İnsan her şeyi değiştirdiği bir serüvenin içinde hızla yolculuk yapıyor. Peki nedir bu her köşede buram buram eril-dişil aforizmaları? Öncelikle astrolojinin anayasasında sizin cinsiyetinizi eril veya dişiliğiniz belirlemiyor. Doğum gününüz belirliyor. Siz doğarken gezegenler hangi burçlarda kümelendiyse onun toplamı sizi eril bir kadın da yapabilir, dişil bir erkek olarak da tanımlayabilir. Tabi burada astrolojinin dişil erkek tanımı cinsiyetçi değil tamamen detaycı, kaygılı, alaycı, sahiplenici kıyaslayıcı gibi ruhsal çıkışlar olarak tanımlanır. Bir tür ruh karartısı gibi düşünebilirsiniz. Kadında ise, eril tanımı, iş bitiren, çözen, yüklenen, yorulmayan, ağır, efor sarf eden ve aklınıza gelen diğer zorlayıcı yıpratıcı gibi tanımlardır. Astroloji mevsimleri bile eril dişil olarak ayırmıştır. Burada aile belirleyici unsur değildir. Örneğin; ailesi zorlayacı diye kızımız eril olmuyor. Genel toplum belleğimizde aileden gelen yaralara yoruyoruz. Halbuki bunların içinde bizim öz kişiliklerimiz de var. Örneğin; ailede aynı anne babanın büyüttüğü kardeşlerin hepsi aynı duyarlılığı göstermiyor. İşte bu fedakar evlat olarak anlatılsa da doğum anında eril dişil kavramlarıyla ayrışıyor. Örneğin; eril haritaya sahip bir kadın ailenin tüm geçim kaygılarını giderirken, günlük angarya işleri daha kaygılı erkek kardeşe yaptırabiliyor.
Dişil enerji, sağ beyinle; eril enerji ise sol beyinle bağlantılıdır. Dişil enerji, empati, besleyicilik, akışkanlık, alma, açıklık, yumuşaklık, sevgi, şefkat, affedicilik, kabul, teslimiyet, muzurluk, coşku, minnet, açıklık, sezgi ve yaratıcılık gibi niteliklerle tanımlanır. Eril enerji ise liderlik, hedef odaklılık, sorumluluk, harekete geçme, stratejik düşünme, güven, mantık, güç, merak ve başarı ile ilişkilendirilir.
Dişil enerjinin dengesizliği, güçsüzlük, manipülasyon, muhtaçlık, kendini suçlama, güvensizlik, aşırı hassasiyet, feda etme isteği, çaresizlik, değersizlik hissi ve duygusal bağımlılık gibi durumlara yol açabilir. Eril enerji dengesiz olduğunda ise muhalefet, güç mücadeleleri, agresyon, kontrolsüz öfke, başarısızlık korkusu, eleştirel ve önyargılı bir tutum, duygusal mesafe, dış dünyayı suçlama, katılık, bencillik ve rekabetçilik gibi olumsuz etkiler ortaya çıkar. Bu tür dengesizlikler ilişkide, kaos ve çatışma ortamı yaratır; eril enerji baskın olduğunda sevgi, güçsüzlük olarak algılanabilir.
Eril Enerjiye Sorumluluk Yüklemek
Her iki enerji de, hem kadınlar hem de erkekler için dengeli olduğunda, tamlık, doyum ve ahenk hissini beraberinde getirir. Tabi bunun yanında eril enerjiye sorumluluk yüklemek, iyi bir partner olduğunu göstermesini sağlamak da oldukça önemlidir. Örneğin, alışveriş yaparken kendi ihtiyaçlarınızı belirtip, partnerinizin size yardımcı olmasına izin vermek, dişil enerjiyi hissetmenin bir yoludur. "Ben kendim yapabilirim" yerine, "Bana yardım eder misin?" demek, partnerinize verdiğiniz değeri ve ona duyduğunuz güveni gösterir. Bu durum, ilişkinizdeki dengeyi güçlendirir. Özellikle çağımızın kadınlarının her şeyi kendi çözme hali evliliklerinden uzaklaşmasına sebep olduğunu düşünürsek, erkeklerin de sorunları çözen, güçlü kadınlarla evlenmek isteyip dişi enerji yayan kadınlara gözünün kaymasını da bir nebze anlamış oluruz. Kaldı ki 2025 Mart – 2027 yılları arasında daha vamp görünmek isteyen erkek ve kadınlar yaygınlaşacak. “Kendine aşık” tanımı sosyal medya da yaygınlaşırken uçluklar her geçen gün dozunu artıracak. Peki ipin ucunu kaçırmak isteyen dünyaya inat ne yapılabilir;
- Dişil enerjinizi hissetmenin bir diğer yolu da, kontrolü kaybetmemekten geçiyor.
