NİSAN AYINDA NELER OLACAK?
Bu ay sorgulamadığımız hiçbir gerçek kalmayacak.
2018 yılına yoğun bir gökyüzü gündemi ile giriş yaptık ve oldukça da zor günler yaşadık. Şimdi ise baharın habercisi olan nisan ayının gündemini hep beraber takip edeceğiz. Hayatımızda bir şeyleri düzenlemeye çalışırken bir taraftan da etrafımızdaki insanların sorunlarına karşı duyarlı olacağımız bir ay bizleri bekliyor.
Birbirimize yardım etmek isteyecek, fakat edemediğimizi de gözlemleyeceğimiz bir ay olacak. 2018 yılının nisan ayı, farklı olgunlukları içinde barındırırken, geriye dönüp baktığınız zaman başarmak için ne çok sorguladığınızı fark edeceksiniz. 2018 yılının en çocuk ruhlu ayından geçerken, siyasi arenanın egoya teslim olduğunu da bu ay fark edeceğiz. Uzun yıllar sonra toplumların yönetimlere baş kaldırdığını hatta yöneticilerin kendilerine kişisel eleştiriler yaptığına, kendi içlerinde yaşadıkları fikir ayrılıklarına şahitlik ederken, ülkeler de birbirlerine karşı günah çıkarmaya başlayacaklar. Bir taraftan da sistemin ağır planları olduğunu görmemizi sağlayacak olan nisan ayı ulusların çıkarlarını da gözler önüne serecek. Eğer ticaretle uğraşıyorsanız ve uluslararası kazançlarınız varsa ayın ilk günlerinden itibaren siyaseti iyi takip etmenizi tavsiye ederim.
10 Nisan’dan sonra gerçekler ortaya çıkmaya başlayacak.
ABD’nin iki sistemli yönetildiğini fark etmemiz bugünlerde olacak. İtirafların ruh bulacağı 2018 yılının nisan ayı olurken, bu durum yalnızca bir ülke için geçerli olmayacak. Başka ülkelerin tutumunun da değiştiğini fark edeceğiz. 1948 yılında kurulan İsrail ve 1979 yılında devrim geçiren İran gibi dinle yönetilen ülkeler dünya arenasındaki yönetim şekillerini değiştirecekler. Hepimizin bildiği liderlerin, aslında pasif olduklarını görmekle kalmayacak aynı zamanda derin devletlerinin de ne kadar planlı olduklarını göreceğiz.
2018 yılı yaşadığımız yüzyılın rengini belli edecek.
Devletler ve yönetimler içindeki kargaşayı bu ay görecek ve uzun yıllar devam eden iş birliklerinin bir anda nelere maruz kalacağına tanıklık edeceğiz. Kabullenişlerin, büyük yüzleşmelerin havada kalmadığı, 2017 yılına göre daha baskın ve daha aktif bir yıldan geçtiğimizi tüm dünya bu süreçte fark edecek. Siyasi arena halının altındaki tozları ortaya çıkarırken, yaşadığımız gezegenin iklim değişikliklerinden çıkacak sıkıntıları tedirginlikle izleyeceğiz. En az 30 yıldır görünmeyen iklim olayları insanların gündelik yaşamlarını alt üst etmekle kalmayacak bazı sorunları da ortaya koyacak. İnsanoğlunun en aziz olduğu yerden sınanması herkese korku salarken, gelişmekte olan birçok ülke, Ar-ge’nin ne kadar geri plana atıldığını fark edecek. İnsanlığı doğadan, önümüzdeki 7 yılık Uranüs döngüsünden düşünerek hareket etmek kurtaracak. Geri dönüp baktığımızda son 7 yılı birbirine karışmış dünyayı anlamakla geçirirken, acaba büyük plan ne diye sorguladık. Nisan ayındaki eş zamanlı Retrolar herkesin bir planı olduğunu ama tam anlamı ile kimsenin ortaya koyamadığını sadece hamle yapmakla yetindiklerini ortaya çıkaracak. Şimdilerde Satürn Retro’su ve Merkür Retro’su dünyanın ortak sorunu gibi görünen bana göre dünyanın kalbi olan Orta Doğu’nun tarihini gündeme getirecek.
