Yükleniyor . . .

ZİHNİ HAREKETE GEÇİR, RUHU YÜKSELT.

Zihni harekete geçir, ruhu yükselt.

İnsanın bilgiye daha çabuk ulaştığı,  kim neyin nesi, neyin fesi diye kara kara düşünmediğimiz bir dönemden geçerken çektiğimiz sancılar işi daha karmaşık hale getiriyor. Ebeveynlerimiz gibi uzun uzadıya görüşmeden şöyle bir sosyal medyasında resimlerde elini kolunu nereye koyduğundan, kimleri beğendiğinden, kimlerle arkadaş olduğuna, kimleri sevdiğine, kimleri desteklediğine kadar bir çırpıda anlıyor kafamızda şenlendiriyoruz.  Çalıştığımız şirkette çıkaramadığımız yıllık raporu çıkarıyor, analiz ettiğimizi düşünüyoruz. Eski insanlarda vakit varmış bu yüzyılda her şeyi bir makine bulup yaptıracak boyuta geldiğimiz çağda, birbirimizi dinlemeye vaktimiz yok.  Bu söylediklerimi bir şekilde farklı formlarda hepimiz yaşadık hatta inatla yaşamaya da devam ediyoruz. Sanki hayatta her hatayı 3 kere yapmaya yemin etmişçesine tekrar edip duruyoruz.  Bir de üstüne başkalarını suçlayıp yine köşelerimizde yarattığımız karakterlerden yozlaşmış dünyaya nağralar atıyoruz. Ne yapabilirim ki diye soran olmuştu bir gün, örnek olmak için elinden geleni yap.

Hayatına böyle mi çözülecek her şey mantığı ile daha çok düğüm atmak niye deyip hazır cümlelerin önünü mü tıkasak önce acaba?  

Korkunç canavarlar haline mi dönüşüyoruz her geçen gün yoksa?  Hayır, durun! Korku duvarlarını, hazır savunma cümlelerinizi dilinizden siz düşürmezseniz bir salgın gibi yayılıp başka bir seviyeye yükselir. Dünyayı güzelleştirmek için belki kendi hayatımızı, duvarlarımızı, korkularımızı, yaftalamalarımızı yıkmamız gerekir.

Sevilmek isteyen var mı desem el kaldıracak çok insan var da sevmek isteyen var mı desem 7’den 70’e herkes yorgun. Belki de bu yüzyılın havası suyu yorgun. Bildiğimiz halde doğrusunu yapmama yüzyılından geçiyoruzdur belki. Kim bilir belki de hepimiz hayattan boyumuzun ölçüsünü almak istiyoruzdur.  Hem de okurken yazarken her şey eskilere göre daha kolayken bir de üstüne üstlük her şeyin farkındayken.

Kendi kendinize davet ettiğiniz zihninizdeki kirliliği sizden başka kim temizleyecek?

Güzelliği ve güzel ruhları kendinize davet etmek için içten dışa doğru başlamaya, serzenişleri dilinizden atmaya başlamalısınız. İtiraz etmeyin, ancak deneyerek bilebilirsiniz tüm bunları.
Her halükârda bir yöne de gidebilir,  kendinize öz şefkat gösterebilir her ne olduysa geride kaldı deyip hayatı yalınlaştırma yolunuzu çift şeritten tek yöne çevirebilirsiniz.  Belki de hayatın iksiri budur.
Karşınıza çıkan tüm sorunlar, insanlar bir öğretidir. Hiçbirimiz daha kendimizi tanımıyorken korkularımızla hayatın tam ortasına fırlıyoruz kabul edin. Bir telaş içindeyiz. Hiçbirimizin sırtında dönmüyor dünya, aksine bizler dünyanın peşinden koşuyoruz.

Düğünler, cenazeler ise hikâyemizde ara başlığı düşünmemiz için…

Mümkün olan her nevi yaşamla anlaşmamız gerekiyor.
Kulpu kırık fincan gibi gezmenin kimseye faydası yok. Nereden çıktı kulpu kırık fincan derseniz de hepimizin hayatının bir bölümünde kendimize attığımız kazık, affetmediğimiz birileri var.
Hatalar gibi, söylemek istemeyip de söylediğimiz yalanlar gibi güneş beklerken karanlığa esir ettiğimiz hayatlarımız gibi… Halbuki yaşamak bu kadar zor olmamalı. Hayat devamlı başkalarının hayatını gözetleyerek nereye gider deyip belki de yarın çantaya bir kitap atmalı. Bir çiçek almalı. Ruhumuzla bir bağ kurup sağ sağlıklı şöyle bir kafa dinlemeli ne dersiniz?

Astrolog Zeynep Turan

29.07.2019

Yazının her türlü hakkı saklıdır.