EVLİLİK SORUNLARI
Kendinizi iki kişilik bir yalnızlığın içinde hapsolmuş gibi mi hissediyorsunuz? Evlendiniz, cicim aylarındaki ufak tefek sorunları bir şekilde hallettiniz ya da tolere ettiniz. İlişkiniz belli bir zamanı geride bıraktı. Artık olgunluk dönemindesiniz, bu dönemde karşılaştığınız sorunlar, ilk zamanki sorunlardan daha ağır olabilir. İlk zamanların heyecanın ve tutkunun yerini artık akıl almaya başlar. Aşktan gözünüzün görmediği konular kendini bağırarak göstermeye başlayınca çözülmesi gereken sorunlar bir köşede toplanmış adeta gözünüzü tırmalaması evliliğin farklı bir yüzü ile tanışmaya başlarsınız. Burada üstünüze düşünenleri hızlıca yaprak hareket etmekle yola işe koyulabilirsiniz. Yardım isteyeceğiniz ve görüşlerinizi söyleyeceğiniz eşinizin daha önce önemsemediğiniz özellikleri, sorun çözerken takındığı tutum ilk gözünüze takılan detaylar olacaktır. Bu detaylar uzun vadede ortak sorunlarınızı, bakış açınızı değiştiriyor. Bir anlamda ilişkinizin olgunluk dönemi, bazı konularda esneklik kabiliyetinizi azaltıyor. Neden mi? Çünkü gündelik hayat çok acımasız… Modern toplumda genellikle kadın da erkek de çalışmak zorunda. Hal böyle olunca, günün sonunda, işinde sorunlarla uğraşan eşinize güler yüz göstermekte zorlanabilirsiniz çünkü aynı sorunları siz de yaşadınız. İkinizin de anlaşılmaya ve dinlenmeye ihtiyacı var. Zor çalışma koşullarından dolayı eşlerin birbirini anlamaması, birbirlerine vakit ayıramaması, ev işlerinde adil bir paylaşım yapamaması önemli bir sorun. Bunları bir şekilde aştınız ya da alıştınız diyelim ve diğer meselelere göz atalım.
Eşinizle ortak hayalleriniz yoksa aranızda çatışma başlar. Geleceğe dair planlarda ortaklaşamamak ilişkilerde güvensizliğe ve kopukluğa neden olur. Uzun ya da kısa vadeli hedefleriniz, hayalleriniz sizi birbirinize daha çok bağlar. Birlikte düşünün!
Ailelerin birbirine uyumu, kardeşler ve eşler arası rekabet, kıyaslama, maddi durum gibi etkenler ise dışarıdan içeriye girecek etkenler… Farklı ailelerde yetiştiniz bu nedenle de farklı doğrulara sahip olabilirsiniz. Bu konuda her ikiniz de dediğim dedik bir tavır sergilerseniz, yeni bir sorununuz var demektir. Esnek olmaya çalışın. En baştan itiraz etmek yerine, eşinizin bildiğini deneyin, olmuyorsa sizin önerinizi deneyin, o da olmuyorsa ortak bir çözüm bulun. Birlikte olduğunuz kişiyle ortak çözümler bulmak bağlılığınızı arttıracaktır. Çünkü zorluklarla mücadele etmek, aranızda derin bir bağ oluşmasını sağlar. Uzlaşma yerine rekabet ise huzursuzluktan başka bir şey getirmez.
Yapılan hataları kabullenmeyip, sürekli savunmaya yönelik davranmak sizi bir sarmalın içine sokar. Hiç durmadan kendini savunmaya çalışan biri, hatalarını örtmeye çalışıyordur. Rahat olun, herkes hata yapabilir, kabullenmeyi deneyin. Eğer eşiniz yaptığı bir yanlışı kabul etmekte inat ediyorsa sakin kalın ve gösterin. Yaptıklarının sonucunu anlatın, eğer birlikte olmaya devam etmek istiyorsanız, eşinizi hataya değil sonuçlara yöneltin.
Her defasında verdiğiniz emekleri öne sürmeyin. “Ben senin için bunları yaptım” gibi söylemler suçlama içerir. Hâlbuki yaptığınız her şey ikiniz içindir. (Çocuğunuz ya da çocuklarınız varsa onlarla birlikte sizin için) Hikâyenin için de siz de varsınız, dolayısıyla verdiğiniz emekler sizi yok edecek denli çok değilse, bunları kendi mutluluğunuz için de yapıyorsunuz.
Kıyaslamadan uzak durun! Onun şusu varmış, bunun busu, o evine şunu almış, berikinin kocası neler neler yaparmış… Bırakın. Kendinize yönelin. Eşinize kıyaslamayla gittiğinizde inanın, olumlu bir sonuç alamazsınız. Kendi içinizde de hem cinslerinizle rekabet etmeyin bu anlamda. Çünkü her ilişkinin dinamiği farklıdır, dolayısıyla ihtiyaçları da.
Maddi zorluklar, yaşam kalitesini düşüreceği için ev içinde gerginliğe sebep olur. Hele ki daha öncesinde tek başına yaşama tecrübeniz yoksa… Bir evin sorumluluğu özellikle ilk zamanlarda ağır gelebilir. Birlikte bütçe planlaması yapın. Harcamalarınızı kontrol altında tutun, önünüzü görmeye çalışın. Birlikte keyif alacağınız anlamlı aktivitelere yönelin. Örneğin, dışarıda yemek yemek yerine, evde değişik tatlar hazırlamayı deneyin, birlikte yürüyüş yapın, film izleyin, kitap okuyun, fikirlerinizi ve deneyimlerinizi paylaşın. Maddi zorlukların boyutu da çok önemli, eğer başka bir şey düşünemeyecek kadar kötü bir durumdaysanız birbirinize çok destek olmalısınız. “Size” olan inancınız, kötü günleri aşmanızda en büyük destekçiniz olacaktır.
Tüm bu sebepler aşılabilecek olanlar. Evliliği çıkmaza sokan aşılması zor konulardan bahsetmiyorum. (Duygusal ve fiziksel şiddet, aldatma, aşırı sorumsuzluk, madde bağımlılığı, iletişimin hiç olmaması gibi zorlu sorunlar profesyonel bir yardım ya da kaçınılmaz sonu, ayrılığı gerektirir.) Kişisel hırslar bir kenara bırakılırsa ve gerçekten birliktelik sürdürmek istenirse, sevginizin ve yaşam aşkınızın gücüyle “aşılabilir” sorunlarınızın üstesinden gelebilirsiniz.
Engelleri aşmak için öneriler:
- İletişim yollarının önünü kapamayın.
- Dertlerinize çözüm odaklı yaklaşın. Tartışıyorsanız, birbirinizi suçlamak yerine yapıcı olmaya çalışın.
- Bu bir yarış değil! Her ikiniz de hata yapmış olabilirsiniz, önünüze bakmayı deneyin.
- Aile ilişkilerini hafife almayın, unutmayın ilişki iki kişilik olabilir ama evlilik asla!
- Geri dönüşü olmayan sözler söylemeyin.
- Tartıştığınız konuları geçmişe dayandırmayın. “Sen öyle yapmıştın, o zaman” gibi suçlamalarda bulunmayın. Güncel sorunlarınızı çözün.
- Birbirinize olan güveninizi zedeleyecek davranışlarda bulunmayın.
- Hassas olduğunuz konulara saygı gösterin.
- Ona sarılın, birbirinize olan güven duygunuz pekişecektir.
Astrolog Zeynep Turan
04.07.2015