2016'NIN İLK DOLUNAYI!
Yılın ilk Dolunay’ı 24 Ocak’ta gerçekleşiyor. Yüzünü dünyaya gösteren Dolunay, bu kez yerden göğe hepimizi şaşırtabilir!
Peki, nedir Dolunay?
Dolunay, aslında yalnızca Ay’ın bir yüzüdür. Bu yüz ise kendini Dünya ve Güneş arasındaki açıya göre gösterir. Dolayısıyla Dolunay’ı anlamak için öncelikle Ay’ı anlamak gerekir. Ay, gökyüzünün ruhudur, bir annedir. Sürekliliği sağlayan bir prensiptir. Eğer Güneş, canın sembolü ise Ay da maddenin sembolüdür ve her ikisi birlikte yaşam ve formu oluştururlar. Gök kubbede Ay, tüm kişisel karakter özelliklerini, duyguları, eğilimleri ve dürtüleri gösterir. Ay, ne zaman Güneş’ten 180 derece uzaklaşsa, işte o zaman bizlere Dolun yüzünü yansıtır. Krallar arasında bir kral, kölelerin içinde bir köle olan Ay, Dolunay’a dönüştüğünde, sadece bir avaredir. Çalışmaktan nefret eden bir uyuşuktur, bir ayyaştır, ruhsuz ve hesabı mümkün olmayan biridir, endişesiz ve bir dilenci gibi yaşamak ister, hayatın ne iyi ne de kötü yönleriyle ilgilenmek ister ve yaşamın hiçbir şartıyla barışık değildir.
Sahneye Değil, Sahneyi Hazırlayana Dikkat!
Her Dolunayın karakteristik yapısının farklı olduğunu vurgulamadan önce her gezegenin de birbirinden farklı karakterleri ve duruşları olduğunu söylemek gerek. Dolunaylar yaşamımızdaki ahengi belirlerken, bu oluşuma hizmet eden esas senaristlerin, arkada görünmeyen ve konuşulmayan gezegenler olduğunu unutmamakta fayda var. Bu bağlamda olayları değerlendirdiğimizde her döngünün bir kahramanı olduğunu çok daha net görebileceğiz. Böylece bu Dolunay senaryosundaki, zavallı, kaybeden ve kurnaz karakterleri de keşfedebileceğiz.
Gök kubbe hepimizi büyük öğretilere doğru yavaş yavaş sürüklerken aslında görünmeyen büyük gölgelerin perdeye yansıyacağını da işaret ediyor. Dolayısıyla bu süreçte hepimizin dili, vicdandan, yolu ise ayrışmalardan geçiyor. Konuya gök kubbeden bakacak olursak, herkesin hayatını bir şekilde değiştireceğine vurgu yapıyor yılın ilk Dolunay’ı…
24 Ocak 2016 Türkiye, İstanbul saati ile 3 derece Aslan burcunda gece 03.40’ta gerçekleşecek Dolunay, bereketi temsil eden Jüpiter ve kaderi temsil eden Kuzey Ay düğümü ile kavuşum yapıyor olacak. Ahengi belirleyen yalnızca Ay’ın fazı ise biz de bu senaryoyu yazanların ruh halini iyice irdeleyelim.
Gökyüzündeki Taç Merasimleri!
Venüs, Oğlak burcuna geçiş yaparken, sevmeyi, sevilmeyi irdeleyen bir burcun hükümdarlığına geçtiğini düşünebilirsiniz. Hükümdar diyorum çünkü Venüs, Oğlak’ta yapıcı ve iyileştirici etkisi yoktur. Bu süreçte incir çekirdeğini doldurmayan aile büyükleri yüzünden hiç olmadık tartışmalar yapabilir ve önemli seyahatleri iptal edebiliriz. Venüs, Oğlak burcundayken, ilişkilerde ya şehvet ya da gençlik yılarındaki deneyimleri gündeme getirir. Ülkemizin yükseleninde etkili olacak Venüs, uluslararası arenada konuşulan bir ülke olacağımızı işaret ediyor. Güneş, Mars ilişkisi, Dolunay’ın gerçekleşeceği güne tamamen stresli yaklaşırken, ülkelerin gündemindeki mücadele anlayışlarını ve bir takım iddiaları yeniden değerlendirmeye başlayacak gibi görünüyor. Yakınımızda dönen uluslararası düelloda yine dengelerin çok farklı bir yöne kayacağını işret ediyor. Hikmetine dünyanın aday olduğu Suriye’nin gündemi, bu sefer Akdeniz tarafından hiddetlenebilir.
Yüzümüzü Ekşiten Kötü, Saklanmayı Sevmez!
