Bir Çift Ayakkabıya Benzer Dostluk!
Bir çift ayakkabıya benzer dostluklar ve o bir çift ayakkabıya sahip olduğunda ilişkinin “START”ını da vermiş olursun. Her bir tekini ayrı ayrı kullanamayacağın gibi, başta o bir çift ayakkabıya göre kendini programlar, gününü planlarsın.
Hem gece hem gündüz bir nevi en güzel en özel anlarında kullanmak ister; kıyafetlerini, takılarını, çantanı hep ona uygun seçmeye çalışırsın. Her ne kadar dolabında başka ayakkabılar da olsa, ilk zamanlarda hep onu giymeyi arzu edersin. Ama zamanla o bir çift ayakkabıyı gönlündeki raftan alır, dolabındaki diğer çiftlerin yanına kaldırırsın. Gerçi kaldırırsın kaldırmasına da bir süre aklında kalır, ne zaman tekrar giysem diye düşünür durursun. Aklından giydiğin zamanları, yerleri, yaptığın kombinleri geçirirsin. Koşarken, yürürken, o bir çift ayakkabı ayağındayken soluk soluğa kaldığın ve belki de düştüğün ama yeniden kalktığın anları hatırlarsın. Hem hayata hem de zamana karşı verdiğin mücadelede bir bütün olursun onunla, ta ki sen vazgeçene kadar.
Dostluklarda bir çift ayakkabıya benzemez mi peki?
Ne de olsa hayatın çetrefilli yollarından ne zaman geçtiğin değil nasıl ve kiminle geçtiğindir önemli olan. Yanında kimin olduğudur, kimin elini tuttuğun, kime sıkıca sarıldığındır. İnandığın, güvendiğin insana teslim olmanın rahatlığıdır zorlukları tahammül edilebilir kılan. Hayat bu kimi yorup düşürmüyor ki ya da kimini eskitirken kimini ise gönül rafından kaldırıp kutuya koydurmuyor ki… Ama dostluklar, bir çift ayakkabının aksine yıprandıkça, eskidikçe kıymet kazanır, vazgeçilmez olur, yürekten olur. Ve dostlar ilk günkü ışıltısını kaybetse de, değişen hayat tarzına uymasa da hayatımızda kalmaya devam eder. Bu değil midir zaten dostluğu, dostları özel ve güzel kılan…
Astrolog Zeynep Turan