“Zamanın iki boyutu var. Uzunluğu güneşe, derinliği tutkulara bağlı…”
Başımızı döndüren, burçtan burca atlayan, duyguların kontrolünü sıkıca elinde tutan Ay... O heybetli ve büyülü görüntüsünün altında öyle bir enerji saklıyor ki, her evresi ayrı bir macera… Hele bir de dünyadaki tüm canlılar üzerinde etkisinin en yüksek olduğu Dolunay evresinde ise değmeyin keyfine! Dünya, Güneş ile Ay arasında kalmışken; hislerimiz de mantığımızla kalbimiz arasında bir yerlerde gidip geliyor.
Evet, onu yıkıcı tarafıyla biliriz aslında… Ama Dolunay zamanlarında ortaya çıkan güçlü dual enerjileri de görmezden gelebilir miyiz? Hem negatif, hem de pozitif anlamda duygularımızın ve sezgilerimizin güçlü olduğu bu dönemleri tabii ki nasıl değerlendireceğiniz biraz da sizin iradenize kalmış… Yapılan meditasyonlar, dualar ya da buna benzer manevi yönelimler, Dolunay zamanlarında daha çabuk etkisini gösterir.
Maceraperest yanımızı iki katına çıkaran Dolunay ile risk almak çok kolay! Sonrasında kendinize şaşırabilir, ben bunu nasıl yapmışım da diyebilirsiniz. Benden söylemesi… Kolay sinirlenen, en ufak bir sese bile kulak kabartan, hassaslıkta sınırları zorlayan, risk almaya yatkın olacağımız bir ruh hali bizi beklerken amacımız kendi isteklerimizi, arzularımızı, ihtiraslarımızı elde edebilmek! Başını sonunu, doğrusunu yanlışını düşünmeye zamanımız yok, istiyoruz o kadar! 7 Kasım 00.25’de Boğa-Akrep aksı üstünde oluşacak Dolunay’ın mesajı; “gururu bir kenara bırak, hasret kaldıklarına ulaş!” olacak…
Anın yükseleni Başak… Her ne kadar toprak grubu ağırlıkta gibi gözükse de bu sefer kuralları yıkmaktan ve risk almaktan hiç mi hiç çekinmeyeceğiz… “Neden stabil değiliz?” e cevap olarak Güneş’in Akrep’te 3.evde ve Ay’ın ise 9.evde olmasını gösterebilirim. Üstüne üstlük bir de Güneş – Ay arasında gerçekleşen 180 derecelik açı (karşıt açı) duyguları körükleyen bir pozisyonda.
Dahası da var; gündeminize aldığınız tüm konuların sınırlarını zorlayan 8.evdeki Uranüs, başıboş gibi görünen 2.evdeki geri giden Kuzey Ay Düğümü ile 180 derecelik açı yaparken, her durumda farklı çözümler üretemeyeceğimizi öğretiyor aslında…
Kalp bazen acır, sadece “o” diye atar ya hani… İşte kalbi zorlayan 3.evdeki Venüs, 9.evde hareket eden Ay’a altan alta sopa gösteriyor. Aradıklarımızı adeta bulmuş da kaybetmişiz hissi veriyor. Bir nehre set çekildiği vakit nasıl taşıyorsa, bastırılmış duygularımız ve tutkularımız bu günlerde taşma seviyesinde!
3.evdeki Satürn, haberleşmenin güzelliklerinden faydalanırken 12.evde sere serpe hareket eden Jüpiter’e 90 derecelik açı yapıyor ve adeta sevmelerin, sevişmelerin, özlemlerin önünü açıyor. Yalanlardan arınıp, bu duyguları tüm çıplaklığı ile kucaklamamızı sağlıyor. Dönüşümler ruhta yaşanırken, yürekteki ağırlıklardan kurtuluyoruz. Belki dünyanın bir yerlerinde sarılmayan insanlara inat, sevgiye ihtiyacımız olduğunu itiraf edebiliriz. Korkuların özlemle birbirine karıştığı bir gökyüzü var semada.
