Savaş gezegeni Mars Aslan burcunda geçecek hazır mısınız?
Mücadele gezegeni Mars’ın Aslan burcunda seyri sıradan bir seyir olmayacak. Mars, Aslan burcuna geçerken, Plüton da Kova burcundan çıkmak için geri hareketine başlıyor olacak. Bu durum karşıt burçlarda aynı derecelerde kesişecekleri anlamına geliyor. 20 -23 Mayıs 2023 tarihleri arasında yaşanacak kesişmesiyle, iki Malefik gezegenin yorucu basıncının kolektif anlamda büyük yankı uyandıracak hataları da beraberinde getireceğini vurguluyor. Bu kesişmenin etkisiyle bir kişinin ağzından çıkacak söylemlerin bir karara bağlanarak, yüz binlerce kişinin kaderini etkileyecek aksiyonların dünya tarihinde sert bir şekilde yerini alacağının da altını çiziyor.
Kimsin sen Mars?
Mars savaş gezegenidir. Gündelik hayattaki eforumuzu, kişisel haritalarımızdaki potansiyelimizi temsil eder. Hakkımız olanı savunma ve gündelik hayattaki eylemlerimizi nasıl ortaya koyduğumuzu anlamak için doğduğumuz yıl ve ayda hangi burçtaysa o burcun gücüyle ilişkilidir. Mars aynı zamanda cinsellikle de ilişkilidir. Kadınlarda nasıl bir erkeğe çekildiğini temsil ederken, erkeklerde ise arzularının peşinden ne ölçüde gittiğini de Mars’ın konumlandığı burçla okuyabiliriz.
Mars Aslan burcundayken; ateşin hâkimiyetine teslim olur. Bu da gökyüzünün ruhuna ego vereceği anlamına gelir. Tüm konuşmalar, davranışlar üzerinden yürüyecek ego bu 50 günlük süreçte en çok sergileyeceğimiz tavır olacaktır. Öte yandan Mars-Aslan seyrinde narsist kişilerin de deyim yerindeyse sahnede çoğaldığına tanıklık edeceğiz.
Sabit burçta hareket edecek Mars, inatçılık, kendini gösterme, diretme ve insanları karşı karşıysa bırakan süreci hepimizin hayatına etkiler bırakacak. Otorite figürleri sahneden inmezken, dünyanın tepesinden aşağıya uzanan güç gösterisine dönüşen etkileri sizlere aktarmaya çalışacağım.
Bitki çayınızı alın ve arkanıza yaslanın. Sakinliğinizi korumakta ustalaşmazsanız, bu süreç sizi de içine çeker.
Kümeleşen ülkeler değişen dengeler
21. yüzyılın eteklerinde gezinirken, Avrupa’ya yayılan savaşın bu süreçte ekonomik bunalıma dönüştüğünü daha net fark edeceğiz. Savaşın ülkemize belli noktalarda yaradığı da dillendirilecek. Öyle ki dış politikada ilişkilerimizde yaşadığımız karmaşayı sona erdirmeye devam edecek. Keza önümüzdeki dönemde birçok lideri de ülkemizde misafir edeceğiz. Ülkemizin kazanan ve yine gündemden düşmeyecek bir diğer ismi ise Türk SİHA’ları olacak. 7 Ekim 1979 doğumlu Satürn’ü Başak olan Selçuk Bayraktar’ın kurmuş olduğu BAYKAR’ın ülkemiz askeri teçhizat listesine kazandırdığı Bayraktar TB-2 20 birçok ülkenin silah envanterine giren başlıca savunma sistemi olacak. Ukrayna’nın Rusya’ya karşı savunmasında SİHA’ların ön plana çıkacağını ve dünya medyasındaki başarısının naklen yayınlanacağını söyleselerdi bu kadarını hayal bile edemeyebilirlerdi. Milyonlarca insanın hayatını etkileyen sıcak savaşın teknoloji ile buluşması, gerçeklerin ve taktiklerin her an yer değiştirdiğini köşe bucak herkese gösterecek. Ülkeler arası kümelenmelerin çoğalmasına neden olacak. İsveç ve Finlandiya’nın ulus üstü bir kuruluş olan NATO’ya katılım protokollerini tamamlamadığını göreceğiz. 30 üyesinin olduğu parlamentolarında İsveç onaylansa da Finlandiya için aynı sonuçlar çıkmayacak. Bazı NATO üyesi ülkelerinin 2 yıldır devam eden sıcak savaşın bitmesini istemeyen aktörlerini de kendi içinde bulundurduğunu naklen okuyacağız.