Gökyüzü iki Retro’nun hakimiyetinde: ‘’Satürn ve Merkür Retro’su’’
Bakü petrolünün 1873’den itibaren sondajla çıkarılması, İstanbul ve Çanakkale boğazlarının önemi, Rusya’nın sıcak denizlere inme isteği bir de petrolün güvenli taşınması adı altında bir kez daha önem kazandıran tarihine atıfta bulunacak olan Retrolar, Azerbaycan ile yapılan tüm anlaşmaları masaya yatırtacak kadar keskin günler yaşatacak. Satürn toprak burcunda geri giderken Uranüs o günlerden bugünlere gelen, bölgedeki etnik ve inanç kimliklerini sivriltip deyim yerindeyse tansiyonu hep yüksek tutmaya çalışanların planlarını alt üst edecek. Plüton, Satürn ve Mars toprak burcunda saf tutarken, dengeleri yine değiştirecek. 1991 yılından bu zamana Satürn’ün Oğlak burcuna uğramadığını düşünürsek 1991 yılında bölgede Körfez Savaşı’nın yaşanmasıyla bitmeyen bir döngüye girdiklerini, o dönemde hakimiyet kurmak isteyenlerin kendilerine nüfus alanları yaratmak isterken devrildiğini hatırlatmak isterim. Bakü’den Musul’a kadar gerek anlaşmaları gerek dengeleri değiştiren en büyük sonun başlangıcı ne olacak derseniz siyah altından (petrol) beyaz altına (bor) geçecek olmaları derim! Emperyalist sistemin etnik ve inanç kimlikleri üzerinden kendilerine tutunacak alanlar yaratma çabası devam edecek. Bu durum da son 30 yılın neredeyse en önemli mezhep savaşlarının zeminini hazırlayacak. Tabi Türkiye’nin uzun vadeli enerji anlaşmaları bir süreliğine askıya alınırken, Türkiye nisan ayındaki tavrı ile akılları karıştıracak. Nükleer anlaşmalar büyük hesaplaşmalardan geçerken konuşmaya başlayan ABD, İran ile olan düellosunu Satürn Retro’suyla sözlü atışmalardan ileriye götürecek. Belki dünya panik butonuna basmayacak ama özellikle Orta Doğu’da uzun yıllardır özerklik ilan etmeye çalışan grupların gözü açılacak. Satürn Retro’su, ABD’nin azılı düşmanı olan IŞID’in eylemlerini canlandırırken, nisan ayı tarihe ters düşecek anlaşmaların ayı olacak. Belki size şöyle söyleyebilirim; tarihten bu yana çekişme halinde olan ülkelerin aynı masada buluşması senin düşmanın benim de düşmanım dedirterek güç birliği yaptıracak. Tabi filler tepişirken özellikle küçük ölçekli yatırımcılar için inşaat ve endüstri sektörü bir anda durma noktasına gelecek. Satürn Retro’su neden bu kadar baskın diyecek olursanız, Satürn’e omuz verecek olan yer altı gezegeni Plüton’un da aynı zamanlarda Retro’ya başlaması ve Türkiye’nin 7. evine düşmesi anlaşmaları, komşuları, iyi ilişkiler içinde bulunduğumuz tüm siyasi ve ticari yatırımlarımızı gözden geçirmek için adeta Türkiye’ye kolları sıvatacak. Geçmişten kalma iktidar savaşlarından çok yeni dünya düzeninde yer almak için değişen konjonktürün ayak seslerini nisan ayında duymaya başlayacağız.
Narsisim nisan ayının gündemi olacak!
Egolarından, kimlerin gözü kör olacak ve kimler tarihi değiştirecek hamleler yapacak derseniz bu sefer sınav bildiğiniz yerden olmayacak. Çok değil 6 yıl önce kıyameti konuşturan Mayalar aslında gökyüzünde dört gezegenin yer değiştirmesi ile dengelerin değişeceğini anlatmaya çalışmıştı. Ben de Neptün’ün burç değiştirmesini dünya öksürüyor yazılarımda anlatmaya çalışmıştım. Şimdilerde ise soyutla somutu savaştıran Neptün’ün su burcundaki hızı tam gaz devam ederken, Uranüs’ün burç değiştirmeye hazırlanması ile tarihe atıfta bulunacak. Bununla da kalmayacak Uranüs’ten alacağı destekle taş üstünde taş bırakmayacak. Dönemsel olarak birçok ülkeden gelen askerlerin uğrak yeri olan Orta Doğu, Arap baharının son günlerine gelindiğini gösterecek olaylar da yaşayacak.
