın daha doğru olacağını düşündüm. Ben size bildiğinizi aktarıyım, kararı siz verin…
Aslında belki de öncelikli olarak Zodyak kuşağının ne olduğuna değinmeliyiz. İçinde yörüngeleri bulunan, gezegenlerin dönüp dolandığı bir çemberden bahsediyoruz. Güneş’in gökyüzündeki hareketi boyunca, üzerinde yıllık turunu tamamladığı rota (Ekliptik), Zodyak tarafından çevrelenir. Astroloji Zodyak'ı 12 eşit parçaya bölerek çalışır ve 30 dereceden oluşan her bir parça, burçlar olarak tanımlanır. Bu sistem Horoskop olarak adlandırılır. Horoskop üzerinde zaten tüm Zodyak kuşağı belirtilmektedir.
Dünya’nın dönüş ekseni üzerinde bulunan gezegenlerin çekim kuvveti az da olsa yalpalanmalara yol açtığından, Zodyak kuşağı sanki kayıyormuş gibi gözükür. Yani yıllık 52 saniyelik bir oynamadan bahsediyoruz. Yıldızsal Zodyak kaymış olsa da, astrolojiyle uğraşanların sürekli bahsettiği ve esas olarak aldığı Mevsimsel Zodyak’da durum biraz farklı. Mevsimsel Zodyak (Tropikal), ekinoksalar üzerinden gider ve başlangıç noktası Koç burcunun ilk derecesidir. Mevsimsel Zodyak’ın bir yılı, Güneş’in Koç burcu noktasından itibaren 12 ay boyunca tam bir dönüşünü ifade eder.
Eskiden, Güneş’in Dünya etrafındaki turu esas alınırken, sonrasında Güneş’in konumu belirli bir mevsimin başlangıcına referans olmuştur. Bu daha güvenilir bir sistem olduğu için Batılı astrologlar tarafından ekinoksların esas alındığı Mevsimsel Zodyak kullanılır. Ekinoks doğa, insan ve astrolojinin bir birleşimidir. Ekinoks zamanları tarih boyunca pek çok toplum tarafından özel kabul edilmiştir.
İlkbahar Ekinoksu;
Güneş 21 Mart’ta Koç burcuna geçiş yaptığında, İlkbaharın gelişini müjdeleyen İlkbahar Ekinoksu başlar ve doğa uyanır! Bu tarih aynı zamanda astrolojide yeni bir sürecin de başlangıcını simgeler. İlkbahar’ın üç aylık bu kısmı; Koç Boğa ve İkizler olarak astrolojide adlandırılır. Bu gün;
- Güneş ışınları ekvatora dik düşer
- Gece ve gündüz eşitliği sağlanır.
- Hem doğa hem de biz kış uykusundan uyanır, bereketli günlere doğru ilerleriz.
- 21 Mart Ekinoksu günlük yaşamımızda da etkilidir. Yeni başlangıçlar ve hızlı gelişmeler bizi şaşkına çevirebilir. Her türlü girişime başlamak için astrolojik olarak çok uygun bir tarihtir.
Yaz Ekinoksu;
Güneş’in 21 Haziran’da Yengeç burcuna geçişi, Yaz Ekinoksunu başlatır. Yaz Gündönümü olarak adlandırılan bu süreçte doğa, ilkbaharda meydana getirdiğini büyütmek, onu sahiplenmek ister. Yaz’ın üç aylık bu kısmı; Yengeç, Aslan ve Başak olarak astrolojide adlandırılır. Bu gün;
- Güneş ışınları Yengeç Dönencesine dik düşer
- İçinde bulunduğumuz Kuzey yarıkürede en uzun gündüz yaşanır ve günler kısalmaya başlar
- Tabiat en canlı halindedir.
Sonbahar Ekinoksu;
Güneş’in 23 Eylül’de Terazi burcuna geçişi, Sonbahar Ekinoksunu başlatır. Günlerin uzunluğu artık eşitlenmiş, Sonbahar gelmiştir. Bu üç aylık süreç; Terazi, Akrep ve Yay olarak astrolojide adlandırılır. Doğa ve insanlar bu 3 aylık süreçte bir nevi kışın çetin koşullarına hazırlanırlar. Planlar yapılır, denge kurmaya çalışılır. Tohum ekmek işe yaramayacağı için tohumlar bir dahaki ilkbahara saklanır, yiyecek depolanır. Bu gün;
- Güneş ışınları öğle vakti Ekvator’a dik açı ile düşer.
- Bütün dünyada gece ve gündüz eşitliği yaşanır.
- Güneş her iki kutuptan da görünür.
- İçinde bulunduğumuz Kuzey Yarımküre’de geceler, gündüzlerden daha uzun olur.
Kış Ekinoksu;
Güneş’in 21 Aralık’ta Oğlak burcuna geçişi, Kış Ekinoksu’nu başlatır. Doğa adeta inzivaya çekilmiş, etraf sessizdir. Hayvanlar nasıl kış uykusuna yatıyorsa, doğa da uyur; insanlar ise elindeki kaynakları en iyi şekilde değerlendirmelidir. Kış’ın üç aylık bu kısmı; Oğlak, Kova ve Balık olarak astrolojide adlandırılır. Bu gün;
- Güneş ışınları Oğlak Dönencesine dik düşer.