Ulus üstü kurumların oyunları ortaya çıkıyor
Litvanya’da 29 Eylül 1963 doğumlu Başak Stelyumlu Savunma Bakanı Arvydas Anušauskas ülkesinin kararlarını söylerken, ülkemizle ticari ilişkilere imza atması, İsveç’in kabul sürecine ön ayak olabilir. NATO’ya kabul sürecinde, ülkemizin olumsuz kararını değiştirmesi için İsveç ve Finlandiya’dan daha fazla çaba gösterdiğini basından okuyacağız. Bütün bunlar olurken savaşın diğer tarafı Rusya’nın lideri Vladimir Putin ve kurmayları ülkemize karşı olan tutumu ile gündeme gelecek. Açıklamalarındaki kızgınlığa ve sertliğe hepimiz tanık olacağız. Terazi stelyumunda dünyaya gelen Putin’in Türkiye medyasında eş zamanlı hedef alınmasını daha önceden ön görmüş gibi 894 kilometre sınırı olan Gürcistan’a silah ve asker yığmasını “Rusya Türkiye karşı karşıya mı geliyor?” sorusunu doğuracak. Milli duygularımızla her köşeden sınanırken ülkemizde daha önce vatandaşlık edinen Rus uyruklulara yapılan ötekileştirmeyi basından okuyacağız. Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin NATO’ya katılan İsveç ve Finlandiya’nın ardından, askeri ittifakın bu iki ülkede altyapı oluşturmasına verdiği karşılıkla artık savaşın Putin savaşı olmaktan çıktığını, Avrupa’daki ekonomik durağanlığın yeni kılıfı olduğu iddia edilecek.
Dünyanın süper gücü kendi tarihine atıfta bulunacak. Mars’ı Aslan olan Trump’ın tutuklu yargılanmasının önünü açmaya başlarken, belki de mallarına el konulan ilk başkan olacak. ABD bankalarında yaşanan çalkantılı günler, deyim yerindeyse bulaşıcı hastalık gibi başka bankalara da sirayet edecek. 2023 yılının ortasında ABD vatandaşı olup parasını bankadan alamayanlara tanıklık ederken, dünyanın bankacılıkla sınandığına da bu süreçte şahit olacağız. Ülkemizde ise özel kasalar gündeme gelirken, kimin kasasında ne var sorusu kulislerin gündemi olmaktan çıkacak.
En Mutsuz Müşteriler En Büyük Öğrenme Kaynaklarıdır
22 Mayıs’ta Mars’ın Aslan seyri gözlerimizi 15 Ağustos 1974 yılında kurulan BOTAŞ’a çevireceğimizi işaret ediyor. Ülkemizin altından da geçen Bakü, Tiflis, Ceyhan Ham Petrol Boru Hattıyla BOTAŞ’ın etkin rolünü gözlemleyeceğiz. Savaş gezegeninin 22 Mayıs’ta yeraltı gezegenine meydan okuması dünyanın en büyük kapalı havzası olarak bilinen Hazar Denizi’ndeki olaylara dikkat kesileceğimizin haberciliğini yapacak. Günü geldiğinde Azerbaycan, Rusya, Kazakistan, Türkmenistan ve İran olmak üzere beş devlet kıyıdaş ve açık denizlerde bir pakt oluşturacak. Don ve Volga nehirleri ile Volgagrad Kanalı aracılığıyla Karadeniz üzerinden Hazar Denizi’ne kadar oluşan bu pakt dünyanın yeni odağı olmaktan da kaçamayacak. Biz o günlere çıktığımızda ise Mars’ı Başak olan BOTAŞ, dış politikadaki kaosun içinden geçen en önemli kurumumuz olabilir. Türkiye'nin enerji yollarının kavşak noktalarında bulunması nedeniyle özel şirketlere dahil edilemediği düşünülen yapının tüzel kişiler üzerinden iş yaptığının ortaya çıkması ülkemizin burcunda gerçekleşecek tutulma ile dillendirilecek. Türkiye'nin çevresinde yer alan ülkelerin neredeyse tamamının enerji politika satrancını kamu şirketleriyle yöneten bu kurumun hangi denge politikalarına girdiği verilerle gözler önüne serilecek. Varlık fonuna bağlı görünen BOTAŞ’ın bilinmeyen alt şirketlerinin ve para trafiğinin gündeme gelmesini sağlayanlar ise sürpriz isimler olacak.