Evet, duyduğunuz kötü kelimesi, insanın her zaman irkilmesine sebep olan, korkutan, insanı savunma yapmaya sürükleyen, “Eyvah! Şimdi ne olacak?” diye söylenmemize sebep olan bir duygu durumudur. Ev ekonomisi yapmaya benzemez kötü kelimesini hazmetmek. Çünkü içinde bin bir kaygıyı barındırır.
Peki, kötü nedir? Bireysel kayıplarımız mıdır, güvendiğimiz o, dağlara kar yağması mı? Yoksa hiç beklemediğimizi şeylerin başımıza gelmesi midir kötü?
Belki de kötü, birbirimize olan saygısızlığımız, birbirimizi basitleştirip, birbirimize karşı hiç olmadık iddialarda bulunmamızdır. Ya da acıya karşı duyarsızlaşmak için, her zaman birilerini suçlama halidir. Örneğin; güzelliğinin henüz filizlendiği bir yaşta, yani yirmili yaşlarda, kendinden 27 yaş büyük bir erkekle evlenip, 16 yıl boyunca gönül verdiği bu adamla hayatı soluyan, hatta kendi elleri ile bu sevdiği adamı sonsuzluğa, yani ölüme yolculayan genç bir kadının ardından, “acaba kaç para miras kaldı?” “görüyor musun tüm servet kadına kaldı.” diye içerleyip, acısına ortak olmak yerine lüzumsuz hesaplara girmektir aslında kötülük. Hepimizin aklında binlerce kötüyü tarif edecek söz varken, bu kötüye nereden geldiğimi anlatacağım. Türkiye, bu Dolunay’da astrolojinin deyimi ile kötü karmasından geçerken, aslında tarihin tekerrürden ibaret olduğunu bizlere yeniden söyletecek.
Ciddi Meselelerin Konuşulacağı An, Bu An Olabilir!
Güneş, çabuk kavrayan iki yöneticili burçta hareket ederken, Ay, Aslan burcunun formunda duygularımızın ne yöne akacağını belirlemeye çalışıyor. Gündeme herkes kendi penceresinden bakarken, ülkemiz büyük kararlar arifesine doğru yürüyor. 3 derece Aslan burcunda gerçekleşen Dolunay, kendini zararlı gördüğü bir evde gerçekleşiyor. Yani yaşam ile doğum, doğum ile ölüm arasındaki ince çizgiyi belirliyor. Ülke haritalarında ise ruhsal hastalıkları, meclisi, finansal anlaşmaları, hukuku, hukuk sitemini, sigorta şirketlerini, ülkenin dış ülkelerle ticari ilişkilerini de temsil etiğini işaret ediyor.
Bize tarihin tozlu sayfalarını aralatırken, 2007 yılında ki konuların tekrar gündeme geleceğini de işaret ediyor. Astrolojide geçmişin referansından yararlanacak olursak, bu süreçte itibar yönetimine daha da hassasiyet gösterip duygularımızdaki elektriği iyi yönetmeye çalışmalıyız.
Gökyüzü bu kez, Ağustos ayında gerçekleşecek Ay tutulmasının ilk fragmanını yayınlıyor gibi de düşünebilirsiniz. Bu süreçte duygu durumunuzu yönetmek istiyorsanız, ruhunuzun derinliklerinde sakladığınız, o, yüksek volt elektrikten biran evvel kurtulmalısınız.
Gök kubbe bu Dolunay’da teknolojiyi, uzayı, gezegenleri, bilimi yeniden mercek altına aldırırken, günü birlik popüler konuları da konuşacağımızı işaret ediyor.
Anın yükseleni Yay ve Satürn 1. evde hareket ediyor. Bu durum da kişisel hayatımızdaki ahlak ve doğru kavramlarını gündeme getirerek bizleri yoğun bir tartışmaya sürükleyebilir. Hayatı, kişisel beklentilerimizi, ailemizi, genel hatlarıyla yaşamı işaret eden bu süreçte neyi, nasıl ve ne şekilde gerçekleştirmek istediğinize dikkat etmenizi öneririm.
Şayet “Bu Dolunay, benim burcumu nasıl etkileyecek?” diye soracak olursanız, emin olun, bu Dolunay, burada yazacaklarımla kısıtlı olmayacak bir süreci işaret ediyor. Bu yüzden günlük burç yorumlarınızda Dolunay’ın etkilerini, daha az teknik ve daha detaylı aktaracağıma emin olabilirsiniz. Tavsiyemse; Dolunay fazı gerçekleştiği ilk on gün, günlük burçlarınızı takip edin.
Astrolog Zeynep Turan
Yazının Her Hakkı Saklıdır.
13.01.2016