Yeni dünya Orta Doğu’da bulunan bor yatakları olan ülkelere göz diktiklerini bu döngüde açıklayacaklar. Nisan ayında herkes elini açık oynarken, kimin dünyadan ne istediğini dev ekranlardan seyredeceğiz. Büyük lafların söylendiği günler biterken, büyük adımlar atıldığını gözlemleyen toplumların sıkıntısı en çok Irak’ı ilgilendirecek.
Tahminimizin üstünde olaylar yaşanacak!
16-29 Nisan tarihleri arasında dünyadaki para transferlerinin bir anda ülke değiştireceği günleri de beraberinde getirecek. Bazı ülkelerde eş zamanlı siber saldırılar gündem olurken, son 10 yıla damgasını vurmuş bir liderin yok olması ya da sağlık sorunları sebebiyle görevini bırakması söz konusu olabilir.
2018 yılının nisan ayını ne anlatmakla ne de yaşamakla bitiremeyeceğiz. Nisan ayında öğretici gezegen Satürn’ün 29 yıl aradan sonra Oğlak burcundaki Retro’su ve Chiron’un burç değiştirmesi ile birlikte gezegenlerin öncü burçlardaki ayak sesleri çok net bir şekilde duyulacak. Belki insanlık ağır sınavlardan geçecek belki de büyük kararlar alıp kendi sınavını verecek. Bu döngüyü, insanlıkla sistemin işlemesi arasında kalan liderler yönetecek. Bununla da bitmeyecek, bu önemli tarihlerin yanı sıra Plüton’un da eş zamanlı olarak Retro’ya eşlik etmesi 1990-1991 yıllarında yaşanan Körfez Savaşı’nın benzerinin yaşanabileceğinin de göstergesi. Aynı tarihlerde benzer açıların 20 Nisan’a kadar gökyüzünde hâkim olması, o tarihlerde yaşanılan olayların benzerinin tekrar yaşanmasına sebep olacak. Bu ay gökyüzü, hakimiyetini toprak grubu burçlarına bırakıyor ve mücadele gezegeni Mars, Oğlak burcunda Satürn ile kavuşum gerçekleştiriyor. Bu demektir ki; şubat ayında gerçekleşecek Güneş Tutulmasının etkilerini nisan ayında çok daha belirgin hissedeceğiz. Özellikle 1979 yılında rejim değiştiren İran’ın kaderini yakından ilgilendiren bu açı, alınan siyasi kararların sorgulanmasına sebep olurken, 1990 yılında yaşadıkları depremin benzeri bir doğal afete maruz kalabileceklerini de işaret ediyor. İran rejimi kendi içinde değişimler yaşarken her ne kadar kendilerini dış dünyaya kapatsalar da hem ekonomik hem de sosyal anlamda etkileri ülkemize yansıyacak. Özellikle 2009 yılından bu zamana İran’la ticaret yapan biriyseniz önemli kararları bu döngüde alabilirsiniz.
Türkiye’nin doğusunu da yakından ilgilendiren ve Natal haritasında 7. evi ile ilişkili olan Satürn, Pluton, Mars kombinasyonu dünyada Orta Doğu’nun popülaritesini artırırken, sıkıntılarını da bir bir ortaya koyacak. Bu süreçte ülkelerin kendi aralarında yasal olmayan, sözlü anlaşmaların yapıldığını duyabiliriz. Yani yeni Orta Doğu’yu kimin yönettiği ve yönünü kime döndüğü bu aydan itibaren ortaya çıkacak. Her şey bir kelebek etkisinde devam ederken son yıllarda enerji ve doğalgazla atağa geçen tüm ülkeleri ilgilendiren siyasi, sert hatlar çizilecek. Bu durumdan en çok nasibini kim alacak derseniz; 1991 yılının nisan ayında bağımsızlığını ilan eden Kırgızistan’da olacak. Özellikle ekonomik anlamda ülkeye yapılan yatırımların artması dikkat çekmesine sebep olurken, etliye sütlüye karışmayan tavrını daha fazla sürdüremeyecek.
Dünyaya kafa tutan nisan ayının gökyüzü iddialı günler yaşanmasına sebep olurken pek çok farklı ülkenin de yüzü olan dev markaların farklı çıkışları konuşulacak. Sizin anlayacağınız bu ay ihracatın ve ithalatın yönünün değişmesinde siyasetin ne kadar etkili olduğunu bir kez daha göreceğiz.
Astrolog Zeynep Turan
Yazının her hakkı saklıdır.