Zor Gelen Yapılmazsa Güç Fark Edilemez
26 Ağustos 2016 yılında Başak stelyumunda kurulan Varlık Fonu’nun kuruluş tarihinde Mars Retro’su var. Geçtiğimiz yılın son aylarında gündemden düşmemesi, tüm kurum ve kuruluşları sıfırdan karar almaya iten 77 günlük Mars Retro’sunun eksikleri ortaya dökmesiyle ilişkiliydi. Varlık Fonu’ndan 10 Temmuz 2018 tarihinde çıkartılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi de göz önünde bulundurup iki tarihi de çalıştığımızda 2026 yılına kadar bu yapının işlevsel modelinin tamamen değişeceğini işaret ediyor. Kurum ve kuruluşların ilişkileri devletin kamu bölümlerine dağıtılabilir. 28 Şubat 1994 tarihinde gökyüzünde Akrep tutulmalarının yaşandığı sırada kurulan GSM operatörü şirketi Turkcell; 2023 yılının son Boğa - Akrep tutulma aksında büyük sorularla karşı karşıya kalabilir. Şirket içinde yaşanan büyük çaplı olaylarla sistemin içeriden kilitlendiğini Turkcell’in değişen ortaklı yapısı ile gözlemleyeceğiz. Turkcell’in ortağı olan Rus hissedarın zararını Türk medyasından farklı ifadelerle okuyacağız. Varlık Fonu’na bağlı ve 29 yıldır Türkiye’nin en önemli kuruluşlarından birisi olan Turkcell hakkında ortaya atılacak iddialar kamuoyunda sansasyon yaratabilir. Rus hissedar, kendi gerçeklerini ispatlamak için dört koldan çalışabilir. Kişisel verilerin nasıl, hangi yöntem ve tutumlarla işlendiği, bünyesindeki projelere ne kadar bütçe ayrıldığını Rus Oligark’ın söylemlerinden dinleyeceğiz. Satürn döngüsünden geçen Turkcell’in eş zamanlı olarak Varlık Fonu’ndan çıkarılarak tamamen yabancı bir yatırım fonuna geçmesi tesadüf olmayacak. Turkcell’e ortak olduğu günden bu yana yol birliği yapamayan Rus Oligark’ın yazılı beyanatları Türk Borsası’nda hissedilebilir.
Sermaye, Getirisi Olan Yerde Kullanılırsa Katlanarak Döner
Telekomünikasyon sistemleri, altyapı bakımları, siber güvenlik uygulamaları gibi alanlarda hizmet veren 2000 kuruluşlu Mikrolink şirketi de bu yıl Jüpiter döngüsünden geçmeye başlayacak. 2023’ün Mayıs ayında ülkemizin telekomünikasyon ve iletişim alanında yaşadığı sorunlara kafa yoracağız. Dünyanın ve ülkemizin 5G teknolojisine hızlıca entegre olmak için kolları sıvadığı ortada. Teknoloji dilinde beşinci nesil mobil ağ olarak adlandırılan 5G yüksek bant genişliği içeren yüksek frekanslarla sinyaller yayıyor. Bu teknik özellikler sanal dünyaya olan erişim vaktimizi minimal bir düzeye indirmekle açıklanıyor. Ancak her ne kadar hayatı kolaylaştıran, yaşam kalitesini arttıran masum bir dost gibi görünse de uzun vadede sağlık problemleri yaratan bir teknoloji olduğunu artan biyolojik vakalar ile sağlıkçılarımızdan duyabiliriz.
Telekomünikasyonla Sınanacağız!
Ülkemizin her köşesine kurulan baz istasyonlarına sevinen kesim olsa da tepki gösterenleri de izleyeceğiz. Burada da Mikrolink’in ülke içinde ve dışında üstleneceği projelere kulak kabartacağız. Türkiye’nin birçok bölgesinde etkin olmasının yanı sıra geçtiğimiz yılın sonunda Katar’da üstlendiği altyapı işlerini konuşacağımız Mikrolink’in anlaşamadığı operatörlerin hikayelerini de farklı kaynaklardan dinleyeceğiz. Bazı firmalarla bilgi teknolojisi hizmetlerinde aynı safta olmadığının sebepleri ise ülkemiz siyasetçilerinin ana konusu haline gelecek. Bir yönümüz de Arap Yarımadası’na kilitlenecek. Telekomünikasyon alanında maddi kaynak sağlayan Katarlı yatırımcıların Türk pazarından çıkışlarına da bu aydan itibaren tanıklık edebiliriz.
Teknolojiye Direnemeyeceğiz!
Avrupa’nın bazı ülkeleri 5G teknolojisine ABD kadar hevesli olmasa da gelişmekte olan ülkeler de kendi içinde bu teknoloji için pilot bölgeler oluşturacak. Alt yapı bakımından gözle görülür bir büyüme ortaya çıkacak. Akıllı ev ve güvenlik sistemleri, otonom tedarik zincirleri, gıdaları muhafaza ederken aynı zamanda bilgilendiren biyo-ambalajlar, barkod sistemleriyle kullandığımız ürünlerin verimlilik durumunu kontrol etme gibi birçok özellikle dört bir yanımız çiplerle ve iletken maddelerle kaplanacak. Çip çılgınlığı içinde yüzen dünyamız bu evrede tüm zararına rağmen göğüs geren bir yapı güderek daha güçlü internet ağlarıyla ihtiyacını karşılamak isteyecek. 5G’nin zararlarını konuştuğumuz sırada 6G için prototip çalışmalarına başlayan ülkeleri siyah ekranlarımızdan seyreden taraf olacağız.
Astrolog Zeynep Turan
Yazının Her Hakkı Saklıdır
20.04.2023 Tarihinde Kaleme Alınmıştır.
