21. yüzyılın en sancılı yıllarından geçiyoruz. İnsanlık bir değişim eşiğinde otururken neyi neden nasıl yaptığını tahlil etmeden yuvarlanarak yaşıyoruz. Bu hız ve değişim rüzgarları ise aslında en çok çocukları yıpratıyor. Neptün burç değiştirmenin eşiğini zorlarken, 2026 yılına kadar masum gibi görünen davranışlar, gelecekteki 15 yılın izleri olmaya aday!
Parklarda ve bahçelerde tanıştığınız çocuklara duyduğunuz sevgi, aslında hepsinin bizim çocuklarımız olduğu gerçeğinden kaynaklanıyor. Bu durum, toplumsal bir sorumluluk duygusu da yaratıyor; çünkü her bir çocuğun mutluluğu ve sağlıklı gelişimi, aslında hepimizin ortak paydası. Bu çocukların birbirleriyle iletişim kurmaları için en önemli adım, anne ve diğer çocuğun annesi arasındaki sohbetle başlıyor. İşte burada, arkadaşlık kapısını aralayan detay var. Siz, çocuğunuza örnek oluyorsunuz; bu nedenle, arkadaş olmasını istediğiniz çocuğun annesiyle ne kadar çok sohbet eder ve ilgili davranırsanız, çocuklar arasındaki arkadaşlık bağı da o kadar güçleniyor. Bu bağ, gelecekteki sosyal becerilerinin temelini de oluşturuyor.
Doğru Soru, Doğru Cevabı Getirir
Burada, doğru soruları sorup sormadığımızı sorgulamak gerekiyor. Çocuğunuzun yanında arkadaş olacak adaya ne tür sorular yöneltiyoruz? "Hangi okula gidiyorsun? Hangi derste iyisin? Senin arkadaşın da böyle mi?" gibi sorgulayıcı ve mesafeli sorular mı, yoksa "Hangi dersi seviyorsun? Hangi dersi daha iyi anlıyorsun?" gibi daha sevgi dolu ve bağ kurmaya yönelik sorular mı soruyoruz? İşte, burada hayatın en büyük yanılgılarından biri ortaya çıkıyor; çocuklara doğru soruları sormuyoruz. Daha korumacı bir tavırla, sanki bir soruşturma yapıyormuş gibi onları sorguluyoruz. Bu tutum, çocukların sizi sevmemesi ve doğal olarak diğer çocuklara yaklaşmamalarıyla sonuçlanıyor. Çocuklar, bu tür sorgulamalar karşısında kendilerini güvensiz hissedebilir ve dolayısıyla arkadaşlık kurma fırsatlarını kaçırabilirler.
Sevgi Yerine Hediyeler mi?
Peki, çocuğunuzun diğer çocukları sevmesi için ne yapmalısınız? Örneğin, hediyeler mi almalısınız? İletişim kurmadan, eşyalarla mı bağ kurmayı deneyeceksiniz? Bu durumda, bilinçaltında rüşvet vermiş olmuyor musunuz? Neptün yani vizyon gezegeni ise çocukların kendini ifade etmesine alan fırsat bırakmadan bizi sevmeleri için ayrı bir çaba sarf ettiğimizi fark etmiyor mu? Onların yavaşlığı mı yoksa bizim baş döndürücü sabırsızlığımız mı iletişimlerine müdahale ediyor? Belki ki de bizim zamansızlığımızdır. İletişimi karmaşıklaştıran bizizdir. Daha henüz selamlaşmadığınız, karşılıklı iletişim kuramadığımız, minik insanla sevgi bağı kurmak varken hemen hediyelerle yaklaşmak ne kadar doğru? Peki Z kuşağını hantallıkla suçlayan kuşaklar; kendileri bir önceki kuşağın eleştirisiyle karşı karşıya kalmadı mı hiç? Ben söyleyeyim; yetersizlik hissi! Evet, doğru okudunuz. 1956 – 1970 yılları arası doğanlar yoksunluk duygusu, 1970 – 1984 arasında doğanlar yetersizlik duygusu yaşarlar.
Geleceğin Davranışlarını İnşa Ediyoruz!
Yetersizlik duygularıyla çocuk büyütme işini ise Z kuşağının her işini yapan ebeveynler ortaya çıkardı. 1998 – 2012 yılları arasında doğanlar ise şimdilerde çevresindekilerle kazanç kayıp ilişkileri kuruyor. Eğer karşılıklı bir faydacılık yoksa o ilişki gelişmiyor. 2012 yılından 2026 yılına kadar doğan ve doğacaklarla yaralı bir ilişki kurmamak bizim elimizde. Çocuklarımızın birbiriyle kaynaşması için veya sizin çocuğunuzla oynaması için hediyelerle yaklaşmaya çalışmak, sorununuzu çözmeyecek; aksine, durumu daha da karmaşık hale getirecek olabilir. Sağlıklı ilişkilerin oluşmasına katkı sağlamak, özgüven veren diyaloglarla da olabilir. Çocuklar arasında yüzeysel bir bağ kurulmaması mutlu olmaları için güvenli bir ortam yeterli değil mi? Gerçek anılar süslü eşyaların arasında mı oluşur? İnsanlık her zamankinden daha çok yanlışa göz yumduğu bir döngüden geçiyor. Neptün, 2026–2040 yılları arasında Koç burcunda hareket ederken doğacak çocuklar ortaya çıktığında, daha mekanik olmamaları için insana dair kodlarla yürümeliyiz.
İnsanı Zorbalıktan Kurtaracak Yine İnsan…
İnsanın ruhunu geliştiren, güven ile sevgi inşa etmek değil mi? Çocuklar, doğal bir etkileşim ortamında, birlikte oyun oynayarak, paylaşarak ve keşfederek daha derin bir bağ kurabilirler. Bu süreçte, ebeveynlerin rolü kritik. Onlar, çocukların sağlıklı sosyal ilişkiler kurabilmesi için gerekli ortamı sağlamalı ve bu süreçte destek olmak kolay olmasa da artık bilginin yayılmasıyla birlikte bizi daha bir üst modele taşıyabilir. İletişim becerilerini geliştirmek için, çocuklarla birlikte ebeveynlerin de etkinlikler düzenlemek ve sosyalleşmeyi teşvik eden gerçek bağlar kurduğunu bu minik insanlara göstermeleri lazım çünkü bu minik insanlar her şeyin farkında…
Astrolog Zeynep Turan
Yazının Her Hakkı Saklıdır.
20.09.2024 Tarihinde Kaleme Alınmıştır.