Mars 5.evde, 8 derece Oğlak burcunda hareket ederken, ruhumuza “sen üzülme” demeyi ihmal etmiyor. 11 derece Oğlak burcunda hareket eden Plüton ile birkaç gün sonra kavuşacak (10 Kasım) nasılsa... Kimsenin bizi engellemesine, üzmesine izin vermeyecek; “tutmayın beni” edasıyla hareket edeceğiz. Ay cazibesini ortaya koyarken, Boğa burcunun sahip olma arzusunu da tahmin edebilirsiniz sanırım… Ve bu duyguların yoğunluğunu…
İstek, yasakla artar…
Kısacası Dolunay sevdiğimiz, ihtirasla sarılıp sarmaladığımız konularda ciğerimizin en derin köşelerini sızlatmayı planlıyor. Hangi sevdanız kara? Hangi sevdanın yüreğinizde izi var? İşte bunları tek tek haberdar etmeye niyetlendiriyor… Tabi bu hafta yürekler deli; duygular fora! Kafdağı adeta gözümüzde kar tanesi… Yani bu Dolunay “Roma’yı mı yakıyorum, kendimi mi yakıyorum?” dedirtecek türden.
Bitti mi hayır! “Kahpe kader!” dedirtecek ayrıntının aktörü Mars’ın geri giden Uranüs ile 90 derecelik sert açısı… Yalnız geldim, yalnız gidiyorum düşüncesine bizi sürüklerken, ardı ardına duyacağımız şok haberler, bizi sığınaklara, limanlara sığınma ihtiyacı duyurabilir. Yürekle, aklın arasında kaldığımız; “ah!” dedirtecek bir açı. Kolay olmayan şeylerin üstüne, yenilerini hiç düşünmeden ekleyebilir.
Karbelalarımızdan kurtulurken, birilerinin başına gelenlere de üzülebiliriz. Aşkın adaletini tartışırken, geride kalanları sahiplenmek isteyebiliriz. Yeminlerin, sözlerin kifayetsiz kalacağını düşünebiliriz. Gönülden sevenlerin ıstıraplı sınavlardan geçtiğini düşünürken; bir yandan da gururu bir yaprak gibi özgür bırakabiliriz. Gitmelerin Dolunay’ı desem değil, kavuşmaların Dolunay’ı desem o da değil… Nefeslerin birleştiği, özlemlerin giderildiği bir Dolunay! Belki de ondan başkasını sevemeyeceğimize emin olduğumuz bir Dolunay… Kim bilir…
Önemli Günler
9 Kasım Pazar: Venüs, Jüpiter ile Akrep – Aslan burcu üzerinde kare açı yapıyor. Bu demektir ki söz vermek kolay, tutmak ise bir o kadar zor! Bugün şans oyunlarına olan merakınız sizi olumsuz bir duruma sokabilir; para kayıpları yaşanabilir. Aman dikkat! Özel hayatınızda ise poh pohlandığınız ve şımartıldığınız sürece sorun yok. Fakat bencilce istekler tartışmalara yol açabilir.
10 Kasım Pazartesi: Oğlak burcunun 12.derecesinde Mars – Plüton kavuşumu söz konusu. Sorumluluklar artıyor, sorunlar ise üst düzey insanlar tarafından çözülüyor. İrade gücünün yüksek olduğu bir gün… Cesaretinizi göstereceğiniz durumlar yaşanabilir.
11 Kasım Salı: Akrep burcundaki Merkür, Balık burcunda gerileyen Neptün ile trine yapıyor. Organizasyonla uğraşıyorsanız veya ajansta, gazetede çalışıyorsanız sizin için mükemmel günler! Bu dönemde ortaya çıkardığınız işlerden, uzun vadede ödül bile alabilirsiniz. Olayların iç yüzünü daha net gördüğünüz, sezgilerinizin kuvvetlendiği, idealist bir tavır takındığınız bir gün…
12 Kasım Çarşamba: Venüs, Satürn ile Akrep burcunda kavuşuyor. İşte bu yazıyı neden böyle yazdığımın açıklaması da bir nevi bu açının altında yatıyor. Bu kavuşum bize aklımızda olmayan insanlarla ilişki yaşayabileceğimizi vurguluyor! Fırtınalı duyguların esiri olmak, yanlışlara düşmek gerçekten çok kolay…
Bu yaşadıklarınızın üstüne uzun süre başka bir şey yaşamayacağınıza eminim… Ayrılacaksınız, barışacaksınız diyemem ama gururunuzu bir mendil gibi camdan savuracağınız kesin…
Astrolog Zeynep Turan
Yazının Tüm Hakları Saklıdır
Kaynak Gösterilerek Dahi Kullanılamaz
17.10.2014