- Ekvatordan kuzeye gidildikçe geceler uzar, gündüzler kısalır.
- İçinde bulunduğumuz Kuzey yarımkürede en kısa gündüz, en uzun gece yaşanır.
Amacım sizi sıkmak değil, ama her sene çıkarılan bu söylentilerin kafanızı karıştırdığını biliyorum. Tabii ki de Koç burcuyken bir anda Balık olmadınız. Mevsimsel Zodyak’ta bu tür sapmalar zaten dönence zamanlarında kendini gösterir. Dönencede doğanlarda hep “burcum ne” sorunsalı vardır (ayın 21-22-23’ü gibi). Sene içinde Güneş, ayın kaçında o burca geçmişse, kişinin burcu da odur… Yıllık hesaplamalar dikkate alınmalıdır.
Koç, Yengeç, Terazi, Oğlak; mevsimleri başlatan burçlar olduklarından dolayı öncü niteliğe sahiptirler.
Mevsimlerin insanlar, hayvanlar, bitkiler üzerindeki etkisi su götürmez bir gerçek. Bu yüzden de İlkbahar denildiğinde akla gelen o canlılık, hareket, hayatta kalma gibi özellikler aynı zamanda Koç burcuna da ithaf edilmiştir. İlkbahar geldiğinde hızlı bir şekilde tohumlar ekmek, doğayı canlandırmak gerekir. Koç’un aceleciliği de buradan gelir. Yaz mevsimi başladığında ise yetişen meyveler, sebzeler yenilebilir duruma gelmiştir ve korunmaya ihtiyacı vardır. Koruma içgüdüsü de işte bu mevsimin Yengeç burçlarına kattığı bir özellik… Sonbahar’ın gelmesiyle bir nevi hayatta kalma mücadelesi başlar. Kışın zor şartları korkutur ve denge kurmak için bir partner aranır. Terazi burcunun işbirlikçi yapısı ve dengeli hali buradan gelir… Kış’a girildiğinde günler kısalmış, karanlık hakim olmuştur. Hava sert, doğa çetindir; sağlam olmak gerekir. Oğlak burcu da işte bu mücadeleci, kararlı ve sağlam yapısını mevsiminden alır…
Boğa, Aslan, Akrep, Kova; mevsimin ana karakterini oluşturmalarından dolayı sabit niteliklere sahiptirler.
İlkbahar’ın tam ortasında artık bazı şeyler yerine oturmuş; atılan adımların neler getireceği hemen hemen ortaya çıkmıştır. Tohumlar kök salmış, hayvanlar gebe kalmış, bahçeler iyice yeşillenmiştir. Yaşamın sunduğu zevklere düşkünlük, sahiplenme ve sabit düzen Boğa burcunun, mevsiminden aldığı özelliktir. Yaz’ın ortasına gelindiğinde tabiat cömert bir tavır sergiler ve bolca yiyecek verir. E bunu kutlamak gerekir değil mi? İşte Aslan’ın eli açık ve eğlenceli tarafı bu mevsimden ileri gelir. Sonbahar ortasında ise yaprak dökülür, bitkiler ölür; yalnızca güçlü olanlar hayatta kalır. Akrep burcunun doğum ve ölümü simgelemesi aslında budur. Kış’ın ortasına gelince artık soğuk hava etkisini en şiddetli haliyle kendini gösterir. Dışarıya çıkmak yerine, düşünmek ve bir şeyler icat etmek en akıllıca olanıdır. Aynen dahi Kovalarımızın yaptığı gibi…
İkizler, Başak, Yay, Balık; mevsim artık değişmeye başladığı için hareketli (değişken) burçlar olarak nitelenirler.
İlkbahar’ın son ayında mevsim dönmeye başlamıştır. Burada önemli olan uyum sağlamaktır. İkizler burcunun değişen koşullara kolayca uyum sağlaması mevsiminin ona kattığı bir özelliktir. Yaz sonunda yeniden bir geçiş dönemine girilir. Ekinleri hasat etme zamanıdır, hava serinlemeye başlar. Sonbahar ve kış için depolama zamanıdır. Başak burcunun planlama ve biriktirme yeteneğinin nereden geldiği belli değil mi? Yay burcu rutinden hemen kurtulan, değişime direnmeyen özgürlükçü yanını da yine kışa dönüş evresinde doğmasından alır… Kış’tan ilkbahara geçişte hepimiz heyecanlanırız, içimiz kıpır kıpır olur değil mi? Balıkların hümanist, iyimser ve hayalperest yanı da Kış sonunda doğmasından ileri gelir…
Size küçük bir not vereyim; birçok astronom da astroloji bilgisine sahiptir. Tarihte, belli zamanlarda astronomlar gündönümü ve tutulmaları hesaplayarak krallıkları yönlendirmişlerdir. Astroloji insanın kendini tanıması adına güzel bir yol haritasıdır. Doğduğunuz tarih, gün, saat, sadece size özeldir. Bunun içindeki şifreleri çözmekte sizin kendi isteğinizdir. Unutmayın, alemler içinde alemiz. Üstüne basarak söylemek isteğim bir başka detay ise astrolojinin bir inanç sistemi değil; bilgi sistemi olduğudur. Benim naçizane tavsiyem; okuyun… Okumanın ve araştırmanın yaşı ve saati yoktur.
Astrolog Zeynep Turan
Sevgiler…
11.07.2014