Yükleniyor . . .

ARAFA HOŞ GELDİNİZ!

ARAFA HOŞ GELDİNİZ!

Belki de en çok inandıklarımızla sınandığımız günlerden geçiyoruz. Ummadığımız insanlar derin yaralar bırakırken, büyük konuştuklarımız gelip bizi bulurken, tuhaflığı durup durup kendimizde arıyoruz. Hayat, adeta bir gibi çember daralırken, nefes almak bile zor hale gelmişken insanın kendisiyle yüzleşmeye başlaması daha da zordur. Her bilgiye kolayca ulaşabildiğimiz, gördüğümüz, okuduğumuz bir devirden geçerken kendini anlatmak mı yoksa onca söze rağmen kendini duyuramamak mı daha sancılı? Anlatmak da anlaşılmak da kolay değil. Gözlerin giderek birbirine yabancılaştığını birçok kez anlattım sizlere. Dile getirmeyecek olsam da yaşam her birimize birbirimizden nasıl da uzaklaştığımızı her yeni günde bir kez daha gösteriyor.

Kendi kabuğumuza çekildiğimiz günlerden geçiyoruz.

Yaşam bir yarış alanıymış gibi birbirimizi adeta itekleyerek, yıkarak çıkmaya çalıştık çoğu kez merdivenleri. Birbirimizle kıyasıya yarışırken, birbirimize mutluluğu çok gördüğümüz günler de sanırım geride kaldı. Artık herkes kendi kabuğuna çekilip, aklının, ruhunun derinliklerindeki sesi dinliyor. Bugünlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz şey gerçek iç sesimiz. Çünkü her şey hızla gelişirken bir o kadar da çabuk tükenmeye başladı. Büyük bir kasırga duygularımızı, hayatımızı, hislerimizi, aklımızı içine alıp oradan oraya savurdu sanki. Her şey bu kadar dağılırken, daha fazlasını arar olduk. Hep yan yanaymışız gibi hissettiren watsapp gibi iletişim ağlarındaki kısa cümleler bile anlatmaya ve anlamaya yetmiyor, kesmiyor bizleri değil mi? Birilerine ulaşmak, iletişim kurmak ne kadar kolay hale gelse de gerçek anlamda paylaşmak da o kadar zor hale geldi. Sağlığı ne dert eden ne de merak eden kaldı neredeyse. Sağlık olsun gerisi hallolur lafları bile eskidi. Bunu kimsenin duymaya tahammülü bile yok.

Kalabalıkların içinde yalnızlığımızı örtüyor korkularımız.

Belki de içimizden konuşup, onlarca cümle kurarken kendimize, dışarıda olup bitenleri göremez, sözleri işitmez olduk. Ne yazık ki satır satır okumaya, anlatmaya, paylaşmaya tahammülü olmayan bir zaman diliminden geçip gidiyoruz. Kiminin mecali yok bir soluk almaya. Kimi ise yaşamın içinde kaybolan zihnini yorgunluktan çıkarıp alamıyor bir türlü. Belki de cesareti kalmamıştır bazılarımızın. Korkularıyla kendine duvar örüp karanlığa kapatanlarsa derin bir sessizliğe bırakmıştır kendini. Kalabalıkların içinde yalnızlığımızı örtüyor korkularımız. Daha yeni bir şeye alışamadan değişiyor her şey. Eskiden telefonlara çıkmayanın dedikodusu yapılırken şimdilerde sosyal medyasında resim paylaşmanın dedikodusunun yapıldığı günlere ışık hızıyla adapte olduğunu fark eden yok! Tüm bunların nedeni belki de kendimize yetmek için eskisi kadar sabrımızın ve çabamızın kalmayışıdır. O yüzdendir belki de başkalarının hayatını sürekli kendi hayatımıza taşımak ve konuşmak.

Zehir de panzehir de kendi içimizde!

Ah rehavetin, ataletin kapanına sıkışıp harekete geçmemek! Başka hayatların içinde kaybolup gitmek! Çabalamadan, sabretmeden bir anda olsun deyivermek! İşte asıl kısırdöngü bunlar! Dünün pişmanlığını geride bırakıp, kaygılardan arınıp yeni kararlar alabilsek, harekete geçsek belki de panzehrin kendi içimizde olduğunu fark edeceğiz. Bir elin beş parmağı birbirine benzemez lafını hatırlayın. Siz, kardeşlerinizle bile farklıyken kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın. Her hayat birbirinden farklıdır, herkesin yolu yordamı farklıdır. Kendinizi kıyaslayarak geçirdiğiniz her an sizi daha da aşağı çeker. Kimsenin bilmediği sadece kendinize dair ne yaptınız? Bu soruyu sorun kendinize. Kendiniz için bir şeyler yapmanız için kırıp dökmeniz, yıkıp geçmeniz gerekmez. Acılarla sevinçleri birlikte yutan bir yüzyıldan geçerken, ruhunuzun, aklınızın, kalbinizin güzel olana varmasına izin verin. Sizi siz yapan geçmişinizi unutmayın. İnsanın tutunacak dalı kendisi olur bazen. Bu yüzden ne kadar dipsiz bir kuyuda olursanız olun, kuyunun yukarısında gördüğünüz o güzel gökyüzüne tüm gücünüzle ve ışığınızla tırmanmaktan alıkoymayın kendinizi.

Astrolog Zeynep TURAN        

Yazının her hakkı saklıdır.

09.04.2019

Günün Ruh Hali
Ay ateşin değişkeninde. Tecrübenin sert bir öğretmen olduğunu göreceğiz. Hayat sınavından kalanlar, büyük derslerle karşı karşıya kalacaklar.
Zeynep Turan
Hakkında
Astroloji bir yol haritasıdır. Hayatınızla ilgili keskin bir viraj aldığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Peki, o zaman size bir soru; İçinde bulunduğunuz dönemin hayatınızdaki en zor dönem olduğuna nasıl karar veriyorsunuz? Astroloji bunları yıl yıl cevaplıyor! Zeynep Turan; doğum haritanızda yani horoscope haritanızda, size özel olayları anlatırken, olayları nasıl yöneteceğinize dair danışmanlık da veriyor…Siz doğum bilgilerinizi veriyorsunuz, Zeynep Turan doğum anınızdaki gezegen konumlarından hayatınızda neyin öne çıktığını anlatıyor.
Yükselenini Hesapla
2023 Karar
Gezegen hareketleri 2023’ün seçilmiş bir yıl olduğunu iddia ediyor...