- Kendinizle barışık olmak, yapamayacaklarınızı iyi bilmek bu noktada önemli olacaktır.
- Siz nasıl biriyle beraber olmalısınızdan çok kimle birlikte olmamalısınız sorusunu cevaplamalısınız.
- Bir ilişkiniz veya eşiniz var ise mutlu etmekle yönetmek arasındaki farkı iyi bir şekilde ayırmalısınız.
Söylemler Değil, Davranışlar Önemli
İlişkilerde, dişil enerjiyi hissetmek için erkeğinize, ona güvenme fırsatı vermek de önemlidir. Örneğin, yolda yürürken partnerinize “Beni koru” demek yerine, onun yanında kendinizi güvende hissetmek; onu bir koruyucu, destekleyici olarak görmek, aranızdaki bağı güçlendirir. Burada, onun size olan yaklaşımının ve koruyuculuğunun farkına varmak, dişil gücünüzü açığa çıkartır.
Dişil enerjiyi deneyimlemek, hayatın akışına uyum sağlamakla da ilgilidir. Zaman zaman işlerinizin yoğunluğu, ruh halinizi etkileyebilir. Böyle durumlarda, küçük bir duraklama yaparak nefes almak ve anı yaşamak, içsel dengeyi sağlamaya yardımcı olur. Kendinize bir süre ayırmak, mutfağa girip yemek yapmak, eşinize, sevgilinize çöpleri bağlaması için rica etmek bile ruhsal dinginliği hissettirecektir.
Küçük adımlar eril-dişil dengesini zedelemediği gibi daha da güçlendirir. Uyumadan önce evin kapısını kilitlemek eril enerjidir. Ağır eşyaları taşımak eril enerjidir. Erkeğin rolünü azaltan kadınlar; ilişkinizden de geleceğinizden de rol çalmayın.
Peki dişil enerji taşıyan beyler; kaşıkla verip kepçeyle almak, devamlı parayı konuşmak, kontrolü sağlayabilmek için ödül-ceza sistemini uygulamak ya da eşinin yükünü görmezden gelmek, kredi kartının nasıl ödeyeceğini sormamak gibi gibi… Bu liste ekleyip çıkarmalarla devam eder. Sadece şu kadarını söyleyebilirim ki önümüzdeki iki buçuk yıl, ilişkilerdeki yozlaşmalardan kendinizi korumak için karşınıza çıkan her türlü teknolojiye dünyanıza almamanız. Yükümüz büyük; insanlık da ilişkiler de tutku da yorgun.
Dolayısıyla dişil enerjiyi hissetmek ve yaşamak için karmaşık ritüellere gerek yoktur. Bireysel haznemizi hepimiz (eril-dişil enerjisi) üç aşağı beş yukarı biliyoruz. Enerji kelimesin eş karşılığı erke ve kudretir. Erkenizi dengelemek, kudretinizi uyumlu bir ilişkide ortaya koymak kendi yaşam sanatımızdan doğar. İleride ChatGPT’nin hazırlayacağı aforizmaların içinden çıkmayacak tek şey yaşam tavsiyeleri olacaktır. Yaşam tavsiyesi ancak yaşanmışlıktan ortaya çıkar.
Astrolog Zeynep Turan
Yazının Her Hakkı Saklıdır.
28.09.2024 Tarihinde Kaleme Alınmıştır.